14 Şubat sevgililer günü bir Hristiyan geleneğidir.
Sevgililer günü, evlilik dışı gayri meşru ilişkilerin normal görülüp, markalaştırılmak istendiği bir gündür.
İffet ‘ve hayâ perdelerinin zedelendiği bir gündür.
Nikâha, toplumun mihenk taşı olan Aileye düşman olan zihniyetin günüdür.
Dolayısıyla İslâm medeniyetinde böyle bir gün yoktur.
Bu gün, Batılı emperyalist ‘ve kapitalist sistemin Müslümanlara dayattığı, fuhşun ‘ve çirkefin doruk noktaya çıktığı bir gündür.
İnsanlığın ‘ve İslam’ın düşmanı olan batının bu çirkef gününü kutlamak, Müslümanlara kesinlikle yakışmaz.
Zira Efendimiz (sav) buyuruyor: “Sizden kim bir kavme benzerse oda onlardandır.” Dolayısıyla Hristiyanlık adetlerini gündem yapıp, doğum günü, sevgililer günü, Anne ve Babalar Günü deyip, birde kendimizce bir fetva kisvesi bulmak iman ehli bir topluma yakışmaz. Zira bizim aziz dinimiz Anne- Baba ve eşimize karşı, sadece bir gün değil her gün gönlümüzün muhabbetle dolu olmasını istiyor ve emrediyor. Şunu asla unutmamak gerekir, bizler Batıya benzedikçe, maddi ve manevi olarak batmaya, sahip olduğumuz değerlerimizi kaybetmeye devam ederiz. Bu nedenle bir an önce, özümüze İslam olan Fıtratımıza dönmeliyiz.
Ayrıca sevgi kavramını kirleten sevgiden yoksun, fakat sevgiliden bahsedenlerin en büyük amacı, günah ‘ve harama teşvikle beraber, bunu toplum içerisinde içselleştirip yaygın bir hale getirmektir.
Bu vesileyle, Milyonlarca dolarlar harcanarak kapitalist sistemin çarkına da, sutaşınmış oluyor.
Dolayısıyla bu tür gayri İslami adetler, toplumumuzda kültürel tahribata ‘ve kimlik bunalımına sebebiyet vermektedir.
Özellikle yeni yetişen nesli öz değerlerinden koparıp, Batının hayat tarzına özendirmek ve benzetmektir hedefleri... Alınacak tek önlem, kendi kültürel mirasımızdan ‘ve dini anlayışımızdan
Kaynaklanan, değerlerimize sahip çıkmalı, bu değerlerimizi yaşayarak ‘ve yaşatarak toplumda yaygın bir hale getirmeliyiz.
Hiç şüphe yoktur ki, Milletler dini ‘ve manevi değerleriyle tanınır ve ayakta durabilirler.
Zira İslam’dan daha sağlam bir temel yoktur. Bu temel üzerine inşa edilen değerler kolay kolay sarsılmaz en ufak bi sarsıntı da yerle bir olmaz biizniAllah. Hakeza, kalbimizdeki sevgi kökleri Marifet ve muhabbetullah ağacına bağlı kaldıkça, bu membadan beslendikçe, her dem yeşermeye, sevgiden yoksun kalplere hayat vermeye devam edecektir. Gelin yüreğimizdeki bu pak muhabbetleri, menfaatlere kurban etmeyelim. Sevgimiz de, saygımız da, Allah için olsun ki, “kıyamet günü hiç bir gölgenin bulunmadığı gölgeden...” bizler de, nasibimizi alabilelim.
Vedûd olan Rahmana emanet olun. Vesselam.
Esma Akbalık (Konuk Yazar)