Ülkemizde Müslümanlara yaşatılan binlerce adaletsizlik yetmezmiş gibi her geçen gün bir yenisi daha yaşanıyor. Zulmedenler bir tarafa zulmü alkışlayanlar ve çanak tutanların sayısı da her geçen gün artıyor.
Birileri zulmederken birileri de zulmün yayılması/çoğalması için çanaklarını son haddine kadar açıyor. Zulmün taraftarı olmaktan imtina etmeyenler, utanmayanlar bir de kalkıp ima yoluyla muhataplarını yerden yere vurmaya çalışıyorlar. Bununla da yetinmeyip hiçbir Müslüman`da bulunmaması gereken cahillikle itham ediyorlar.
Kimden mi bahsediyoruz? Aybike Sinan`dan...
Allah (cc) şahidimdir ki, böyle birini muhatap alıp cevap bile yazmazdım ama... "Kimsecikler çıkıp söylediklerine cevap bile vermedi. Gerçekten de cahillermiş" demesinler diye cevap yazma gereği duydum. Yoksa cevap vermeye bile değmez...
Aybike Sinan hanımefendi Gaziantep`te yaşanan malum hadise için önce "Müdürü asın gitsin!" daha sonra ise "Cahillerle tartışmaya girmeyin" başlıklı iki yazı kaleme aldı.
"Müdürü asın gitsin!" başlıklı yazısını yazdıktan sonra tebriklerle karşılaşacağını bekleyen Aybike hanımefendi, eleştirilere maruz kalınca kendisini eleştirenleri "Cahillerle tartışmaya girmeyin" başlıklı yazısıyla tekrar hedefe koydu. Birinci yazısında direk müdürü savunan bir tavır takınan Aybike Sinan, ikinci yazısında dolaylı yolları kullanmayı tercih etti. Neden acaba?
Aybike Sinan`ın yazısına yapılan yorumlar gayet makul bir şekilde... Makaleyi okuyan herkes doğru bir karar vermek için iki tarafın da dinlenilmesi gerektiğini söylüyor. Bu eleştirilerin doğru olduğunu anlayabilmek için adalet kavramından haberdar olmak gerekiyor. Siz bunu adaletten haberi olmayan birine söylerseniz, tabi ki sizi cahillikle suçlayacaktır.
Aybike Hanım İmam Gazali`den örnek vererek yazısını süslüyor. Fakat yanlış yerde yanlış örnek veriyor. Çünkü İmam Gazali bir İslam alimidir. Gaziantep`te müdürün zulmüne maruz kalan öğrenci ise İslami hassasiyetinin olmasından dolayı linç ediliyor. Siz hem başörtüsüyle okula gitmek isteyen birinin haksız olduğunu savunacaksınız, hem de İmam Gazali`den örnek vereceksiniz. Bu nasıl bir cahillik, bu nasıl bir çelişki...
Yazının içeriğine baktığınızda adeta Aybike Hanım terör estiriyor... Cahillik diyor, yobazlık diyor, kindar diyor... Olumsuz ne kadar kelime varsa lügatten çıkarıp yazısının bir köşesine sıkıştırıyor. Bunu yaparken de ima ile yapıyor. Neden direk söylemiyor? Yoksa bir eleştiri taarruzuna uğrayacağından mı korkuyor?
Aybike hanım sarf ettiği bunca söz yetmezmiş gibi bir de kalkıp kendisini eleştirenleri "cahil din adamları" statüsüne koyuyor. Soruyoruz kendine; İslami bir emri yerine getiren birini eleştirmek, haksız olduğunu söylemek mi cahillik? Yoksa zulmedenlere çanak tutmak mı?
Aybike Hanım eminim ki bu iki makalesinden sonra çok dua ile karşılaşacaktır. Ama bu dua bedDUA olacaktır. Yazdıkları makalelerle mazlumların ahını alan Aybike Hanım, "Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" atasözünü aynelyakin tecrübe edeceğe benziyor. Biz yine kendisini hatada ısrarcı olmamaya davet ediyor, Allah`tan af, zulme maruz kalan öğrenci ve ailesinden özür dilemesini bekliyoruz. Tercih kendisinin...
Allah`a emanet olun..
Birileri zulmederken birileri de zulmün yayılması/çoğalması için çanaklarını son haddine kadar açıyor. Zulmün taraftarı olmaktan imtina etmeyenler, utanmayanlar bir de kalkıp ima yoluyla muhataplarını yerden yere vurmaya çalışıyorlar. Bununla da yetinmeyip hiçbir Müslüman`da bulunmaması gereken cahillikle itham ediyorlar.
Kimden mi bahsediyoruz? Aybike Sinan`dan...
Allah (cc) şahidimdir ki, böyle birini muhatap alıp cevap bile yazmazdım ama... "Kimsecikler çıkıp söylediklerine cevap bile vermedi. Gerçekten de cahillermiş" demesinler diye cevap yazma gereği duydum. Yoksa cevap vermeye bile değmez...
Aybike Sinan hanımefendi Gaziantep`te yaşanan malum hadise için önce "Müdürü asın gitsin!" daha sonra ise "Cahillerle tartışmaya girmeyin" başlıklı iki yazı kaleme aldı.
"Müdürü asın gitsin!" başlıklı yazısını yazdıktan sonra tebriklerle karşılaşacağını bekleyen Aybike hanımefendi, eleştirilere maruz kalınca kendisini eleştirenleri "Cahillerle tartışmaya girmeyin" başlıklı yazısıyla tekrar hedefe koydu. Birinci yazısında direk müdürü savunan bir tavır takınan Aybike Sinan, ikinci yazısında dolaylı yolları kullanmayı tercih etti. Neden acaba?
Aybike Sinan`ın yazısına yapılan yorumlar gayet makul bir şekilde... Makaleyi okuyan herkes doğru bir karar vermek için iki tarafın da dinlenilmesi gerektiğini söylüyor. Bu eleştirilerin doğru olduğunu anlayabilmek için adalet kavramından haberdar olmak gerekiyor. Siz bunu adaletten haberi olmayan birine söylerseniz, tabi ki sizi cahillikle suçlayacaktır.
Aybike Hanım İmam Gazali`den örnek vererek yazısını süslüyor. Fakat yanlış yerde yanlış örnek veriyor. Çünkü İmam Gazali bir İslam alimidir. Gaziantep`te müdürün zulmüne maruz kalan öğrenci ise İslami hassasiyetinin olmasından dolayı linç ediliyor. Siz hem başörtüsüyle okula gitmek isteyen birinin haksız olduğunu savunacaksınız, hem de İmam Gazali`den örnek vereceksiniz. Bu nasıl bir cahillik, bu nasıl bir çelişki...
Yazının içeriğine baktığınızda adeta Aybike Hanım terör estiriyor... Cahillik diyor, yobazlık diyor, kindar diyor... Olumsuz ne kadar kelime varsa lügatten çıkarıp yazısının bir köşesine sıkıştırıyor. Bunu yaparken de ima ile yapıyor. Neden direk söylemiyor? Yoksa bir eleştiri taarruzuna uğrayacağından mı korkuyor?
Aybike hanım sarf ettiği bunca söz yetmezmiş gibi bir de kalkıp kendisini eleştirenleri "cahil din adamları" statüsüne koyuyor. Soruyoruz kendine; İslami bir emri yerine getiren birini eleştirmek, haksız olduğunu söylemek mi cahillik? Yoksa zulmedenlere çanak tutmak mı?
Aybike Hanım eminim ki bu iki makalesinden sonra çok dua ile karşılaşacaktır. Ama bu dua bedDUA olacaktır. Yazdıkları makalelerle mazlumların ahını alan Aybike Hanım, "Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" atasözünü aynelyakin tecrübe edeceğe benziyor. Biz yine kendisini hatada ısrarcı olmamaya davet ediyor, Allah`tan af, zulme maruz kalan öğrenci ve ailesinden özür dilemesini bekliyoruz. Tercih kendisinin...
Allah`a emanet olun..