• DOLAR 34.583
  • EURO 35.97
  • ALTIN 2996.861
  • ...
Adıyaman İHH: Kudüs ve Mescid-i Aksa ümmetin izzeti ve namusudur
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Adıyaman Halk Kütüphanesi yanında düzenlenen kitlesel basın açıklamasına STK ve siyasi parti temsilcileri de katılım sağladı.

"Kutsallarımıza sahip çıkmak namaz kılmak, oruç tutmak kadar ehemmiyetli bir ibadettir"

Adıyaman İHH Başkanı Mücahit Tekin tarafından okunan basın açıklamasında, bugün Filistin’de Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da Müslümanların inancı ve kutsallarının siyonist işgalcilerin postallarıyla çiğnendiğine dikkat çekildi.

Tekin açıklamasında, "Bu kutsallarımıza sahip çıkmak namaz kılmak, oruç tutmak kadar ehemmiyetli bir ibadettir. Kudüs ve Mescid-i Aksa, ümmetin izzeti ve namusudur. Ümmetin izzetini ve namusunu muhafaza eden direniş hareketinin yanındayız. siyonist işgal rejiminin yapmış olduğu savaş suçlarının haddi hesabı yoktur. Bugün zalimin safında yer alıp, birkaç dünyalık menfaat elde etmektense, mazlumun safında yer alıp kahramanca ve izzetlice dik durmayı bir şeref olarak kabul ediyoruz. Şunu unutmayalım ki; siyonistlerin büyük israil projesi vardır. Büyük israil projesine göre, Nil ile Fırat arasındaki tüm toprakları işgal etme gibi bir hayal dünyaları var. Bu hayallerin içerisinde ülkemizi de işgal etme planları olduğunu biliyoruz. Bu hayal dünyalarını başlarına yıkan Aksa Tufanı hareketine ve kahraman mücahitlere çok şey borçluyuz." dedi.

"İnsanlık, tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ediyor"

Tekin, "Apartheid rejimi işgalci israil; kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze’de soykırım suçu işliyor. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatıyor, başta bölgemiz ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kast ediyor.  1948 yılında başlayan israil terörü, üzerinden yaklaşık 80 yıl geçmesine rağmen her geçen gün şiddetini artırarak devam ediyor. Son bilgilere göre Filistin’de, 10 binden fazlası çocuk, 7 binden fazlası ise kadın olmak üzere toplamda 23 bini aşkın insan hayatını kaybetti. 60 binden fazla kişi yaralanırken, 8 bin kişi ise kayıp… Hiroşima’ya atılan atom bombasından daha fazlası kardeşlerimizin başına yağdırıldı." ifadelerini kullandı.

"En şerefli topluluğu olduklarını tüm dünyaya ispat ettiler"

Filistinli mücahitlerin şeref ve izzetle direndiklerine değinen Tekin, "İşgalci israilin saldırıları sebebiyle ayrıca, 69 bini tamamen yıkılmış olmak üzere, 359 bin ev zarar gördü. 2 milyon sivil ise saldırlar sonucu Gazze içerisinden zorla göç ettirildi. Mesleklerini icra eden, yaşanan soykırımı haberleriyle dünyaya anlatan 112 gazeteci de, siyonist işgalcilerin saldırıları sonucu hayatını kaybetti. Gazze’de şu anda on binlerce insan, yeterli gıdaya ve suya ulaşamıyor. Evet, ne yazık ki on binlerce insan 2024 yılında dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzluk sebebiyle ölüm karşı karşıya kalmış durumda. Bütün bu vahşete, katliama, zorluklara rağmen sivil veya asker hiçbir Gazzeli geri adım atmayarak, Allah’tan gayrısına sığınmayarak, yeryüzünün en şerefli topluluğu olduklarını tüm dünyaya ispat ettiler." şeklinde konuştu.

"Dünya ülkeleri üç maymunu oynuyor"

Gazze’de insani krizin en ciddi boyutlarda yaşandığı alanlardan birinin de sağlık hizmetleri olduğuna vurgu yapan Tekin, "Saldırılarında hiçbir sınır gözetmeyen israil, 7 Ekim’den bu yana yoğun bir şekilde hastaneleri, ambulansları ve sağlık çalışanlarını hedef alıyor. Bugüne kadar 150’ye yakın sağlık merkezi ve hastanenin yanı sıra yaralıları taşıyan 100’den fazla ambulans işgalcilerin saldırısına uğradı. Bugüne kadar çok sayıda yaralı ve hasta, sağlık hizmetlerinin yetersizliği sebebiyle tedavi göremedi ve hayatlarını kaybetti. Bir yanda bunlar yaşanırken, diğer yanda Yemen ve Güney Afrika hariç başta islam ülkeleri olmak üzere tüm dünya ülkeleri üç maymunu oynuyor ve yaşanan soykırımı büyük bir acziyet içinde izlemeye devam etti, ediyor! 2 milyonu aşkın Gazzeli için tek bir somut adım ne batı ne doğu dünyasından atılabilmiş değil." dedi.

"Şehid, şehid büyüyen zafere uyanacağımız sabahlar çok yakındır"

Zaferin yakın olduğuna değinen Tekin,"7 Ekim’den bugüne, bir avuç inanmış mücahid, canlarını hiçe sayarak, kısıtlı imkanlarla Ortadoğu’nun habis kanserine kök söktürmekte, işgalci israili Gazze'ye adım attığı güne pişman etmektedir. Bir tarafta dünyanın en gelişmiş teçhizatları içerisinde dünyanın en korkak askerleri, vahşi işgalciler; karşılarında ise yalınayak cepheye koşan, cansiperane bir mücadele sergileyerek, her gün yeni bir müjde ile gönüllerimize su serpen İzzeddin Kassam’ın onurlu evlatları! Gece gündüz demeden işgale, vahşete ve katliamlara karşı çelikten imanlarıyla direnen bir halkın en güzide evlatları! İslam milletinin onurunu ayaklar altından çekip kaldıran yiğitler! Şehadete fevç fevç koşan hamiyetperver mücahidler. Asırlar önce bu toprakları vatan kılan dedelerimizin, küffara karşı gösterdiği azmin, fedakarlığın bir benzerini bugün Gazze’de görüyoruz! Allah’tan başka hiçbir güce perva etmeyen bu yiğitlerin, çok yakında apaçık bir zaferi islam ümmetine hediye edeceklerine dair olan inancımız tamdır. Düşmanın işlediği suçların karşılığını bulacağı günler, şehid, şehid büyüyen zafere uyanacağımız sabahlar çok yakındır, En önemli konulardan biri de Mısır Hükümeti’nin Gazze’de ihtiyaç duyulan yardım malzemelerinin şehre girebilmesi için Refah Sınır Kapısı’nı bir an önce tamamen açması gerekiyor. Refah Sınır Kapısı’ndan insani yardımların geçişine izin verilmemesi Gazze’de yaşanan acıların daha da artmasına sebep oluyor." ifadelerini kullandı.

"Vicdan sahibi tüm insanlara sesleniyoruz"

Tüm insanlığa seslenen Tekin, "Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu soykırım karşısında herkesin üzerine sorumluluklar düşüyor. Herkes yaşanan bu büyük soykırıma karşı harekete geçmeli. Uluslararası kuruluşlar, sivil toplum ve devletler, işgalci İsrail’in zulümlerinin önüne geçmek için atılması gereken adımları acil bir şekilde atmalı. Bir an önce İsrail saldırıları durdurulmalı ve acilen ateşkes sağlanmalıdır. Filistin’de on yıllardır zulmeden işgalci israile karşı gereken yaptırımlar derhal uygulanmalıdır.  Bütün İslam ülkeleri ve halklar bir araya gelip tepkisini ortaya koymalıdır. israil, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası hukuk önünde hesap vermelidir. " şeklinde konuştu. (İLKHA)









Bu haberler de ilginizi çekebilir