Daneleri arttıkça boynunu büken başaklar ne kadar çok şey anlatıyor bize aslında. İşe yaramayan kuru başakların aksine, boynunu büküyor, eğildikçe eğiliyor. Peki bazı insanlara ne oluyor da bir başak kadar olamıyorlar. Bilgileri arttıkça, yüklerinin ağırlığından belleri bükülmesi gerekirken, burunları büyüyor. Halbuki bilgi, insanın yükünü arttırmalı, cahilliğini fark ettirmeli, insana kendini, haddini bildirmeli. Bazı insanlara ne oluyor da azıcık bilgilerini bahane ederek “aşağı"gördükleri halktan kişilerle konuşmak onlara ağır geliyor; kendilerini dokunulmaz, ulaşılmaz görüyorlar. Küçük dağları yaratmış gibi yeryüzünde dolaşan insanlar, kainattaki gizli açık her şeyi bilen Allah-u Teala’nın “biz" yarattık, “biz" indirdik gibi ifadelerinde durup düşünmüyorlar. Ne güzel demiş Yunus Emre “İlim ilim bilmektir. İlim kendini bilmektir. Sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır?”
Bilgi insana bilmediklerinin çokluğunu fark ettirmeli. Tevazuyu öğretmeli insana, böbürlenmeyi değil. Bilgi, öğrenen insana sorumluluk olmalı. Kitap yüklü merkep timsali olmamalı insan . Az bilse de öz bilmeli. Ashab gibi olmalı insan. Çünkü onların birçoğu uygulayamama korkusundan Kur'an’ı hıfzetmemiştir. Öğrendikçe tefekkür gözlüğünü takabilmeli insan, at gözlüğünü değil. İlim, bir hücreyi bile bu kadar mükemmel yaratanın azametine hayran edebilmeli insanı.
Baştan çıkarmamalı insanı ilim. Şeytan da çok ilim sahibiydi ancak kendini büyük gördüğünden cennetten atıldı. Bu yüzden ilim insanı şeytanlaştırmamalı. Cimri olmamalı ilim sahibi kişi. Çünkü ilim paylaştıkça değer kazanır. Bilgi topluma karıştırmalı insanı, toplumdan soyutlamamalı. Ve ilim fark edilebilmeli. Fark edildiğinde kullanılabilmeli. İşlenmeyen madenin işe yaramadığı gibi, işlenmeyen, kullanılmayan ilmin de bir yararının olmadığını bilmeli insan. İlim İslam için olmalı, medeniyet için olmalı. Çağımıza El-Cezeriler, İbni Sinalar, Mimar Sinanlar katmalı. Tembelleştirmemeli insanı ilim. Öğrenen kişiye asla yeterli ve çok gelmemeli. Çünkü ne kadar çok şey bilsek de Hz. Ali'nin dediği gibi bilmediklerimizi ayaklarımızın altına koysak başımız göğe erer.
Ve ilim Allah'a ulaştırmalı insanı. Allah'ın Alim sıfatında kaybolmalı insan. Denizde damla ne ise insan kainatta varlığının bir damla misali olduğunu unutmamalı. Ve öğrendiği her bilgi, alemde bir zerre olduğu gerçeğine kendisini bir adım daha yaklaştırmalı.
AYŞE CENGİZ
Özkan Yaman
Dr. Abdulkadir Turan
Abdullah Kavan
Kenan Çaplık
Mahmut Ensar
Nezir Tunç
Abdullah Aslan
Mehmed Göktaş
