Yatarsanız tehlikedesiniz!

Küreselleşme ile dünya küçük bir köye dönüştü.

Önce radyo küçülttü küreyi sonra televizyon en son sosyal medya…

Bu küçülme bilgi akışını da hızlandırdı. Eskiden bir hadise ulaşmak için 6 ay yolculuk yapan Müslümanların devri geride kaldı. Tek tıkla yüzlerce hadise ulaşılabiliyor. Tek tıkla Kur’an, konularına göre tasnif edilebiliyor.

Bu anlattığımız hızın İslam dünyasına olumlu katkısı… Lakin anlatmak istediğim mesele bu değil!

Küreselleşmenin ve hızın neden olduğu tahribat.

Eskiden kitaplar üzerinden oryantalistlerin sürdürdüğü haçlı seferleri artık sanal ortama taşınmış durumda.

Müslüman gençlerin kafasına sorularla balyoz indiriyorlar. Bir bakıyorsunuz dindar ailenin çocuğu deist olmuş, bir bakıyorsunuz ateizm revaçta.

Ehli küfür homo deus’a(insanın tanrılaşması) ulaşmak adına önündeki din barikatını ortadan kaldırmak için kendisini güncelledikçe İslam Dünyası geçmişin sorunlarını inatla bugüne taşıyor.

Çocuğu ateist olan bir babanın sabah akşam mezhepçilik propagandası yapması ile kuşatma altındaki Bizanstaki “melekler erkek midir dişi midir?” tartışması aynı ahmaklık değil midir.

Çocuğunun beyni deizm, ateizm, agnostizm, feminizm ve hümanizm yumrukları ile dumura uğramış baba tarihin tozlu sayfalarındaki fetvalardan karşı mezhebe vurabilecek bir yumruk arıyor.

Çocuğu manevi bir felç yaşarken, küfrün saldırıları karşısında bertaraf olmuşken gölgelere yumruk sallamak.

Hala anlamıyor bizimki saldırının şiddetini…

Deizm tanrıyı kabul etmek ateizm ise tanrıyı reddetmek iken yani mantıken bu iki bakışın birbiri ile kavga dövüş içinde olması gerekirken her ikisinin özelde İslam’a genelde din anlayışına karşı nasıl koalisyon kurabildiğini bile anlayamıyor? Anlayamıyor dediğim adam kesinlikle cahil değil! Enerjisini hırsına, nefretine kurban ettiği için anlamıyor.

İşte o hırstan dolayı tek derdi mezhebi, cemaati, tarikatı, partisi olmuş!

Oysa onun düşmanları aktif mi aktif… Bugünün Firavunu Küreselcilerdir.

Küreselcilerin İslam’la hatta dahası Allah ile büyük bir sorunu var. İnançsız bir gençliğe giden ilk yolun geleneksel değerlerin (sünnet, tarih, kültür, örf) yok edilmesi, olmuyorsa magazinleştirilmesi projesini son sürat yürütüyorlar. Biz ise ortaçağın mezhep, yakın çağın etnisite kavgalarını miras almış gidiyoruz.

Yaklaşan alevleri, koca yangını İslam’ın ışıltısı zannediyoruz.

Elbette Allah Azze ve Celle dinine sahip çıkacaktır. Ama biz tahrifin insan merkezli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Küreselciler (şimdilik) kitabı değil, o kitaba inananları tahrip ediyor. Çocukları ve gençleri hedef alıyorlar. Kundaklı bebelerimizi, filinta gibi gençlerimizi, reyhan gibi kızlarımızı keserek değil, beynini boşaltarak öldürüyorlar.

Kaya gibi sorular atıyorlar çocukların kafasına, (büyük bir çoğunluk) cevap verecek kapasitede değiller ve bundan dolayı dumura uğruyorlar.

Evet 20-30 yıl önceki Müslüman gençler gözlerini kör edercesine okuyorlardı ve bundan dolayı batılın zehirli oklarına karşı inanılmaz bir dirençleri vardı.

Ama yeni nesil öyle mi? Gözlerini kör edercesine oyun oynuyorlar, facebook, instagram…

Derdim şu!

Kalkın ve el verin şu çocuklara… Kollarına girin… Sahip çıkın… çok ama çok büyük bir ateş yaklaşıyor… Bu çocuklar bu ateşle başa çıkamaz… Sizin 20 yıl önce çerez saydığınız sorular şimdi deistleştirme, ateistleştirme projesindeki en sert kayalara dönüşmüş durumda.

Rabbimiz “Mallarınızı Allah yoluna sarf edin, kendinizi, ellerinizle tehlikeye atmayın” diyor ya…malınız varsa malınızla, ilminiz varsa ilminizle…

Yatarsanız tehlikedesiniz!