Mısır güvenlik güçleri, binlerce Filistin yanlısı aktivistin katıldığı “Gazze’ye Küresel Yürüyüş”ü Refah Sınır Kapısı’nda durdurdu. Gazze’ye insani yardım ulaştırmak ve kuşatma altındaki halka destek vermek amacıyla Mısır’a gelen barışçıl göstericilere sert müdahalede bulunuldu.
Çok sayıda aktivist gözaltına alındı, pasaportlarına el konuldu. Bazı göstericiler ise cuntacı rejim destekçileri olarak bilinen “baltacılar” tarafından darp edilerek işkenceye maruz kaldı. Uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı bu uygulamalar, büyük tepki çekti.
Çarpıcı olan ise Mısır yönetiminin bu tavrının, aynı dönemde israilden çıkmak isteyenlere Taba Sınır Kapısı’nı açık tutarak kolaylık sağlaması. Yüzlerce yabancı ülke vatandaşı da , israilden tahliye operasyonlarını tam da bu güzergâhtan gerçekleştirdi. Refah’ta ise sınır insani yardıma kapalı kaldı.
Küresel Gazze Yürüyüşü’ne katılmak üzere Mısır’a giden HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç Mısır'ın aktivistlere yönelik tutumunu şu şekilde açıkladı:
"Mısır yönetimi bu yürüyüşe müsaade etmedi. Biz, yürüyüşe katılmak üzere İsmailiye şehrinden 60 kilometre uzaklıktaki bir kontrol noktasında durdurulduk. Pasaportlarımız alındı ve akşam geç saatlere kadar serbest bırakılmadık. Yürüyüşe katılmamız engellendi. Ariş'e gidemediğimiz için, dünyanın farklı ülkelerinden gelen; farklı etnik gruplara mensup, farklı dinlere mensup ve farklı renklere sahip vicdan sahibi insanlar orada toplandı. Herkes gayet makul ve sağduyulu bir şekilde eylemlerini sürdürdü. Tam her şey sakin bir şekilde devam ederken, bir anda polisler müdahale etti. Birçok aktivist yaralandı. Yaralananlardan biri de bendim
Aktivistlerden hiçbiri taşkınlık yapmadı, hatta tepki bile göstermedi. Gözlerimle gördüm, çoğu gençler tekme yemelerine rağmen hiçbiri karşılık vermiyordu. Çünkü bu yürüyüşün amacı Mısır’a yönelik bir protesto değildi. Amaç, Refah Sınır Kapısı'nın açılması ve Gazze’deki mazlumlara insani yardımın ulaşmasıydı. Mısır'a yönelik bir yürüyüş değildi. Eğer Refah Sınır Kapısı Mısır’da değil de başka bir ülkede olsaydı, bu yürüyüş orada tertiplenirdi.
