Psk.Dnş. Suat Koşman

Okul başarısını artırmak için neler yapabiliriz? (2)

17.09.2018 07:53:00 / Psk.Dnş. Suat Koşman

     *Anne ve baba çocuğa evde olumlu ders çalışma koşullarını sağlamalıdır.

 Bunun için evde sessiz bir oda ya da odanın sessiz bir köşesi çocuğun rahatça kendisini derse verebileceği bir şekilde düzenlenmelidir. Mümkünse çocuğa ait bir oda ve masa ayarlanmalıdır. Çocuktan ders çalıştığı sürece onun dikkatini dağıtacak başka şeyler yapması istenmemeli; eğer çocuk aile bireylerinin oturduğu odada ders çalışmak zorunda ise aile bireylerinin çocuğun ders yapmasını engelleyici faaliyetlerde bulunmaması gerekir. Evde sessizlik saati adı altında ev halkı topyekun bir şeyler le uğraşabilir. Bu arada da çocuklar da kendiliğinden ders çalışır.

*Sürekli ders çalış demeyin

Ebeveynlerin çocuğa sürekli olarak ders çalış demesi çocuk ile olan ilişkiye zarar verir. Önemli olan çocuğunuzla olan iletişiminizdir. Çok sık kullanılan sözcükler bir süre sonra duyulmaz olur uzmanlar buna ebeveyn sağırı diyorlar. Çocuklarımızı ebeveyn sağırı yapmak istemiyorsak önemli şeyleri az söylemeli ama kararlılık da göstermeli, burada önemli olan neyi ne zaman ve nasıl söylediğimizdir.                                                                                                                

* Çocuktan beklentimiz makul seviyede olsun

 Özellikle ailenin öğrencinin yapabileceğinden çok şey beklemesi, bunu öğrenciye yansıtması öğrenciyi başarısız kılmaktadır. Ailenin çocukla ilgili birtakım gerçekçi olmayan beklentiler geliştirmesi ve bunu çocuğa yansıtması çocukta çok büyük kaygı yaratır. Bu kaygı çocuğun kendine olan güvenini azaltır, çocukta başarılı olamama korkusu geliştirir. Çocuktan başarılı olmasını beklemek, çocuğa göre onun kişilik değerinin başarıyla değerlendirilmesi manasına gelmektedir. Çocuğun kişilik değerini ana-babasının gözünde başarılı olmasına bağlaması çocuğun kaygısını daha çok artırır. Bu kaygı okul başarısının düşmesine neden olur.

*Çocuğu dinleyin

Ana-babalar genellikle çocuklarını dinlediklerini düşünürler. Oysaki çocuk kendileriyle konuşurken sürekli ikaz, hatırlatma, önerilerde bulunma, fikir yürütme gibi müdahalelerle aslında çocuğu dinlememektedirler. Bunu fark eden çocuk ya susar ya da küserek içine kapanır. Bu da anne baba ve çocuk arasında iletişim kopukluğuna yol açar. Çocuğun bir sorununu dile getirmesi sırasında çocuğa konuşabileceği bir ortam ve sessizlik alanı hazırlamak, işlerimizi bir süre erteleyip çocukla konuşmak gerekir.

*Dikkat kıyas zehirdir.

Anne ve baba hiçbir zaman çocuğunu kardeşleri, ağabeyi, yaşıtı olan akraba çocukları ve başarılı olan arkadaşlarıyla kıyaslamamalıdır. Böyle bir kıyaslamadan acıya kapılan çocuk okulda mücadeleyi bırakabilir. Önemli olan çocuğu başkalarıyla değil; kendisi ile kıyaslamaktır. Çocuğun dünü ve bu günü arasındaki olumlu ve somut farkları görebilmek ve çocuğa yansıtabilmektir.

Vesselam…

 

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar