İlişkilerin şu günlerde iyice gerildiği Avrupa Birliğine giriş maceramız yarım asrı geçeli çok oldu. Batılılaşma sevdamız ise üç yüz yıl öncesine dayanır.
NATO`dan sonra AB`ye de girebilmek o yıllarla birlikte artık Türkiye`nin değişmez bir siyaseti olmuştur. Geçen zaman içinde bunu istemeyen bir iki siyasi cılız ses duymuş olsak da hiç bir hükümet kendi programına AB`den çıkış diye bir madde ekleyememiştir.
Arada bir kesintiye uğrasa da AB`ye girme konusunda yıllar yılı yapılan müzakereler sürüp gitmektedir. Bu maceramızla ilgili yazılanlar, konuşulanlar ve yayınlanan makaleler bir yana, sayısız kitaplar yazılmıştır.
Bu yolculuğun şu an neresindeyiz onu da bilmiyoruz.
Gelelim çıkış meselesine. “Yeter artık kapıda beklediğimiz. Mecbur değiliz. Biz de kendimize başka bir blok buluruz. Başka bir blok kurarız ve orada yerimizi alırız...” gibisinden efelenmelerimiz de olmuyor değil.
İzlediğiniz gibi şu günlerde Cumhurbaşkanı`nın ağzıyla çekilen restlerimiz de zirve yapmış durumda. Haklılığını haksızlığını, isabetli olup olmadığını bir tarafa bırakalım, Avrupa ile olan ilişkilerimizin boyutunu şöyle bir göz önüne getirdiğimiz de öyle bir çırpıda sıyrılıp çıkmanın kolay olmayacağı kanaatindeyiz.
Milyonlarca insanımızın Avrupa`da oluşu, ticaretimizin büyük bir kısmının AB ülkeleriyle oluşu bir yana, siz UEFA`dan, Avrupa liglerinden bile çekilmenin bu ülke çocukları için ne anlama geleceğini düşünebiliyor musunuz?
Gençliğimizin, hatta olgunlarımızın önemli bir bölümü Avrupa futbol liglerini izlemekte, Türkiye takımlarının Avrupa takımlarıyla yapacakları maçları dört gözle beklemektedirler.
Henüz ana sınıfına dahi gitmeyen küçücük yavrularımız Avrupa`daki bütün futbol takımlarını bildiği gibi her birinin futbolcularını bir çırpıda sayacak durumdadır. Bu ülkenin çocuklarının önemli bir bölümünün ideali bir gün Avrupa liglerinde top koşturmaktır. Baksanıza her birinin tişörtünde, çantasında, kaleminde, silgisinde hep onların resimleri var. Kendi aralarındaki gündemlerinin başında Avrupa futbolu gelmektedir.
Kız çocuklarımıza gelince, onların da her birinin gönlünde Avrupalı bir şarkıcının bir artistin yerinde olma hayali yatmaktadır.
Demek istediğimiz odur ki, Avrupa Birliğine girmeyi bilmem de Avrupa dünyasından çıkmak o kadar kolay olmayacak gibi.
Yok, efendim biz öyle her şeyimizle AB`den ayrılma değil de sadece İngiltere gibi ayrılırız diyorsanız onu bilemem.