Gazze’deki soykırım bütün acımasızlığıyla devam ediyor. Çocuklar açlıktan ve susuzluktan ölürken, bütün katil devletler siyonist yahudileri kayıtsız ve şartsız bir şekilde desteklerken; ülkemizde bazı duyarlı gençler, katil yahudilere açık desteğini beyan eden bazı şirketleri protesto edince de yerli siyonistler büyük bir vaveyla kopararak insan haklarından bahsetmeye başladılar.
Yerli siyonistlerin tasmasını ellerinde bulunduran yahudi katiller; 7 Ekim’den bugüne kadar 38.000’den fazla Gazzeli Müslüman’ı hunharca katletti. Bunun 15.000’den fazlası çocuk ve bebektir. 88.000’den fazla insan yaralandı. On binlerce insan kayıptır. Gazze’de taş üstünde taş kalmadı. Sağ kalanlar da açlık, hastalık ve her gün ölüm korkusu ile hayatı sürdürmeye çalışmaktadır.
Duyarlı birçok ülke halkı, bu soykırıma karşı kararlılıkla, büyük bir mücadele yürütmektedir. Kendi ülkelerinin siyonist katillere olan desteğini kesmeleri, kendi ülkelerinde bulunan ve siyonist işgalcilere desteğini ve yardımını açıkça beyan eden şirket ve markaların protesto edilmesi için büyük bir gayretle tepkilerini ortaya koymaktadırlar. Dünyanın hemen her ülkesinde siyonistlere desteğini açıklayan şirket ve kurumlar protesto edilmekte, alçakça tutumlarından vaz geçmeleri için yerine göre sert bir şekilde tepkiler ortaya konulmaktadır.
Duyarlı ve vicdanlı bütün insanlar da bu protestoları normal ve haklı görmekte ve desteklemektedir. Zira bu soykırımın durdurulması, bu insanlık dramının bitmesi, Gazzeli çocukların açlık ve susuzluktan artık ölmemesi herkesin özlemidir. Parçalanmış çocuk cesetleri, açlıktan ölen bebeklerin görüntüleri, yaralı kadın ve ihtiyarların feryatları, henüz insanlığını ve vicdanını kaybetmemiş herkesi harekete geçirmektedir.
Ancak siyonist tasmalı, insanlığını ve vicdanını katil efendilerinin ‘bir aferinine’ satmış olan bazı yaratıklar; siyonistlere desteğini ve yardımını açıkça ilan etmiş bazı şirket ve kurumlar, onurlu insanlar tarafından protesto edilince de, birilerinin ‘yakala co’ direktifi gereğince hemen havlamaya başladılar. Kemalist’inden Apoistine kadar, insanlığını ve vicdanını çoktan yitirmiş ne kadar mankurt varsa koro halinde bağırmaya başladılar. Baktığımızda ne de çok ‘yerli siyonist’ varmış, dedirtmektedir.
Gezi kalkışması ve benzeri olaylarda sergilenen vahşet ve tahribatlara tek bir laf söyleyemeyen Kemalistler ile on binlerce insanımızı katleden ve bundan daha fazlasını sakat bırakan terör eylemlerinin faili PKK’ye tek söz edemeyen Apoistlerin, siyonizmin uşaklığında aynı noktada buluşmaları bizi şaşırtmadı. Bu taifelerin tasmasının, siyonist katillerin elinde olduğunu dün de biliyorduk, bugün herkes de görmüş oldu.
Diyarbakır’da bazı duyarlı gençlerin, siyonist katillere desteğini açıkça beyan etmiş ‘bir zincir kafeye’ barışçıl bir şekilde protesto etmeleri ‘yerli siyonistleri’ oldukça öfkelendirdi. Koro halinde ciyaklamaya başlayan bu vicdan yoksunu ve insanlığını çoktan kaybetmiş siyonist tasmalılar, Gazze’de katledilen 15.000’den fazla çocuk için tek bir söz söyleyemediler.
Bu insanlık düşmanı yaratıklar için bir kafeyi protesto etmek, Gazze’de katledilen 15.000 çocuktan daha ağır suç teşkil etmektedir. Bunların insanlığı da, vicdanı da Türkiyeli 4 bin siyonist yahudinin Gazze’de çocuk öldürmek ve soykırım gerçekleştirmek için işledikleri suç kadardır. Vicdan sahibi bütün insanları, aramızda dolaşan bu siyonist katilleri lanetlemeye ve en kısa sürede hukuk önüne çıkarmaya davet ediyorum.