Çınar: Batılı kuralları elimizin tersiyle bir tarafa atmanın zamanı gelmiştir

Peygamber Sevdalıları tarafından düzenlenen "Kur'an'a Saygı" programında konuşan Molla Cemal Çınar, "Bir ümmeti arkasında batıran kuralları tamamen elimizin tersiyle bir tarafa atmanın zamanı gelmiştir. Vaizlere sesleniyoruz! Konuşun, hitap edin, anlatın... Âlimlere sesleniyoruz! Derslerinizde dile getirin. Yöneticilere sesleniyoruz! Meclislerde bunu dile getirin. Bunu çok önemli bir mesele olarak görüyoruz." dedi.

Ekleme: 11.08.2023 19:45:06 / Güncelleme: 11.08.2023 21:58:04 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için 

İsveç ve Danimarka başta olmak üzere batılı ülkelerde İslam'ın kutsallarına, Kuran-ı Kerim'e yapılan hakaret, Arnavutköy'de düzenlenen basın açıklamasıyla telin edildi.

Arnavutköy Merkez Camii'nde Cuma namazı sonrasında düzenlenen basın açıklamasına her yaştan birçok kişi katılım gösterdi.

Basın açıklaması öncesinde bir konuşma yapan Molla Cemal Çınar, "Dünyanın birçok yerinde hususen Avrupa ülkelerinde Müslümanların gittikçe güçlendikleri, Kur'an-ı Kerim'in her eve girmeye çalıştığı ve yer yer eyaletler içerisinde 'İslam hukuku ile yaşamak istiyoruz' diyen Müslümanların hak taleplerine ulaşması sonucu Avrupa'nın şu anda kırmızı görmüş boğa gibi Kur'an-ı, Müslümanı, dini, imanı, iffeti ve örtüyü gördüğünde çıldırdığını görüyoruz." diye konuştu.

"Kur'an-ı Kerim'e sahip çıkmak zorundayız"

Batının bugün Müslümanlarla değil Allah ile savaştığını söyleyen Çınar, " Tarihin her devrinde Allah'a karşı savaş ilan edenler mağlup olmuş, rezil olmuş, yenilmiştir. Batı da aynı kaderi yaşayacaktır inşallah. Batı'da Kur'an-ı Kerim'in sayfalarının yakıldığına üzülüyoruz ama İslam ülkelerinde İslam şeriatının, Kur'an-ı Kerim'in hükümleri, ayetleri hiçe sayılıyor. Meclislerde, kanunlardan, mahkemelerden, ticarethanelerden, fabrikalardan, hayatın her alanından kaldırılmış veya kaldırılmak isteniyor. Kardeşlerim! Çiğnenen her bir namus yakılan bir ayet gibidir. İstenmeyen bir hüküm yakılan bir Kur'an yaprağı gibidir. Kur'an-ı Kerim'e sahip çıkmak zorundayız. Bakın (Kur'an) ahlakımızı yitirdik, hükümlerini terk ettik ama batı bizden razı değil. Razı olabilmesi için Allah'a karşı onların safına geçmemizi istiyorlar ama nafile... Hamdolsun dünyanın her tarafında olduğu gibi ülkemizde de sorumluluk duygusu taşıyan her insanı, vicdanı olan ve iman sahibi olan her insanı bu tür meseleler rahatsız etmektedir." şeklinde konuştu.

"Batılı kuralları elimizin tersiyle bir tarafa atmanın zamanı gelmiştir"

Âlimlerin, vaizlerin ve yöneticilerin bu meseleyi en yüksek sesle dillendirmeleri gerektiğini almaları gerektiğini hatırlatan Çınar, "Bugün İslam ülkelerini yönetenlerin batının bu rezaletine karşı çok ciddi manada tedbir almaları gerektiğini hatırlatıyoruz. Korkmayın! İzzet Allah'ın ve Müslümanlarındır. Batının ekonomik, ahlaki, kültürel, kişisel, vicdani ve tüm değerleri insanlıktan uzak kalan, batı batı diye bir ümmeti arkasında batıran kuralları tamamen elimizin tersiyle bir tarafa atmanın zamanı gelmiştir. Vaizlere sesleniyoruz! Konuşun, hitap edin, anlatın... Âlimlere sesleniyoruz! Derslerinizde dile getirin. Yöneticilere sesleniyoruz! Meclislerde bunu dile getirin. Bunu çok önemli bir mesele olarak görüyoruz. Nezdimizde Kur'an-ı Kerim'i yakmaktan daha büyük bir belayı tanımıyoruz. Eğer bu bela hafif tutulursa arkasından varlığımız, gücümüz, izzetimiz, şerefimiz de kaybolacak." ifadelerini kullandı.

"Kalbimizi yüce Rabbimizin ve onun sevgili Peygamberinin sevgisiyle dolduralım"

Peygamber Sevdalıları Arnavutköy Temsilciliği adına basın açıklamasını okuyan Ömer Polat, "İslam-küfür cephesinin gittikçe birbirinden ayrışarak berraklaştığı, herkesin artık İslam'dan veya küfürden yana tercihte bulunarak safını netleştirdiği ahir zaman dilimindeyiz. Anneler ve babalar olarak yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından kendimizi, çocuklarımızı, sevenlerimizi kurtarmak ve cennetlerde felaha ulaşmak için son nefesimizi vermeden evvel kalbimizi yüce Rabbimizin ve onun sevgili Peygamberinin sevgisiyle dolduralım. Rabbimizin ve peygamberinin dostlarını dost, düşmanlarını da düşman bilelim. Dilimiz döndüğünce, gücümüz yettiğince İslam'a ve onun kutsallarına hakareti asla ama asla kabul etmeyerek, İlahi sorumluluğumuzu her daim yerine getirelim. Ta ki yüce mevlanın huzuruna alnı ak, kalbi pak çıkabilelim." dedi.

"Hakaretlerin yegâne sebebi gittikçe büyüyen İslami uyanıştır"

İslam düşmanları kirli elleri dilleri ile yüce mukaddesata hakaret etmekle bir kez daha derin nefretlerini gösterdiklerini belirten Polat, "İslam’ın kutsallarına hakaret eden bu mel'un zihniyet kirli bir zihniyettir. Başta İsveç, Danimarka ve Hollanda'da olmak üzere Batı Dünyası’nda sistematik bir saldırıya dönüşen ve sıradanlaştırılmaya çalışılan İslami Kutsallara karşı saldırı ve hakaret furyasını kabul etmiyor ve lanetliyoruz. Bu provokasyonların devlet güvencesi altında yapılmasını temin eden zihniyeti de lanetliyoruz. Tüm Müslümanların kalbini nefretle dolduran bu işin arkasında, dünya emperyalistlerinin düşmanca politikaları yatmaktadır. İslam düşmanlarının bu alçakça hareketinin yegâne sebebi, dünyanın dört bir tarafında gün geçtikçe büyüyen İslami uyanışın yayılmasıdır." diye konuştu.

"Kur'an ve Hazreti Muhammed, Müslümanların namus-u ekberleridir"

Düşünce ve ifade özgürlüğü kılıfının mukaddesata hakaret ve saldırma hakkını asla vermediğini vurgulayan Polat, "Hiç kimsenin düşünce ve ifade özgürlüğünü bahane ederek Dünya Müslümanlarının inançlarına ve kutsallarına hürmetsizlik etmeye hakkı yoktur. Hiç kimsenin Kur’an-ı Kerim’e dil uzatmaya veya Mushafı yırtma-yakma gibi aşağılık bir hakarette bulunmaya hakkı olamaz. Yaklaşık iki milyarlık İslam ümmetinin 'canım sana feda ey Kur'an' dediği ilahi vahye, düşünce ve ifade özgürlüğü kisvesi altında edepsizlikte bulunarak hakaret etmeye asla ve asla müsamaha gösterilemez. Kur'an ve Hazreti Muhammed (Sallalahu Aleyhi Vesellem) Müslümanların namus-u ekberleridir. Kuran-ı Mübin'e ve Hazreti Peygamber'e hakaret eden ve saldıran bütün Müslümanlara hakaret etmiş ve saldırmıştır. Dolayısıyla Hazreti Peygamberin ve yüce Kuran'ın düşmanları bütün Müslümanların da ortak düşmanıdır." şeklinde konuştu.

"İftira ve karalamalara rağmen Müslümanlar sürekli yücelmiş, düşmanları da rezil olmuştur"

Kur'an-ı Kerim'e ve aziz İslam dininin kutsallarına yapılan küstahlığı lanetlediklerini belirten Polat, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Müslümanların kutsallarına hakaret etmeyi marifet zanneden bu zavallı güruh bilmelidir ki, Müslümanlar sizin hakaretlerinize katlanmak zorunda değildir. Ne İslam ne de İslam'ın kutsalları sahipsiz değildir. İslam’a ve İslam’ın değerlerine saldırmaktan artık vazgeçin. İslam’a ve İslam’ın değerlerine saldırmak bugüne kadar kimseye fayda sağlamamıştır. Tam aksine İslam ve Müslümanlar tüm saldırı, iftira ve karalamalara rağmen sürekli yükselmiş ve yücelmişler, düşmanları da rezil ve yok olmaya mahkûm olmuşlardır. Sizlerin de akıbeti selefleriniz olan İslam düşmanlarından farklı olmayacak, tarihin çöplüğüne atılmaktan ve lanetle anılmaktan kurtulamayacaksınız."

"Hükümet bu alçak saldırılara karşı gerekli cevabı vermeli"

Kur'an-ı Kerim'e yapılan hakarete ilişkin hükümet yetkililerine de gereğinin yapılması çağrısında bulunan Polat, son olarak şunları kaydetti:

"Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak halkımızı temsilen idareyi ellerinde bulunduran ilgili ve yetkililerin, insanları kin ve düşmanlığa sevk eden, kutsallarımıza hakareti meslek edinen Kur'an düşmanları ile ilgili gerekli yasal işlemleri yapmanın yanı sıra bu alçakça saldırıya polis koruması veren devletlere gerekli cevabın verilmesi, elçiliklerinin kapatılması ve görevlilerinin 'istenmeyen kişi' ilan edilerek Müslüman kamuoyunu tatmin ve teskin etmeleri beklenmektedir." (İLKHA)

İlgili Galeriler