Gazze’de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesi yönündeki arabuluculuk çabaları sürerken ve soykırımcı israilin bu aşamaya karşı direnç göstermeye devam ettiği bir dönemde, israilin önde gelen gazetelerinden Maariv, bugün yayımladığı haberinde, israilin Gazze’de Türkiye'nin rolünü belirli siyasi şartlarla kabul edebileceğini yazdı. Gazeteye göre bu şartların başında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın israile yönelik açıklamalarının yumuşatılması geliyor.

Haberde, Gazze’de “ertesi gün” tartışmaları çerçevesindeki siyasi baskının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump’ın gelecek hafta Florida’da yapması planlanan görüşme öncesinde giderek arttığı belirtildi. Konuya vakıf ve isimleri açıklanmayan israilli yetkililere dayandırılan haberde, son günlerde arabulucular tarafından kapalı kapılar ardında yoğun baskılar yapıldığı, bu süreçte Türkiye ve Katar’ın belirgin bir rol üstlendiği ifade edildi. Amaç, israili Gazze’de kurulması planlanan uluslararası güce Türkiye’nin katılımını kabul etmeye zorlamak olarak aktarıldı.

Siyonist yetkililere göre, Trump israilin Türkiye’ye yönelik vetosunu “kabul etmiş gibi” görünse bile, arabulucular geri adım atmıyor. Kapalı görüşmelerde Trump’ın, siyasi ilerleme ve bölgesel istikrar sağlayabildiğini göstermek istediği ve en azından ilk aşamada Türkiye’nin “sembolik” ya da sınırlı bir katılımına yeşil ışık yakılması için bastırabileceği konuşuluyor.

Ancak Tel Aviv’deki yetkililer, bu konunun israil açısından son derece hassas olduğunu vurguluyor. Soykırımcı israil, Türkiye’yi bölgesel sahnede sorunlu bir aktör olarak görüyor ve Türkiye’nin Gazze’ye girmesinin, israilin “kırmızı çizgilerinden” geri adım atması şeklinde algılanabileceğinden endişe ediyor. Bu bağlamda, özellikle Türkiye askerlerinin Gazze’de bulunmasına kesin olarak karşı çıkıldığı belirtiliyor.

Haberde ayrıca, sahada sorumluluk üstlenecek gerçek anlamda çok uluslu bir gücün kurulmasının pratikte son derece zor olduğuna dikkat çekiliyor. Yetkililere göre, ağırlığı olan ülkelerin Gazze’ye girmeye istekli olmaması, bu planı baştan sorunlu hale getiriyor. israil tarafı, “Türkiye’yi dahil ederek diğerlerini de getirme” yaklaşımının kendileri açısından ciddi riskler barındırdığını düşünüyor.

israilli yetkililer, Netanyahu’nun Trump’la yapacağı görüşmeye kesin bir “hayır” yanıtıyla gitmeyeceğini, ancak doğrudan bir çatışmadan kaçınarak “evet, ama” diyebileceği bir formül arayacağını öngörüyor.

Habere göre israil, Türkiye üzerindeki vetoyu siyasi şartlarla kaldırmayı değerlendirebilir. Bu şartlar arasında, Erdoğan’ın israil karşıtı sert söylemlerine ilişkin kamuya açık ya da diplomatik bir düzeltme, Netanyahu’yu Hitler’e benzeten açıklamalar da dahil olmak üzere, bu söylemlerin geri çekilmesi veya yumuşatılması yer alıyor. Ayrıca Ankara’nın israile yönelik yaklaşımında açık bir politika değişikliği göstermesi, düşmanca söylemden daha uzlaşmacı bir çizgiye geçmesi bekleniyor.

Buna karşılık, eğer ABD öncülüğünde bir siyasi “uzlaşma” süreci başlatılır ve Türkiye’nin tutumunda somut bir değişim sağlanırsa, Netanyahu’nun bunu geri adım değil, karşılık alınmış bir kazanım olarak sunabileceği belirtiliyor.

Kapalı görüşmelerde, Trump’ın Türkiye konusunu israilin başka alanlardaki çıkarlarıyla bağlantılı daha geniş bir paket haline getirme ihtimali de gündeme geliyor. Senaryolardan birine göre Trump, israile farklı cephelerde destek sunarak, karşılığında Türkiye meselesinde esneklik talep edebilir.

Yetkililer, henüz alınmış kesin bir karar bulunmadığını vurgularken, Netanyahu–Trump görüşmesinin bu dosyayı Tel Aviv ile Washington arasında bir “siyasi güç testine” dönüştürebileceğini ifade ediyor.

Muhabir: Mehmet Yaman