Mehmet Zülfi Tan

Edep Ya Hu!

13.06.2024 01:00:09 / Mehmet Zülfi Tan

Adam siyasetçi. Çok rahat iftira atıyor. Ağzının ve sözlerinin ölçüsü yok. Bile bile yalan söylüyor. Zan ediyor ki siyaset yalan konuşmaktır. Halkı aldatmaktır. Yok kardeşim!  Yalan konuşmak siyaset değildir. Diğer biri dans adı altında cinselliği pazarlıyor. Gençlerin duyguları ile oymuyor. Toplumun genel ahlakına ters icraatlar yapıyor. Halk oyunları ayrı bir şey, senin yaptığın apayrı bir şey. Yok arkadaş! Cinsellik oyunları sergilemek dans değildir. Bir kesim cahil de ne kadar çıplak olursa o kadar medeni ve çağdaş olduğunu zan ediyor. Alabildiğine soyunuyor. Artık yatak kıyafeti ile sokakta geziyor. Yok arkadaş! Çıplaklık ve terbiyesizlik medeniyet değildir. Başka bir grup sanat adı altında her türlü rezaleti sergiliyor. Teşhirciliği ve ahlaksızlığı sanat zan ediyor. Çıplak bedenini satıyor. Bunu idrak etmiyor ki, teşhircilik ve ahlaksızlık sanat değildir. İstediğimi yaparım, kimse hayatıma karışamaz diyor. Sapıklığı bir mikrop gibi topluma yayıyor. Bunu da bir hak olarak görüyor. Mikrobun hakkı yoktur. Sapıklık ve namussuzluk bir hak değildir. Ahlaksızlık adına her türlü sapıklığı konuşuyor. Mahrem şeyleri ekranlarda anlatıyor. Sapıklığı yaymak ifade özgürlüğü değildir. Aileye düşman olmuş. Her türlü saldırıyı yapıyor. Bunu da kadına değer verme kılıfıyla yapıyor. Kadın veya erkeği sokağa mahkum ediyor. Aile düşmanlığı yapmak kadına değer vermek değildir. Hayvan hakları adı altında sokaklar güvensiz olmuş. Ne büyükler ne de küçükler sokakta güvende değil. İnsan hayatı tehlikeye girmiş. Kuduz karantinaları başlamış. Saldırgan köpekleri savunmak hayvan haklarını savunmak değildir. Televizyon programına çıkmış sözde milleti aydınlatıyor ama kendisi cehalet içinde. Önünde okuduğu metindeki bilgiler yalan, üstelik o metni bile yanlış okuyor! Adam haber hazırlamış. Ha bire yalanda bulunuyor, çarpıtıyor, bir kesime iftira atıyor. Gerçeği çarpıtmak ve iftira atmak habercilik değildir. Nerde din adına olumsuz bir haber varsa hemen atlıyor. Bir de o üstüne ekleyip veriyor. Dindara düşmanlık mesleği olmuş. Bunu da özgürlük adına yapıyor. Özgürlük ayrı bir şey, düşmanlık ayrı bir şeydir. Düşmanlık özgürlük değildir. Bu ülkede bu melanetler yüzünden artık özgürlüğün adı kirlendi. Nerede bir mel’anet varsa özgürlük adına işleniyor. Bu olsa olsa özgürlüğe karşı kötü niyetle yapılmış bir suikasttır. Hak, hukuk ve sanata yapılmış bir ihanettir. Başka hesaplar ve başka ajandalar adına hareket eden bir ihanet şebekesinin işidir. Yoksa ne kadar güzel kelime varsa içine pislik doldurdular. Onu halka sundular. Halk içindeki pisliği görünce nefret etti, onlar da bundan istifade ederek halkı ve dindarları sanki o kelimelere ve o kelimelerin anlamlarına düşmanmış gibi gösterdiler. Demek ki asıl mesele budur. Zehri altın kadehte sunmak ve buna itiraz edenleri altın kadeh düşmanı ilan ederek sosyal bir mühendislik yapmak. Ama bu iş artık kabak tadı verdi, halkı bezdirdi. Halkın bu ayak oyunlarına karnı tok. Ya edebinizle işlerinizi yaparsınız ya da bu edepsizlikle toplumdan kovulursunuz.
Tercih sizin.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar