`28 Şubat süreci devam ediyor`
Gaziantep Mazlum-Der Şubesi düzenlediği basın açıklamasında, Şahmerdan Sarı ve yakınlarına verilen 100 yıllık hapis cezasının Anasaya`nın din ve vicdan özgürlüğünü düzenleyen 24. maddeye, Evrensel İnsan Haklarına ve Avrupa insan hakları kararlarına açıkça aykırı olduğu belirtilerek 28 Şubat sürecinin devam ettiğine vurgu yapıldı
GAZİANTEP-Mazlum-Der Şubesi bir basın toplantısı düzenleyerek Şahmerdan Sarı ve yakınlarına verilen 100 yıllık hapis cezasının Anayasa`nın din ve vicdan özgürlüğünü içeren 24. maddesine, Evrensel İnsan Haklarına ve Avrupa insan hakları kararlarına açıkça aykırı olduğunu duyurdu. Çok sayıda İslami şahsiyetin 28 Şubat sürecinde verilen hukuksuz mahkûmiyet kararlarıyla cezaevinde tutulduğu belirtilen açıklamada; 28 Şubat`ın devam ettiği vurgulandı.
Şube binasında Mazlum-Der GYK üyeleri Abdurrahim Çelik Mehmet Alkış, Şube Başkanı Sabri Sayan ve yönetim kurulu üyelerinin katıldı toplantıda açıklamayı Mazlum-Der Şube Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Kurşun okudu. Kurşun, son dönemlerde Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinde verilen mahkûmiyet kararlarının 28 Şubat sürecinin devam ettiğini gösterdiğini söyledi.
`Kararlarla İslami şahsiyetler itibarsızlaştırılmak isteniyor`
Kurşun, " 28 Şubat sürecinde karanlık ellerin tertibi olarak Gaziantep Fuarında meydana gelen bombalama eylemi ile bir ilim adamı olan Şahimerdan Sarı ve arkadaşları haksız bir şekilde suçlanmış ve on yıl cezaevinde kalmışlardır. Bir linç eylemiyle Sahimerdan Sarı ve arkadaşları "Terör Örgütü" olarak kamuoyuna tanıtılmış ve bu sıfatla yargının önüne çıkarılmıştır."ifadelerine yer vererek uydurma delillerle verilen hukuksuz mahkûmiyet kararlarıyla İslami şahsiyetlerin itibarsızlaştırıldığını söyledi.
Kurşun, " 28 Şubat sürecinde karanlık ellerin tertibi olarak Gaziantep Fuarında meydana gelen bombalama eylemi ile bir ilim adamı olan Şahimerdan Sarı ve arkadaşları haksız bir şekilde suçlanmış ve on yıl cezaevinde kalmışlardır. Bir linç eylemiyle Sahimerdan Sarı ve arkadaşları "Terör Örgütü" olarak kamuoyuna tanıtılmış ve bu sıfatla yargının önüne çıkarılmıştır."ifadelerine yer vererek uydurma delillerle verilen hukuksuz mahkûmiyet kararlarıyla İslami şahsiyetlerin itibarsızlaştırıldığını söyledi.
2007 yılında cezaevinden çıkan Şahimerdan Sarı`nın, kısa bir süre sonra yeniden Terörle Mücadele Ekiplerinin fiziki ve teknik takibine alındığını belirten Kurşun,"Bu süreçte, Şahimerdan Sarı, kuruluşu tamamen yasal olan ve Gaziantep merkezde bulunan Şahid-Der isimli dernekteki çalışmaları, kitap yazma ve ilmi faaliyetleri nedeniyle 2009 yılında Terörle Mücadele Ekipleri tarafından 28 Şubat sürecini aratmayacak bir operasyona maruz bırakılmıştır. Ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda sohbet CD`lerine, Kültür Bakanlığınca basımına ve dağıtımına izin verilmiş kitap ve dergilere el konulmuş, kendisi ile birlikte bahsi geçen derneğe sohbet dinlemeye ve ders almaya gelen birçok kişi gözaltına alınmıştır."dedi.
Yargılama sonucu "Terör örgütü yöneticiliği ve terör örgütü üyeliği" suçlamaları ile verilen 100 yıllık mahkûmiyet kararının kesinleşmesi üzerine on beş kişinin yeniden cezaevine atıldığını belirten Kurşun, "Verilen yargı kararı; öncelikle Terörle mücadele kanununun 1.maddesinin özüne ve ruhuna, 1982 Anayasasının halen yürürlükte bulunan din ve vicdan özgürlüğünü düzenleyen 24.maddesine; Düşünce ve kanaat özgürlüğünü düzenleyen 25.maddesine; Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünü düzenleyen 26. Maddesine; Basın özgürlüğünü düzenleyen 28.maddesine; Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını düzenleyen 34.maddesine ve AİHS`in (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) 9,10 ve 11.maddelerine açıkça aykırıdır."dedi.
Zekeriya Şengöz, Fahri Memur, Salih İzzet Erdiş (Salih Mirzabeyoğlu), İrfan Çağrıcı, Rıdvan Çağrıcı, Can Özbilen, Osman Erdemir, İsmail Şah Balta gibi birçok İslami şahsiyetin 28 Şubat sürecinde verilen hukuksuz mahkûmiyetlerle halen cezaevinde tutulduğunu belirten Kurşun, " 28 Şubat kararları ile haksız şekilde verilen mahkumiyetlerin kaldırılması beklenirken verilen bu kararla konu daha vahim bir boyuta taşınmıştır." İfadelerine yer verdi.
Kurşun, "Bu kararla"adil yargılanma hakkı" bir kez daha ihlal edilmiş olup 28 şubat sürecinin bitmediğini, aktörlerinin, boyutlarının ve yoğunluğunun değişerek devam ettiğini göstermektedir." dedi.
Kurşun, son olarak; "Mazlum-der olarak `28 Şubat Dönemi Siyasi Yargı Kararları İptal Edilsin!` kampanyamız çerçevesinde 28 Şubat Dönemi siyasi yargı kararlarının iptali ve yeniden yargı yolunun açılması gerektiğini bu son hadise ile birlikte bir kez daha ortaya çıkmıştır."ifadelerini kaydetti. (Şefik Mert-İLKHA)