Teknoloji gün geçtikçe gelişmektedir. İnsan yaşamının her alanında boy gösteren teknolojiyi takip etmek neredeyse imkânsızdır. Gelecekte nasıl bir teknoloji kullanılacağını, teknolojide ne gibi yenilikler olacağını tahmin etmek oldukça güç… Bundan birkaç yıl öncesine kadar hayal dahi edilemeyen teknolojik icatlar günümüzde çok rahatlıkla kullanılmaktadır. Teknolojide yapılan her yenilik İnsanların beklentilerini ve ileri seviye teknoloji kullanabilme umudunu arttırmaktadır. Bu yüzden bazı insanlar yeni çıkan teknolojiyi günler öncesinden takip eden ve ilk kullanan olabilmek için kuyruklarda beklemekteler.
İnsan beyninin (aklın) olağanüstü hayal gücüyle insanın sınırsız ihtiyaçlarına teknolojik çözümler üretmesi, zor koşullarda imkânlar sağlaması ve rahat bir yaşam üzerine düşünmesi insanın mükemmel bir varlık olarak yaratılışının da bir göstergesidir. Bu mükemmel üretken varlık, teknolojik icatlarda temel prensip olarak azim ve sabır göstermelidir.
Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar sonucu ortaya çıkan bir teknolojik icat yıllar hatta yüz yıllar alabilir. Bazen de hedeflenen icat farklı bir şekilde önümüze çıkabilir. Mesela telefonun mucidi Alexander Graham Bell`in ilk çalışmaları sağırlar üzerine idi. Sağırların sessizliğine bir çözüm üretmek adına yaptığı çalışmalar bambaşka bir sonuç üretti. Uzun uğraşlar, araştırmalar sonucu azim ve sabırla telefon icadına imzasını attı. Ortaya çıkan icat insanların uzak mesafelerde birbirine seslerini duyurabilmeyi sağladı. Graham Bell ortaya çıkan icadın günümüzde akıllı telefonlara dönüşebileceğini aklının ucundan dahi geçirmemişti. Telefon her gecen gün biraz daha geliştirilerek cepte taşınabilir bir mini bilgisayara dönüştü ve artık amacının daha ilerisinde bir amaçla kullanılmaktadır. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün… İnsanoğlunun yaratılışından mıdır bilinmez ama teknolojide mükemmeli yakalamak adına daha çok çalışıyor. Daha çok çabalar harcıyor.
Teknolojik gelişmeler hayatın her alanında kendini gösteriyor.
Çocukları da teknolojiden uzaklaştırmak yerine bilinçli kullanıcı olmayı öğretmeliyiz. Uzmanların teknoloji için söyledikleri şeyleri yanlış anlamış olabiliriz. Belli bir yaşa kadar hiç teknolojiyle tanıştırılmayan bir çocuğun kendi başına karar aldığı gün, yani reşit olduğu gün birden bire teknoloji serbestliği çölde su bulmuş susuz bedevi misali gibidir. Bütün gün bilgisayarın başında oturması ya da telefonuyla internette sörf yapması kaçınılmazdır. Bu yüzden ilk günden çocuklara teknolojinin öneminden, nasıl kullanılması gerektiğinden, ne zaman kullanması gerektiğinden bahsedilmeli ve bilinçlendirilmelidir.
Var olan teknolojinin üzerine yenilikler koyabilmesi için daha küçük yaşta çocuklara teknoloji öğretilmelidir. Teknolojiyi öğretmekten kasıt bütün gün bilgisayarın ya da telefonun başında zaman harcaması demek değildir. Ebeveynlerin çocuklarına teknolojiyi kullandırması elbette ki belli bazı şartları sağlamasıyla ve belirledikleri süreyi aşmamak kaydıyla izin vermelidirler. Örneğin dersini bitirdikten sonra bir saatliğine bilgisayarı kullanabileceğini söyleyebilirler. Çocukların bilgisayarda oyundan ziyade becerilerini, zekâsını geliştirecek bilgisayar programları kullanması tavsiye edilebilir.
Son olarak şunu söyleyebiliriz ki, çocuklarımızın teknoloji ile büyümeleri zararlı bir durum değildir. Teknolojinin bilinçsiz kullanılmasından kaynaklı sorunlar ve problemler oluşur. Bu problemleri aşmak ebeveynlerin elindedir. Hz. Ali`nin dediği gibi “Çocuklarınızı kendi yaşadığınız zamana göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştiriniz.” Çocuklarımızı kendi zamanımıza sıkıştırıp birçok şeyden mahrum bırakmak yerine, onları her konuda şuurlu ve bilinçli düşünebilen bir insan olarak yetiştirmeliyiz.