DOĞRUHABER - Filistin halkı, ‘modern çağın’ en sistematik kuşatması ve yok edilişine karşı direnirken; HAMAS, dünyaya bir kez daha tarihi çağrı yaptı. Gazze'de son aylarda artan soykırımcı israil saldırıları ve işgalin derinleştirdiği insani kriz, artık tahammül sınırlarını aşmış durumda. HAMAS’ın açıklaması sadece bir politik çıkış değil, aynı zamanda bir ahlaki çağrı: “Gazze yanarken susanlar, zalimin safındadır.”
KÜRESEL SESSİZLİĞE KARŞI İSYAN ÇAĞRISI:
SESSİZLİK SUÇ ORTAKLIĞIDIR
HAMAS tarafından yapılan yazılı açıklamada, siyonist israilin Gazze’de yürüttüğü sistematik soykırımın artık uluslararası toplumun gözleri önünde yaşandığına işaret edildi. Açıklamada, “Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, hastaneler yerle bir edilirken, üniversiteler bombalanırken insanlık nerede? Bu bir savaş değil, bu bir imha planıdır. Halkımız kuşatma, açlık ve bombardımanla yok edilmek isteniyor. Sessizlik artık suç ortaklığıdır.” ifadelerine yer verildi.
HAMAS, bugün ve yarın gün boyunca dünya genelindeki halkları meydanlara çıkmaya, büyükelçilikler önünde protestolar düzenlemeye ve Filistin’le dayanışmayı görünür kılmaya çağırdı. “Gazze için ayağa kalk!” çağrısıyla yayımlanan bildiride, özellikle Müslüman ülkelerin hükümetlerinin pasifliğine dikkat çekildi.
“KUDÜS VE AKSA İÇİN DUALARINIZI EKSİK ETMEYİN”
HAMAS tarafından yayımlanan mesajda, "Gazze, Kudüs ve Aksa için kıyam zamanı! Şanlı halkımıza, ümmetimize ve tüm özgür dünya halklarına sesleniyoruz: Gazze için, Kudüs için, Aksa için, hep birlikte ayaktayız! Zulme karşı kıyam etmenin, meydanlara inmenin, işgale direnişin zamanıdır. Meydanları doldurun, büyükelçilikler önünde gösteriler düzenleyin, ticari ve kültürel boykotları artırın, sosyal medyada ses verin, Kudüs ve Aksa için dualarınızı, yürüyüşlerinizi eksik etmeyin." çağrısı yapıldı.
İSRAİLİN SİSTEMATİK BARBARLIĞI:
RAKAMLAR DEĞİL, HAYATLAR YOK OLUYOR!
Vahşi israilin Gazze’ye dönük son saldırılarında en az 18 Filistinli daha şehid oldu. Katledilenlerin çoğu kadın ve çocuklardan oluşurken, saldırılar özellikle yerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadırları ve yardım noktalarını hedef aldı.
Barbar israil, sivil alanları kasıtlı olarak hedef alıyor. Bu, yalnızca savaş suçu değil, aynı zamanda bir etnik temizlik stratejisidir. Uluslararası hukuk açıkça ihlal edilmekte; ancak uluslararası kurumların ve özellikle Batılı ülkelerin bu açık soykırım karşısındaki sessizliği, HAMAS’ın çağrısını daha da meşru kılıyor.
“GAZZE İNSANLIK MESELESİDİR”
Kamuoyu HAMAS’ın çağrısını “ahlaki bir uyanışa davet” olarak nitelendirirken, konuya ilişkin açıklama yapan Gazeteci Davut Işık, “Hamas’ın yaptığı çağrı siyasal bir propaganda değil, insani bir seferberliktir. Gazze’de olanlar yalnızca Filistin halkını değil, tüm insanlığı ilgilendiriyor. Zira bugün susarsak, yarın hepimizin başına gelecek bir felaketin yolunu açmış oluruz.” ifadelerini kullandı. Işık, Batı üniversitelerinde ve akademik çevrelerde artan Filistin destekli öğrenci protestolarına da dikkat çekerek, bunun “gelecek kuşakların adalet talebinin bir yansıması” olduğunu ifade etti.
DİRENİŞİN YENİ YÜZÜ: BATI’NIN GENÇ AYDINLARI
Işık, “2023 Ekim'inden bu yana süren Gazze’deki soykırım saldırıları karşısında, Batı'nın siyasi ve diplomatik mekanizmaları utanç verici bir sessizliğe bürünürken, bu sessizliği ilk delen, Amerika ve Avrupa’daki üniversite kampüslerinden yükselen öğrenci çığlıkları oldu. Harvard, Columbia, Oxford, Sciences Po, Humboldt gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinde öğrenciler yalnızca protesto etmekle kalmadı; çadır kamplar kurarak işgale ve onun küresel destekçilerine karşı kararlı bir ahlaki duruş sergilediler. Bu gösteriler, Batı’nın ikiyüzlü insan hakları söylemini deşifre eden birer vicdan manifestosuna dönüştü. Bu öğrencilerin belki çoğu Müslüman ya da Filistinli bile değil. Onlar ne Gazze’de evlerini kaybettiler ne Refah’ta çocuklarını toprağa verdiler. Ancak özgürlük ve insan onuru söz konusu olduğunda, etnik köken ya da coğrafyanın bir önemi kalmaz. Bugün Oxford’da bir öğrenci, ‘Gazze’nin bombalanması, insanlık onurunun bombalanmasıdır’ diyorsa; bu yalnızca Filistin’in değil, tüm insanlığın meselesidir.” ifadelerini kullandı.
FİLİSTİN’E DESTEK ARTIYOR:
PROTESTOLAR, BOYKOTLAR, SANAL KAMPANYALAR
HAMAS’ın çağrısıyla birlikte sosyal medyada #GazzeİçinAyağaKalk etiketiyle milyonlarca paylaşım yapıldı. Özellikle Avrupa’da, Latin Amerika’da ve Asya’da düzenlenen eylemler, Filistin meselesinin artık küresel bir adalet davasına dönüştüğünü gösteriyor.
Boykot kampanyaları hız kazanırken, işgalci israille bağlantılı şirketlerin ürünleri protesto ediliyor. Özellikle ABD’de bazı üniversiteler, işgalci israil ile ilişkili fonlarını dondurduğunu açıkladı. Bu da direnişin yalnızca sahada değil, uluslararası alanda da güç kazandığını gösteriyor.
HAMAS’ın çağrısı bir siyasal stratejiden öte, bir ahlak ve vicdan çağrısıdır. Tarih, bu çağrıya nasıl cevap verildiğini yazacak. Sessizlik, tarafsızlık değildir; susmak, işgalin yanında yer almaktır.





