Berri, Şii din adamı Musa es-Sadr ve iki yol arkadaşının ortadan kayboluşunun 47. yılı dolayısıyla yaptığı televizyon konuşmasında, Lübnan'da silahların devletin elinde toplanması meselesine değindi.
Aynı zamanda Şii Emel Hareketi lideri olan Meclis Başkanı Berri, şu ifadeleri kullandı:
"Şeytani akıllar; ülkeyi özgürleştiren, halkın onurunu ve ulusal egemenliğini koruyan direnişin (Hizbullah'ın) silahlarından daha tehlikelidir.
Her şeye rağmen, Hizbullah'ın silahlarının anayasaya uygun şekilde tartışılmasına açığız. Bu silahlar, Lübnan için onur ve gurur kaynağıdır."
Berri, Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili tartışmanın "anayasaya, yasalara ve uluslararası sözleşmelere uygun şekilde, sakin ve uzlaşıya dayalı bir diyalog çerçevesinde" yapılması gerektiğini vurguladı.
Meclis Başkanı Berri, tartışmaların "ülkeyi koruyacak, topraklarını özgürleştirecek ve sınırlarını güvence altına alacak bir ulusal güvenlik stratejisi oluşturma" hedefiyle yapılabileceğini söyledi.
Berri ayrıca, hükümetin ABD önerisini kabul etmesinin ardından İsrail'in, Lübnan topraklarındaki işgalini artırdığını, saldırılarını sürdürdüğünü ve Lübnanlıları öldürdüğünü belirterek, "İsrail'in 30'dan fazla kasaba ve köyde halkın evlerine dönüşünü engellediğini" kaydetti.




