Bir süredir ‘Yeni Anayasa’ çalışmaları kapsamında HÜDA PAR’a seviyesizce saldırmakla gündem oluşturmaya çalışan CHP lideri Özgür Özel, partisinin doğal karakterini yansıtan bir duruş sergiliyor.
Batı Şeria'da siyonist işgal rejimi tarafından öldürülen cesur yürekli ve vicdan sahibi Ayşenur Ezgi Eygi kızımızın İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda düzenlenen törenine katılan Özel, Ayşenur için ‘solcu’ iddiasında bulunarak kendilerinin öteden beri Filistin Davası’na sahip çıktıklarını(!) iddia etmişti.
Siyonist cinayet şebekesine karşı Türkiye’de tavizsiz ve dik duruşuyla bilinen HÜDA PAR’a en seviyesiz şekilde saldırmayı ve galiz ifadelerle hakaret etmeyi görev addetmiş olan Özgür Özel’in Filistin konulu birbirini tekzip eden açıklamaları arşivlerde dururken Siyonistleri en çok rahatsız eden HÜDA PAR’a saldırması ilginç bir araştırma konusu olacak cinsten.
“Filistin davası, tüm Türkiye'nin ama özellikle solun davasıdır ve 1970'lerde olduğu gibi bugün de her türlü iç siyasete alet etme çabalarına karşın Türkiye'deki solcuların, sosyal demokratların yüreğindedir...” şeklindeki söyleminden önce de ‘israilin kendini savunduğunu ve HAMAS’ın bir terör örgütü’ olduğu hezeyanıyla sahne almış olan Özel’in yardımına bu kez ‘Sol’ geçinen bir kısım medya organı koştu.
‘Filistin için solcular ölüyor İslamcılar nerede?’ diye oldukça komik bir soru soran bu aparatlar İslamcı kesimin bir yıldır meydanlarda olmasından dolayı rahatsız olmuş ve defalarca manşet yapmış kesimler.
1960’lı- 1970’li yıllarda dünyanın değişik bölgelerinde sömürgecilik karşıtı bağımsızlık mücadeleleri verilirken çözümü sosyalist ideolojide arayan bir kısım sol tandanslı fraksiyon, Filistin’deki sol tandanslı hareketlere hem yardım etmek hem de yeteneklerinden istifade etmek için Bekaa Vadisine gitmişti.
Siyonist işgal rejimine karşı verilen bu bağımsızlık mücadelesi dünyada antiemperyalist çevrelerde destek görüyordu.
Siyonist vahşet artarak sürerken Türkiye’deki solcuların ekserisi ideolojik kayma yaşayarak emperyalist dedikleri ABD ve Batı Dünyası’nın yaşam tarzına göre yaşamaya başlamış ve fakat oturup kalktıkları elit(!) Cafe’lerde antiemperyalist söylemlerle aşınıp erozyona uğrayan duruşlarını nostaljik duygularla yâd etmeye çalıştılar her daim.
Dünyadaki benzerlerinin aksine Türkiye’deki sol entelijansiya bırak sahayı, dil’de dahi resmi Kemalist ideoloji ile ‘kavga etme kültürünü’ yitirdiği için sadece mazinin gölgesinde hava atıp ahkam kesmekle yetiniyor.
Yaklaşık 40 yıldır bu kesime tevdi edilen görev ‘ülkeyi İslami olandan uzaklaştırmakmış gibi’ İslam’a ait olan ne varsa kırmızı görmüş boğa gibi saldıran bu kesim maalesef Filistin konusunda öncüleri gibi davranmadıkları gibi, Latin Amerika’daki devrimci yoldaşları(!) gibi de omurgalı bir duruş sergileyemiyor.
Şu anda Filistin’de sol armalı çok sayıda grup siyonizme karşı bağımsızlık mücadelesi verirken sol kültürden gelip Seküler Kapitalizmin yumuşak gücüne yenilen Mahmud Abbas ve çevresi siyonistlerin iç istihbarat şebekesi Şin Bet’in görev eri gibi çalışmakta.
Manzara benzer bir görüntü sunuyor aslında. İslam’a göre teolojik anlamda batıl bir dava olmasına rağmen omurgalı bir duruş sergileyen her solcuya saygı duyulmasına rağmen Mahmut Abbas için ‘işbirlikçi’ sıfatının kullanılması ilginç değil mi?
Türkiye’deki gerçek solcuların asil duruş sergileyerek Filistin Davası’nı sahiplenmeleri beklenirken, siyonist rejimle geçmişten gelen bir bağının olduğu aşikar olan Kemalist zihniyetin solcular adına konuşması ilginç olduğu kadar utanç verici bir durumdur.
Sol ideolojinin asalet kokan omurgalı söylemlerinin gerçek sahipleri nerede?
Filistin için meydanları boş bırakan gerçek solcular, CHP’nin Kemalist İslam karşıtlarından Filistin için nasıl bir beklenti içindeler doğrusu merak ediyorum.