Akıllar tutulmuş, diller lal olmuş. Çıkarlar, menfaatler, dünya malı gözleri kör etmiş. Dünyanın düzeni zulüm ekseninde dönmeye başlamış.
Şimdi Gazze’de zulüm var ve bütün dünya bunu kabul ediyor. Kadın, çocuk, bebek, ihtiyar demeden her gün aralıksız öldürülüyor. Bunu gizli saklı yapmıyor. Canlı yayınlarda yapıyor. Herkes bu durumdan rahatsız, bir şeyler yapmaya çalışıyor. Lakin bir de bakıyoruz ki bu katliama destek olanlar var. Açık açık bu katliama finansal destek olan şirketler var. Ve bu şirketler de Müslüman ülkelerde faaliyet gösteriyor. Akıl alır gibi değil. Bir tarafta görüntüleri izleyip kahroluyorlar. Diğer tarafta bu katliamın sürmesi ve daha fazla devam etmesi için destek olan firmaların mallarını alarak destek oluyorlar. Bu nasıl bir akıl tutulması, yaman çelişki, psikolojik vakıa.
Bir an önce kendimize gelmeliyiz. Ülke olarak bu katliamı destekleyen firmaların ticaret izinlerini iptal etmeliyiz. Bu israil bir terör devleti ise bu firmalar da terörün finansörüdürler. Dolayısıyla bunlara yapılan muamele de ona göre olmalı. Sen nasıl bu katliama arka çıkabilirsin?
Buna karşı bir şey yapmamanın utancını gelecek nesillere nasıl izah edebilirsin ? Demeyecekler mi tamam sen Gazze’ye savaşa gidemedin, ama ülkendeki katliam finansörlerine de mi engel olamadın? Bu firmaların izinlerini de mi iptal edemedin? Çünkü bunların yaptığı insanlığa karşı suç işlemektir. Terörizm’dir. Soykırımdır.
Dolayısıyla bugün acil bir şekilde bu suçlara destek olan bütün firmaları toplayıp konuşmak lazım. Ya bu destekten vazgeçersiniz ya da pılını pırtını toplayıp burdan gidersiniz, denilmeli. Bugün bunu kardeşime yapan yarın bana da yapar.
Hatta bugün bile sen onların aleyhinde konuşmaya başladığında, bir foto paylaştığında hemen engellemiyorlar mı? Senin aleyhinde teröre destek olmuyorlar mı? Senin aleyhinde bir savaşa hazırlık yapmıyorlar mı? Sen bugün ne yazık ki düşmanını güçlendiriyorsun! Yarın sana daha iyi vursun diye onu semirtiyorsun! Bu bir akıl tutulmasıdır. Ayrıca bu adamlar senin esnafını bitiriyorlar. Senin üretimini, üretkenliğini bitiriyorlar. Seni önce kendisine muhtaç, sonra da kul köle gibi kullanacak hale getiriyorlar.
Bu kadar gaflet yeter artık. Uyanalım. Geleceğimizi bunların tasallutundan kurtaralım. Bunlar sülük gibi yapıştığı yeri kendiliğinden bırakmazlar. Ya bütün kanını emecekler ya da seni kendilerine muhtaç bir kul köle haline getirecekler. Her ikisinin de sonu felakettir.
Ey akıl sahipleri bundan ders alalım. Düşman artık içeriden kaleyi fethediyor. Senin yaşam tarzını, düşünme tarzını ve tüketim tarzını değiştiriyor. Bunu da kendi menfaatleri çerçevesinde değiştiriyor. Buna fırsat vermeyelim. Ekinimizi ve neslimizi ifsat etmelerine fırsat vermeyelim. Yoksa bu siyonist canavarla baş etmek çok zordur. Çünkü şeytan gibidir. Şeytan nasıl dünyevi zevkleri insana karşı bir silah olarak kullanıp onu yoldan çıkarıyor ise siyonizm de yaşantısını değiştirdiği insanın çevresini, evladını, eşini, dostunu ve akrabasını kendisine karşı bir silah olarak kullanıyor. Çünkü onu firmasının yiyeceğine, içeceğine ve giyeceğine alıştırmış.
Gelin neslimizi bu siyonist ahtapotun elinden kurtaralım. Bütün ticari faaliyetlerine yasak getirelim. Onlardan azat olarak gerçek hürriyete kavuşalım.
