Fesih Yasak

ÖĞRENCİLERİMİZE BENİMSETEBİLECEĞİMİZ DEĞER YARGILARI

20.07.2020 01:30:59 / Fesih Yasak

İslam'da eğitimin işlevi sadece bir ilmi faaliyet olmaktan ziyade insanoğlunu yaşama gayesi uğruna şekillendirme gayreti olarak ele alınmıştır. İslam eğitim sisteminin, her yönüyle, değerlerle bezenmiş bir insan tipi yetiştirme işlevi vardır, diyebilirim. Bunun için, 'değerler eğitimini' önemseyen kimi alimler, kâmil insan olmanın iki esasa bağlı olduğunu söylemişlerdir. Bu esaslardan birincisi irfan ve ilimden, ikincisi ise, ortaya konulan işler ve onun tertibinden oluşur. Bu iki esası tekmil etmekten yoksun bir eğitim sisteminin tornasından çıkmış nesiller, gerçek saadete hiçbir zaman eremezler. Çünkü İslam eğitim sisteminin bir bilgiye dayalı yönü, bir de değere bakan yönü vardır da ondan...

Mevcut eğitim müfredatımızda, her ne kadar bir takım ahlâki ilke ve değerlere atıfta da bulunulmuşsa da müfredatın pratikteki yansıması -bazı istisnalar hariç- İslam'da güzel haslet veya ahlaki davranış olarak kabul edilen değerlerde, istenilen bir değişim ve dönüşüm meydana getirmediği gün ışığı gibi aşikârdır. Dindar ve toplumun değerlerine bağlı bir nesil yetiştirme hayalimiz, öyle görünüyor ki gelecek baharlara kaldı gibime gelmektedir. Çünkü derdimize derman olmaya yetmeyen eğitim müfredatımızın hal-i pür melali bunu göstermektedir. Yıllardır süre gelen eğitim politikalarının sonucu neşet eden partici ve kindar nesil, değil dindar neslin yetişmesi, dindar nesil hayallerimizi dahi ketmetmiş bulunmaktadır. Müfredatta köklü bir değişime gitmeden salt ideal sahibi kimi öğretmenlerin gayretiyle bu nesli dönüştürmek ve dindarlaşmasına yardımcı olmak bir yere kadar mümkündür. 

İslam'ın öngördüğü eğitim sisteminde, imanla birlikte nesillerin amellerini de ortaya koymaları istenmektedir. Neslin ahlaklı bir hayat tarzını tercih etmesi yönünde bir ameliyede bulunması teşvik edilmektedir. Mektep sıralarında yetişen çocuklarımızın, birer gül olmaları kadar güzel kokularıyla da sosyal ortamları ve toplumu cezbetmeleri bir o kadar önem arz eder. İslam, gençliğin ahlaken dejenere olmaması için harama götüren vasıtaları engelleyip fıtrat kanununa uygun yöndeki imkânları seferber etmektedir. Üstelik, değerler eğitimini vermeye çalışırken ıkınmadan, sıkılmadan, değerler eğitiminin baş mimarının Hz. Resulullah(sav.) olduğunu deklare eder. Kaldı ki Müslümanların hayat kitabı Kur'an, O’nun(sav.) ahlakının Kur'an'a uygun olduğunu zikrediyor. Bunun için birazdan zikredeceğim hadis ve ayetler, değerler eğitiminin ana mihverini teşkil etmektedir:

"Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" (Ahmed b. Hambel)

"Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin" ( Kalem:4)

"Andolsun Allah'ın Resulünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır." (Ahzab:21)

Bu ayetlerin ışığında anlıyoruz ki çocuklarımız ve neslimizin en büyük rol modeli Resulullah(sav.) ve O’nun yolunu takip eden eğitimcilerden başkası değildir.

İslam'da sadece bilgi değil, bilginin pratiği de talep edilir. Bilgiyi hayatında uygulamaya koymayan veya bilgiyi ahlaki bir davranışa dönüştürmeyen öğretmenler ya da öğrenciler, kitap yüklü merkeplere benzemekten kurtulamayacaktır. Benzetmeyi yapan ve taşı gediğine oturtan Kur'an'dır. İman, irfan ve amelden yoksun, okullarda salt bilgi yüklenip yetişen türedilerin ekranlarda ve meydanlarda nasıl da harlayıp horladıklarına hep birlikte şahit oluyoruz.  Sırf şehvetlerini tatmin ve sahiplerini memnun etme uğruna el alemin yükünü zayıf bellerinde taşıyan bu zevatın, rıza-ı ilahiyi dahi bir tarafa koyup her nağmeden dem vuran tavır ve beyanları akla ziyan bir durumdur.

Hasılı kelâm, öğrencileri, toplumu ıslah etmek isteyen bir öğretmen/akademisyen veya medrese hocası önce kendini ıslah etmelidir. Çünkü çocukların ve toplumun ayıbı onların ayıbına bağlıdır. Onların iyi gördükleri şey, sizin iyi göstermek istediklerinizdir, kötü görmek istedikleri de sizin kötü gösterdiklerinizdir. Şu halde öğrencilerinizin mutlu, başarılı ve topluma faydalı insanlar olmalarını istiyorsanız, aşağıdaki yargılarını kazandırmakta bir nebze fayda vardır:

1.Ahlakın ve inancın yüce bir değer olduğunu öğretin.

2.İnancın güç olduğunu öğretin.

3.Çalışkanlığın bir erdem olduğunu öğretin.

4.Yapıcı çalışmaları destekleyin.

5.Dürüst olmayı öğretin.

6.Adaletli olmayı öğretin.

7.Toplumsal barıştan yana olmayı öğretin.

8.Dostluk ve arkadaşlık canlısı olmayı öğretin.

9.Kendine güvenmeyi, iç huzuru kazanmayı öğretin.

10.Zorluklar karşısında direnmeyi ve sabırlı olmayı öğretin.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar