ABD`nin başkanlık seçimine Rusya tarafından siber saldırı ile müdahale edildiği iddiası konuşulurken, Barack Obama`dan dışarıdan herhangi bir müdahale olup olmadığı ile ilgili acil araştırma emri geldi. 20 Ocak 2017 tarihinde başkanlık serüvenine veda edecek olan Obama, konu ile ilgili araştırmanın bu tarihe yetiştirilmesi gerektiğini söylemiş. Geçtiğimiz günlerde ulusal halk radyosuna konuşan Obama, Rus siber saldırısı iddiası ile ilgili “Yabancı bir hükümet, seçimlerimizin bütünlüğünü bozmaya yönelik bir girişimde bulunduğunda bizim de harekete geçmemiz gerektiğinden şüphe yok ve bunu kendi seçtiğimiz bir zaman ve yerde yapacağız.” diyerek Rusya`yı açık bir şekilde tehdit etmişti. Rusya`nın ABD başkanlık seçimlerine siber saldırı yoluyla Donald Trump`ın kazanması yönünde müdahale ettiği iddiasını ortaya atan CIA`dir. Konuyla ilgili kongreye bir de rapor sunmuştu. Rusya`nın gerçekten bir müdahalesi olup olmadığını, yapılacak araştırmanın sonucunu bekleyip göreceğiz.
Siber saldırı konusunun hafife alınacak bir konu olmadığını Fransa Ulusal Savunma ve Güvenlik Ajansının 2017 de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde herhangi bir müdahaleye karşı gereken önlemi alması ve bunun için uyarılar yapması bu işin ciddiyet boyutunu açıkça ortaya koyuyor.
Siber saldırı konusunu burada bırakıp şimdi de Suriye konusuna gelelim. Hatırlarsanız Halep`teki ateşkes ile ilgili Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “Türkiye ile anlaşmanın ABD ile anlaşmaktan daha kolay” olduğu yönünde bir açıklama yapmıştı ve ABD ile olan görüşmeleri “Verimsiz Buluşmalar” olarak nitelendirmişti. Sonunda Türkiye ile Rusya anlaştı ve bir koridor açıldı. Bazı aksaklıkların gölgesinde siviller Halep`ten güvenli bölgelere tahliye edildi. Bu durumda ABD, Halep konusunda Türkiye`yi gösterdiği çabadan dolayı tebrik etmekle yetindi. Ancak ABD bu süreçte kendisinin muhatap kabul edilmediği ve saf dışı bırakıldığının da farkında…
Türkiye, Rusya ve İran Dışişleri Bakanları 20.12.2016 tarihinde Moskova`da bir araya gelerek Suriye Savaşında çözüm arayacaklardı. Ancak bir gün öncesi Türkiye Rus Büyükelçisi Karlov suikast sonucu öldürüldü. Tetikçinin Fetö şüphelisi olan bir polis memuru olduğu anlaşıldı.
Türkiye ve Rusya`nın Suriye savaşında bir çözüm arayışında olması ve bu süreçte ADB`nin muhatap kabul edilmediğini göz önünde bulundurursak bu suikast kimin işine yarar? Ortadoğu`da çözüm arayışları sürerken bir diplomatın öldürülmesi emrini kim vermiş olabilir? Obama`nın başkanlık seçiminde Rusya`nın siber saldırı iddiasında “… Kendi seçtiğimiz bir zaman ve yerde …” sözleriyle neyi kast etmiş olabilir? Yine bir fitne ateşi körüklemeye çalışanlar, huzuru bozmak isteyenler, insanlığı çıkarlarına kurban edenler kısaca üst akıl dediğimiz oluşum yine devrede… Ve bir kaos oluşturmak için terör örgütlerini maşa olarak kullanmakta…
Tüm bu karmaşanın içinde bir de sosyal medyada terör estirenler var. Toplumda devam eden birlik, beraberlik, kardeşlik havası hâkim. Bu durumdan rahatsız olanlar bu kardeşlik havasını dağıtmak için her yola başvuruyor. Bunların en başında da sosyal medya platformu geliyor. Her olayda devreye giren sosyal medya terörü, olayları manipüle etmek ve insanları kışkırtmak için elinden geleni yapıyor. İnsanları bir birine kırdırmak adına gerekirse bir kişi ya da kesimi hedef göstermekten çekinmiyor. Sosyal paylaşım hesaplarından yapılan kışkırtıcı paylaşımlarla, provokatif söylemlerle kirli emellerini gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Sosyal medyada paylaşılan herhangi bir paylaşımın yalan olabileceği ihtimalini göz ardı edemeyiz. Bunu bilmemiz ve yaşanan bu gerginlikte soğukkanlılığımızı korumak, olaylara geniş açıdan bakmak, gerçeği görmeye çalışmak zorundayız. Olayları analiz ederek ve sonuçlarını düşünerek birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize zeval verecek söylemlerden kaçınmak gerektiğinin altını çizelim.
Üst akıl dediğimiz Emperyalist güçler Türkiye`yi hedefe oturtmuş, boyunduruk vurmak için terörün her türlüsünü maşa olarak kullanmaktan geri durmayacaktır. Sosyal medya terörü olsun, sahada kullanacakları terör olsun en acı sonuçlar için en azılı grupları tercih edeceklerinden kimsenin şüphesi olmasın. Dikkatli ve aklıselim davranmak ve ona göre gardımızı almak zorundayız.