Müslümanlar olarak en mutlu günümüzü, bize hediye edilen en büyük bayramımızı yaşıyoruz. Bazılarımız aynı zamanda Hac ibadetini de yerini getirdiği için mutluluklarını en üst seviyede yaşamakta, bu günleri en güzel bir şekilde değerlendirmekteler.
Fakat Müslümanlar olarak en azından Kurban Bayramını idrak ettiğimiz için istisnasız hepimiz mutluyuz.
Ne güzel, bazı ibadetlerden istisna olanlar vardır. Bilindiği üzere hastalar, yolcular, özürlüler, fakirler, şartları eksik olanlar bazı ibadetlerden istisna tutulurlar. Fakat bayramın istisnası yoktur, şunlar şunlar bayram yapmaz diye bir ayırım yoktur, hepimiz bayram yaparız.
İstisnasız hepimiz mutluyuz. Hiçbir Müslüman bu mutluluğun dışında kalamaz, ben bayram yapmayacağım, bayram beni ilgilendirmez diyemez.
Hüzne gelince, onun yeri ayrıdır, o ayrı bir şeydir, hüzünleniriz yeri geldiğinde. Fakat hüznümüz bize bayramımızı asla iptal ettiremez.
Ve elbette hüzünlüyüz, çünkü her gün yüzlerce Müslüman kanı akmaya devam ediyor.
Özellikle Suriye`de, yaşadıkları kentleri bombalananlar, evleri başlarına yıkılanlar, evlatlarını, annelerini, babalarını, yakınlarını kaybedenler nasıl bir Kurban Bayramı yaşıyorlar bilemiyorum.
Irak, Afganistan ve Arakan Müslümanları da aynı şekilde hüzünlü bir Kurban Bayramı geçirmekteler.
Hani bazen tefekkürülmevt yapıyoruz ya, şu bayram günlerinde beş on dakikalığına oralarda, onların yerinde olduğumuzu düşünelim, empati yapalım, acaba hüznün ne demek olduğunu birazcık olsun hissedebilir miyiz?
Kendimizi arada sırada ve özellikle böylesi günlerde “Müminlerin derdiyle dertlenmeyenler onlardan değildir!” Nebevi ölçüsüne vuralım, Allah katında yerimizin neresi olduğunu öğrenmeye çalışalım.
Tekrar yaşadığımız ülkeye dönecek olursak, şiddetin ve cenazelerin sürüp gitmesi ister istemez hepimizin içini karartmaktadır.
Bununla birlikte inanan insanlar üzerindeki baskılar bir türlü son bulmadı. Birileri İslam adına ikbal günlerini yaşarken, iktidar nimetlerinden azami ölçüde yararlanırken birilerinin nasibine hep baskınlar düşmekte, mahkûmiyetler düşmekte ve bayrama bu hüzünle girmekteler.
İslami Sivil Toplum Kuruluşlarının yöneticilerine ve onlarına ailelerine Kurban Bayramı hediyesi olarak tam 205 yıl ceza yağdırıldı.
Gazetemizin ve dergilerimizin yazarlarından mahkemesi olmayan, hakkında mahkûmiyet istenmeyen yok gibi.
Bütün bunlar bir yana, birileri ısrarla bizimle uğraşıyor, koskoca kitleyi yer altına itmek için, şiddete bulaştırmak için ellerinden ne geliyorsa geri bırakmıyor. Tabi çok ahmakça bir şey yapıyorlar, çok aptalca bir beklenti içine giriyorlar.
Fakat bütün bu bize yapılan sadece ve sadece azmimizi artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Elhamdülillah biz bugün Kurban Bayramıyla mutluyuz ve mutluluğumuz arttıkça artacaktır. Şuna inanıyoruz ki, gücümüzün yetmediği olumsuzlukların dışında, çalıştığımız müddetçe her günümüz bir önceki günümüzden iyi olacak, her Kurban Bayramımız bir öncekinden daha iyi geçecek inşallah.
İsterseniz bir kenara not edin; birazcık gayret gösterdiğimiz takdirde gelecek yıl Kurban Bayramımızı daha güzel bir şekilde, daha İbrahimî bir şuurla, Hacca gidemesek bile Haccı buralara getirecek bir şuurla yaşayacağımıza inanıyoruz.
Evet, bir kenara not edin; Bu sene Kurban Bayramında televizyonumuz yeni binasına taşıyoruz, bakalım medya açısından gelecek yıl hangi seviyelerde olacağız, gazetemiz, dergilerimiz nereden nereye gelecek?
Yardım faaliyetlerimiz, etkinliklerimiz, dernek çalışmalarımız, siyasi hareketimiz nereden nereye gelecek göreceğiz.
Hepsinden önemlisi aşkımızı, heyecanımızı kaybetmediğimiz müddetçe nerelere varacağımızı, gelecek yıl Kurban bayramında bir daha hatırlayıp değerlendirelim inşallah.
Bu duygularla Kurban Bayramınızı tebrik ediyor, günümüzün günümüzden iyi gelmesini Rabbimden niyaz ediyorum.,