Eğitimde kültürümüze ait olmayan ne varsa…

Bismihi Teala.

Eğitim bakanlığı geçenlerde İl Milli Eğitim Müdürlüklerine bir yazı gönderdi.

Yazının özü şu: 

“Belirli gün ve haftalarda yer almayan, milli ve kültürel değerlere aykırı yılbaşı,

Noel, Cadılar Bayramı ve benzeri adı altında düzenlenen her türlü çekiliş,

kutlama ve bunlara yönelik her türlü dijital,

yazılı, görsel içerik paylaşımlar gibi faaliyetlerin okullarımızda ve kurumlarımızda yapılmaması hususunda gereğini rica ederim."

Yerinde bir tebligat.

Bizde maşallah(!)söz çok.

Eylem-değer-eylem modeli ezberi bozar mı,

orasını bilmem.

Yani ben söyledim, benden çıktı.

Gayrısı beni bağlamaz…

Yerel burnunun dikine gider.

Kadim değerlerimizi aşağılayan, hicvetmeye dönük ,

yaptırım da sözkonusu olmayınca kulak asılmıyor.

   MEB’in yıl içerisinde gündemine aldığı belirli gün ve haftalar

listesi kabarık. Kayda değer temalar ve şahsiyetler var.

Ancak içerik doygun  mu?

Gündemi meşgul ediyor mu?

Alıcı kitleye ulaşılıyor mu?

Bunların ciddi ciddi düşünülmesi gerekir.

Mesela Mevlid-i Nebi, Mevlana, Mehmet Akif gibi şahsiyetleri

anma haftaları etkili bir şekilde işleniyor mu?

Bildiğim Cumhuriyet’le bağdaşan ya da bağdaştırılan etkinliklerin

pohpohlanıyor olmasıdır.

Gerisi dostlar alışverişte görsün misali.

   Batı kültürünü empoze eden öyle tiyatral etkinlikler var ki,

şeytana külahı ters giydirecek çeviklikte….

Çok uzağa gitmeye gerek yok.

Geçen gün  Diyarbakır Devlet Tiyatro'sunda sahnelenen’’Karımın Kocası’’

gösterisinde verilmek istenen ne?

Etcep kapsamında yıllardır verilmek istene algı ne?

MEB, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Diyanet gibi birimler

gerek kendi alanlarında gerek bakanlıklar arası protokoller yaparak

kültürsüzlüğün önünde söz sahibi olamaz mı?

Yıllardır sinema ve tiyatro ile yapılmak istenen bugün dijital paylaşımlarla ivedilikle yapılabiliyor.

Başta devlet kurumları ve duyarlı STK’ların kültürümüze ait yapabilecekleri o kadar çok şey var ki…

Niyet halis olunca ameller olur mu heder?

Kısacası toplumu, çevreyi; yıllardır tortulaşmış, kabuk bağlamış ve çöpe atılacak yığınlardan arındırmak elzemdir.

Yani eğitimde, kültürümüze ait olmayan ne varsa foseptik çukuruna atmalı.

Not: Ömrünüz bereketli, yeni seneniz hareketli olsun.

Yeni yıl, Kudüs’ün, HAMAS’ın zafer yılı olsun.

Kalın sağlıcakla…