Peygamber (sav) “insanlar madenler gibidir” (Buhari, Müslim) buyurmuştur.
Maden, Yer kabuğunun bazı bölgelerinde bulunan, ekonomik yönden değer taşıyan minerallerdir. Adnan ismi de madenden türemedir.
Fitne; bir madenin değerli olup olmadığının anlaşılması amacıyla ateşe tutulmasıdır. Çünkü ateşe tabi tutulan maden eğer kıymetli ise ateşte daha da parlar, is tutmaz ve buruşmaz. Buna mukabil eğer maden değersiz ise sahte ise ateşe tabi tutulduğunda renk değiştirir. İs tutar ve büzülür. Fitne sonucunda kıymetli olduğu ortaya çıkan madene ayar vurulur. Artık bundan sonra o maden ayarla satılır. Bunun gibi fitne testini geçen kimse ayar sahibi olur. Güç ve kıymet kazanır. Testi geçmeyen madenin sahte olduğuna hükmedilir.
Cennetin bir ismi de Adn cennetidir(Nahl:31) Yani madenler cennetidir. Neden cennete bu isim verilmiştir? Çünkü buraya girenler madenlerinin hakkını vermiş, fitnelere kanmamış, zorluk ve stres testlerini, ayar testlerini başarıyla geçmiştir.
Madenler dünyada medeniyet inşa etmenin en önemli materyalleridir. İnsanlar alet ve edevatı madenler sayesinde elde ediyor. İnşaat, sanayi, teknoloji madenlerle vücut buluyor. Ekonomi için de kıymetli madenler temel teşkil ediyor. Hâsılı ne olursa olsun madenler değerlidir. Sadece sahte olanları kalp olanları değersizdir.
Dünyada Adn cenneti misali güzel yerlerin olması için madenlerin ölçülü, insaflı ve yerinde kullanılması gerekir. Sahteciliğin ve açgözlülüğün olmaması gerekir. Ama daha önemlisi her insanın kendi madenine, kıymetine ve ayarına uygun yerde yerleştirilmesi ve istihdam edilmesi gerekir. Madenlerin iletken olanı var olmayanı var. Metali var ametali var. Ve insanlar da böyledir. İletmesi gerekeni iletenler tutması gerekeni tutanlar var. Ve tam tersini yapan hadsiz zavallı kimseler var. Ama yine de en kötüsü sahte madenlerdir. İşte Adn cenneti herkesin madenin en güzel en yüksek ayara sahip olduğu yerdir. Adn cennetinde her maden var ama sahtesi yok her şey hakiki veçhine uygundur.
Adn cenneti, adı Oktar Adnan olan şahsın cennetine benzemez. Çünkü bu Adnan`ın her şeyi sahtedir. Adn cennetine benzeterek yaptığı köşkü viran oldu. Köşkün etrafındaki ve altındaki nehirler, yatlar, süsler hepsi sahte ve yapay çıktı. Bir mühürle kapandı gitti. Dahası yanında sözde güzel kızların makyajları dökülünce içler acısı halleri ortaya çıktı. Buradaki Adnan`ın cennetinde cariyeler badanalı, boyalı ayarsız ve sahte. Adn cennetindeyse iş böyle değil olamaz. Orada her şey hakikidir. Güzellikler sadece yüzeyde ve yüzde değil her noktada ve her zerrededir.
Aslında bugünkü modern dünya bu Oktar Adnan`ın sahte cenneti misalidir. Bilmeyen, anlamayan, idrak etmeyen kimseleri cezbediyor. Ama çoğu kimseyi imrendiriyor. Oysa orada sahtekârlık ve kalpazanlık var. Madenler sahte, yüzler yapay, ışıltılı hayatların içi boş ve anlamsızdır.
Oktar Adnan`ın cenneti sahte bir cennettir ama modern dünyanın en gerçek yüzüdür. Bu dünyada insanlara sunulan ışıltılı hayatlar aslında tam da budur.
Oktar Adnan`ın hali bu manada ibreti âlemdir. Burada dökülen sadece Oktar Adnan`ın ışıltılı dünyası değil, modern dünyanın, sahte ve ışıltılı dünyanın ta kendisidir. Demek ki baki ve hakiki olan bu Adnan`ın cenneti değil Adn cennetidir. Bu hem dünyada hem de ahirette böyledir.
Bu hadiseye sadece ifsat ve ahlak nazarıyla değil, bir de bu vecihten bakmak gerekir.