Anne merhameti konusunda nice hikâye anlatılmış, nice kelam edilmiş ve nice nasihatler paylaşılmıştır. Birçok kaynakta anne merhametinin çocuk yetiştirme noktasında önemli olduğu vurgulanmış ve annelik rolünün çocuğun merhametli olmasında etkili olduğu belirtilmiştir. Ancak baba merhametinin de en azından anne merhameti kadar çocuğun gelişimsel süreci açısından ehemmiyet taşıdığı ve çocuğun merhametli olmasında babalık rolünün önemli bir faktör olduğu rahatlıkla dile getirilebilir.
Baba merhameti, aile içinde veya aile dışı ortamlarda babanın çocuğa karşı duyarlı davranması, çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çaba göstermesi ve çocuğu ileriki yaşama hazırlamada bilinçli olması şeklinde açıklanabilir. Baba merhameti, babanın çocuğa yönelik geliştirdiği ve ortaya koyduğu şefkate, ilgiye ve güvene dayalı ilişki boyutunu yansıtmaktadır. Baba merhameti, babanın kalben ve zihnen çocuğun hayatına katkı sağlamasıdır.
Baba merhameti; kimi zaman çocuğun hatalarına ve yanlışlarına karşı tolerans gösterilmesi, kimi zaman çocuğun bir emanet olduğu şuuruyla hareket edilerek onun her türlü ihmal ve istismardan korunması ve kimi zaman da çocuğun duygu dünyasına hitap edilerek onunla iletişim ve ilişkiye geçilmesi şeklinde görülebilmektedir. Bununla birlikte, baba merhameti çocuğa faydalı ilimler sunabilmek, onun eğitim/terbiye süreciyle ilgilenebilmek ve güzel bir ahlak-karakter kazanmasına destek olabilmektir. Dolayısıyla baba merhameti, babanın ailedeki rolünün çocuk tarafından algılandığı biçimiyle görünürken aynı zamanda çocuğun babasından aldığı davranış kaideleriyle, duygusal enerjiyle ve fikirsel/eğitsel faaliyetlerle ortaya çıkabilmektedir.
Baba merhameti, kısmen de olsa babanın kendi geçmişiyle/çocukluğuyla ilgilidir. Bir başka ifadeyle, baba merhameti, babanın kişiliğiyle alakalıdır ve babanın sahip olduğu duygu-durum (öfke ve şiddet ya da sabır ve anlayış gibi) stiliyle bağlantılıdır. Babanın kişiliği ve duygu-durum stili ise kendi yetiştiği/yetiştirildiği aile ve sosyal çevrenin etkisi altında şekillenebilmektedir. Bu anlamda, kendi çocukluğunda merhamet gören ve merhametli olmanın erdemli olduğunu fark eden bir babanın kendi çocuklarına yönelik merhametli bir ebeveynlik yaklaşımı sergileyebileceği söylenebilir. Bu durum ise merhametli çocukların yetiştirilmesinde babaların ve merhametli babaların yetiştirilmesinde ise önceki aile yetişkinlerinin tutumlarının etkili olduğunu göstermektedir. Bundan da anlaşılmaktadır ki merhamet, nesilden nesile duygu ve davranış yoluyla aktarılabilir/öğretilebilir bir beceridir.
Ailedeki ilişki ve iletişim boyutu, çocukların psiko-sosyal ve duygusal gelişimleri üzerinde önemli rol oynamaktadır. Benzer şekilde babaların çocuklara yönelik tutumları hem olumlu hem de olumsuz durumlarla sonuçlanabilmektedir. Babanın çocuğa karşı merhametli olması, en başta çocuğun sağlıklı bir kişilik geliştirmesini etkilemekte ve çocuğun dış dünyaya karşı güven/cesaret duygusunu artırmaktadır. Baba merhameti gören çocukların gelecek kaygılarında azalma ve ileriki yaşama dair umut besleme düzeylerinde artma görülebilmektedir. Babanın samimiyeti, duyarlılığı ve şefkat içeren duruşu çocuğun öz-güven kazanmasında ve öz-düzenleme yapabilmesinde etkili olabilmektedir. Benzer şekilde, babanın merhametli davranışları aile içinde huzurun tesis edilmesini sağlamaktadır.
Bir evde huzurun yaşanabilmesi ve sağlıklı ilişki/iletişim olabilmesi için aile bireylerinin birbirlerine karşı samimiyet, sevgi ve saygıya dayalı davranışlar sergilemesi gerekmektedir. Böyle bir ailede babanın çocukları arasında adaletle hükmetmesi öncelik olarak görülmelidir. Nitekim adalet aynı zamanda merhametin gelişmesinde ve merhamet de adaletin sağlanmasında etkili olabilmektedir. Adalet ve merhametin varlık gösterdiği bir ailede ise zulüm, şiddet, istismar veya bencillik gibi ailenin yıkılmasına sebep olabilen olumsuz hasletler söz konusu olmaz.
Baba merhameti, erkek çocuklarının edinecekleri babalık rollerini ve kız çocuklarının karşı cinsle ilişki biçimlerini etkileyen bir özelliğe sahiptir. Yine de baba merhametinin kız çocukları açısından ayrı bir önem arz ettiğini belirtmekte fayda vardır. Çünkü baba, kız çocuklarının dünyasındaki erkek profilinin şekillenmesinde etkili olabilmektedir. Ailede babanın kız çocuğuna yaklaşımı olumsuz (ihmal, istismar, şiddet vs) ise kız çocuğunun babayla ilgili düşünceleri de olumsuz şekilde ortaya çıkabilmektedir. Bu da aslında kız çocuğunun erkeklerle ilgili algısının olumsuz bir biçimde nüksetmesine sebep olabilmektedir. Örneğin baba merhameti yerine baba şiddeti gören bir kız çocuğu, bir tarafta babasına karşı korku ve öfke biriktirirken diğer tarafta ise genel olarak erkeklerin sinirli oldukları, saldırgan davrandıkları ya da öfkeleriyle çevrelerine zarar verdikleri şeklinde bir algıya sahip olabilmektedir. Bu durum ise kız çocuğunun evlilik sürecini bile etkiler hale gelebilmektedir. Bu yüzden baba merhameti, kız çocuklarının sağlıklı gelişimleri açısından ciddi bir faktör olarak görülmelidir.
Çocuğun öz-bakımı, emniyet duygusu, başarı arzusu, içsel huzuru, öznel iyi oluşu ve bağlanma duygusu gibi pek çok değişken baba merhameti ile ilişkilidir. Bu nedenle babanın çocuğa sunduğu zengin ve uyarıcı çevrenin paralelinde merhametli davranışların gösterilmesi gerekli görülmektedir. Çünkü çocuğa yönelik merhametli davranışlar, çocuğun beyin ve zihin gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Çocuğun sosyal yaşamdaki ilişkileri ve akranlarıyla bağlılığı yine baba merhametinden etkilenebilmektedir. Anne merhameti, çocuğun daha çok güven duygusu kazanmasında etkili bir faktör iken baba merhametinin ise genelde çocuğun yaşama umutla ve cesaretle bakmasında önemli bir etken olduğu düşünülmektedir.
Çocukların depresyon, kaygı, korku ve anksiyete ile ilgili semptomlarına müdahale edilmesinde aile desteği kullanılabilmektedir. Yine davranış bozukluğu (öfke, saldırganlık, bağımlılıklar) içeren belirli vakalarda aile danışmanlığı uygulanabilmektedir. Bütün bu süreçlerde ise babanın tedavi süreçlerindeki rolü akla gelebilmektedir. Bu bağlamda baba-çocuk ilişkisinin boyutunun önemli olduğu düşünülmektedir. Bu boyutun odağında merhametin olması çocuk açısından kayda değer bir öneme sahiptir. Çünkü baba merhameti, çocukla bağ kurmayı kolaylaştırmakta ve çocuğun babaya güvenerek sorunlarını/problemlerini paylaşmasını sağlayabilmektedir. Bu yüzden babanın çocuğa karşı merhametli, anlayışlı ve duyarlı tavrının hem çocuktaki davranış bozukluklarının azaltılmasında hem de olumlu davranışların artırılmasında etkili olabilmektedir.
Baba merhameti doğrudan çocuğu etkilediği gibi bazen dolaylı yollarla da çocuğu etkileyebilmektedir. Örneğin; babanın anneye veya diğer çocuklara karşı davranışları merhamet içerdiğinde annenin/diğer çocukların zihinsel-duygusal ruh hali daha sağlıklı işleyebilmektedir. Bu da annenin çocuğa karşı daha işlevsel bir yaklaşımda bulunmasını sağlayabilmekte ve aynı zamanda çocukların birbirlerine karşı muhabbetlerini, diyaloglarını ve birliktelik duygularını artırabilmektedir. Bütün bunlar ise ailedeki huzur ve sükûnetin inşasında baba merhametinin önemli bir etken olduğunu göstermektedir. Buradan hareketle baba merhametinin sadece çocuğa yönelik bir ilişki olarak değerlendirilmesinden ziyade bir bütün olarak babanın ailedeki rolü ile ilgili olarak ele alınması gerektiği belirtilebilir. Bu bağlamda baba merhametinin aile sisteminin sağlıklı işlemesinde birçok açıdan etkili olduğu söylenebilir.
Sonuç olarak, anne merhameti gibi baba merhameti de çocuğun psikolojik, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Nitekim baba merhametinden mahrum kalan çocukların dünyaya ilişkin algıları, ümitsizlik ve çaresizlik şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Merhametli babaların kurduğu aile içinde büyüyen çocuklarda ise psikolojik sağlamlık, öz-güven, yaşam doyumu ve cesaret gelişebilmekte bunun yanı sıra bu çocuklar, insanlara ve diğer canlılara hatta cansız varlıklara karşı duyarlı olabilmekte ve merhametli davranışlar sergileyebilmektedir. Netice itibariyle baba merhametinin çocuğun merhametli olmasında tek başına etkili olabilen bir değişken olmamakla birlikte çocukta merhametin filizlenmesinde etkili olan başat faktörlerden biri olduğu anlaşılmaktadır.
Merhametli babaların/çocukların yetiştirilmesi umuduyla…
Eşref Nas