İslam âlemini kasıp kavuran ulusçuluk bataklığından sıyrılarak ümmet zirvesini hedefleyen, Perşembe günleri Hilal TV`de yayınlanan “Ulustan Ümmete” programı adına Hamza Türkmen`in başkanlığında bu şuura sahip kırktan fazla katılımcıyla birlikte Libya`ya dört günlük bir gezi gerçekleştirdik.
Arap Baharı veya devrimlerin gerçekleştiği ülkeleri yerinde görmeyi ve bu devrimleri gerçekleştirenlerle birebir görüşmeyi hedefleyen gezilerin birincisi Tunus`a yapılmıştı ve davetli olduğum halde katılamamıştım. Libya ziyaretimiz elhamdülillah dolu dolu geçti.
Bingazi havaalanında küçük de olsa yerel kıyafetler içerisinde küçük çocuklardan oluşan bir folklor ekibi ve Konsolosluk görevlileri tarafından karşılandık. Havaalanından kaldığımız otele kadar polis korteji eşliğinde gittik. Bingazi`de kaldığımız iki gün içerisinde nereye gittiysek hep polis kortejiyle gittik, sizin anlayacağınız, resmi muamele gördük.
Hayatımda ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığım için ister istemez beni bir gülümseme tuttu.
Ha bakın nankörlük olmasın böyle bir şeyle, yani polis kortejiyle bir defa daha birlikte karşılaşmıştık. Doksanlı yılların başıydı, bir otobüs dolusu gençle piknik için Kayseri`nin otuz kilometre dışına çıkmıştık. Piknik yaptığımız yerde ağaçların arkasından kameraya alındığımız ve resimlerimizin çekildiğini söyledi gençler. Gazetecilerdir ve yine bir irtica haberi patlatacaklar zannettiğimiz için, filmlerine el koymalarını istedik gençlerden. Ufak bir sürtüşme ve kovalamaca oldu, meğer gazeteci değil mit görevlileriymiş beyler. Beş on dakika sonra ağır silahlarla çepe çevre sarıldık ve bir kaç saat bekletildikten sonra şehirden gelen polis ve jandarma kortejiyle yani önümüzde ve arkamızda yanıp sönen ışıklar arasında Jandarma Alay Komutanlığına getirilmiştik, o günü hatırladım.
Neyse, biz Libya gezimize dönelim, elhamdülillah oldukça verimli geçti. Bingazi ve Trablus`ta görülmesi gereken kimler ve nereler varsa hepsini gördük, soracaklarımızı sorduk.
Bingazi`de Türkiye Konsolosluğu tarafından akşam yemeğine davet edildik. Yılda ancak bir iki defa gerçekleştiği söylenen kum fırtınasına da şahit olduk, şehrin güzelliğini ancak ayrılacağımız sabah görebildik, fırtına ancak o zaman dindi.
İki gündüz kaldığımız Trablus`ta, Gençlik ve Spor Bakanı tarafından davet aldık ve onun ağzından da Libya`yı dinledik.
Trablus Belediyesini ziyaret ettik, Başkan ve yardımcısı bizleri geniş bir şekilde bilgilendirdi. Genellikle hepsi de İhvan mensuplarıydı ve insana güven veriyorlardı.
Trablus`ta da aynı şekilde Türkiye Büyükelçiliği`nce öğle yemeğine davet edildik. Büyükelçinin bizzat kendi ağzından Libya`yı tanıdık.
Her iki şehirde de İhvan`ın üst düzey yetkilileriyle görüştük. Ayrıca Libya Devrimi`nin en aktif kişilerinden olan Abdülhakim Belhac ile görüştük ve çok müsbet izlenimler edindik.
Liberal parti yetkilileriyle de görüştük. Hiç de bizim ülkenin liberallerine benzemiyorlar, yani İslam`la hatta İslam şeriatıyla öyle fazla bir alıp veremedikleri yok, biz öyle anladık.
Zaten, Libya`da İslam`ın ve İslami hayatın önünde hiç bir engel yoktur.
Gördüğümüz kadarıyla Libya için en büyük problem, devrimden sonra silahlarını bırakmayan kişiler, çeteler ve aşiretler. Bütün bunlardan dolayı devlet bir türlü devlet olduğunu gösteremiyor.
Fakat her şeye rağmen bu problem halledilemeyecek boyutta olmadığı gibi, mevcut devlete alternatif olabilecek güçte de değiller ve hiç bir zaman bu güce de ulaşamayacaklar.
Bizi en çok sevindiren şey, ne kadar yetkiliyle görüşmüşsek hiç kimse devrimi kendilerinin yaptığını veya devrim esnasında birazcık da olsa öne çıktıklarını söylemediler. Bizim bütün ısrarlarımıza rağmen bu devrimi herkesin birlikte gerçekleştirdiğini söylediler.
Hatta bizler uzaktan izlerken devrimi az çok yönlendirdiklerini veya devrime öncülük ettiklerini bildiğimiz kişiler ve camialar bile ısrarla bundan kaçındılar ve bu devrimi herkesin katılımıyla gerçekleştirdiklerini söylediler.
Sanki bugünkü Libya devrimini bizzat o gerçekleştirmiş gibi her yerde Ömer Muhtar`ın resimleri vardı, öne çıkarılan tek kişi Şehid Ömer Muhtardı. Libya halkının Ömer Muhtar`a olan bu sevgisi bizleri çok çok mutlu etti.