Adamın biri bir mecliste bir eşek fıkrası anlatır. Dinleyicilerden birisi bu fıkraya öyle bir güler ki karnına kramp girer, dengesini kaybeder, düşer, gözlerinden yaşlar akar. Kendine geldiğinde de fıkrayı anlatan kişiye; “Allah seni affetsin. Bizleri çok güldürdün. Allah da seni güldürsün. Bundan sonra nerede bir eşek görürsem aklıma sen geleceksin” demiş. Demiş demesine de fıkrayı muhteşem süslemiş.
Bundan sonra İstanbul’a her kar yağdığında aklınıza İmamoğlu gelecektir. Daha başka neler gelebilir:
- Kar felaketinden daha önemli olduğu söylenen İngiliz elçi ile gizli saklı yenilen bir yemek kazasının mobeseye takıldığı görüntüler gelecektir.
- Kerê çolênin dahi İmamoğlu gibi İstanbul’a belediye başkanlığı yapabileceği de aklınıza gelecektir.
- Havalarda uçurulan İmamoğlu’nun siyasi alanda prestijinin nasıl sıfırlandığı da aklınıza gelecektir.
- Halk sokak ve caddelerde buz tutarken, caddelerin tuzlanması gerekirken onun elinde tuzluğuyla balık tuzlaması ve milletin balık hafızalı olduğu iddiası da aklınıza gelecektir.
- Kar da İmamoğlu da doğal iki felakettir, yorumu da aklınıza gelebilecektir.
- Balığın kulağına kar suyu kaçtı, deyimi de aklınıza gelirken İmamoğlu’nun balığın kulağına tuz serpmesi de gözünüzün önüne gelebilecektir.
- Görevleri başında olması gerekenlerin, görevlerinin başında olmamasının, İngilizlerle iş ve balık tutmasının nasıl bir felaket getirebileceği bununla beraber on farklı senaryoyu da aklınıza getirecektir.
- Kaportacıların İmamoğlu’na nasıl dualar ettiği de aklınıza gelecektir.
- Kar bereketinin ortaya çıkardığı Ali-Cengiz ve İngiliz oyununun balık oltasına nasıl takıldığı da aklınıza gelecektir.
- Fakir fukaranın aklına yemek faturasının 48 bin lira tuttuğunun gerçek olup olmadığı ve bununla beraber bu tuzlu faturanın neden İBB Özel Kalemine kesildiği soruları da gelecektir.
- İmamoğlu güzellemesi yapanların kısa zamanda nasıl gizlendikleri ancak gözlendiklerinin farkında olmadıkları da aklınıza gelecektir.
- Bütün bunlar aklınızdan geçerken bakın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aklından neler geçiyordu. Onun aklından da müstakbel Cumhurbaşkanının özelliklerini belirlemek geçiyordu; a)Aday devleti tanımalı b)Aday toplumun tüm bileşenlerini bir araya getirmeli c)Davranışlarıyla örnek olmalı d)Saraya merakı olmamalı e)Halk adamı olmalı f)Devlette dönüşümü sağlayacak biri olmalı g)Tarafsız olmalı h)Maliyeyi bilmeli ı)Polemik yapmamalı j)Bir başarı hikâyesi olmalı.
Bilmem siz de Kılıçdaroğlu’nun sıraladığı maddeleri okuyunca aklınızdan İsrailoğullarının Hz. Musa’dan tarifini yapmasını istediği ve zor bela buldukları, satın almak için de sıkı bir pazarlıktan sonra derisini altınlarla doldurmak zorunda kaldıkları o, a)sapsarı, b)bakanların içini ferahlatan, c)çift sürmeyen, d)boyunduruk altına girmeyen inek geçti mi?
Eşekle başlayıp inekle bitirdiğimiz ilginç bir yazı oldu…