• DOLAR 34.557
  • EURO 36.628
  • ALTIN 2918.831
  • ...
`Üzülme, Muhakkak ki Allah Bizimle Beraberdir.`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Hamd; âlemlerin Rabbi, eşi ve benzeri bulunmayan, her şeye Kadir yüce Allah azze ve celleye mahsustur.
Salat ve selam; yaratılmışların en hayırlısı, âlemlere Rahmet olarak gönderilmiş olan Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi veselleme, Onun pak aline, ehl-i beytine, ashabına ve de onlara tabi olan tüm Müslümanların üzerine olsun!
Zindan yalnızlığı kederin, acıların ve efkârın yeridir. Zindan unutulmuşların, garibanların, kimsesi olup da kimsesiz kalanların yeridir. Zindan Allah’tan başka her şeyin yok olduğu yerdir. Allah’tan başka sahibinin olmadığını hissettiğin yerin adıdır zindan. Allah’tan başka her kesin seni terk ettiği yerin adıdır zindan.

Zindan, bir Müslüman için bu kadar acı olmamalıydı. Bu kadar yalnızlığa terkedilmiş olmamalıydı. Bu kadar garip bırakılmamalıydı.

Ama bunların hiç mi hiç önemi kalmadı. Çünkü bir Müslüman ahde vefa gösterip verdiği sözde sadık oldu mu Rabb-i Zülcelal’de aciz kullarına verdiği sözde çok vefalı davranır. Bunun en canlı örneğinin yaşandığı yerlerden biridir zindan. Bedir’de, Uhud’da, Hendek’te ve daha nice cihat meydanlarında görülen ilahi yardımın yaşandığı yerlerden biridir zindan.
Ve zindanda tüm sıkıntı ve zorluğa rağmen, sana verdiği acılara rağmen yine de sebat, sabır ve şükür ile Rabbine bir yol aradığında imdada koşan ayetleri görürsün. İşte, o ayetlerden biridir Tevbe Suresi’nin 40. ayeti: “Üzülme, Allah bizimledir.” Bir başka ses verir bu ayet. Bir başka seslenir yaralı yüreğime. İşte o seslerden bazıları.

Bir Müslüman mahkumun derdinin dermanıdır. (Üzülme Allah bizimledir) diyen hayat arkadaşı. Mahkûmun dert ortağıdır gece parlayan yıldızlar, nur saçan ay ve de geceyi yaran güneş. Her biri kendi lisanları ile seslenir: “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.” Gece karanlığında içten içe ettiğim dua ve münacatlarıma, haykırış ve serzenişlerime cevap gelir ta derinlerden bir yerden: “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.”

Havalandırmaya düşen böcektir bizim arkadaşımız. Vızıldayan sinek, rengârenk uçan kelebekler müjde getirirler her bir yaralı yüreğimize: “Üzülme, muhakkak ki Allah bizimle beraberdir.” Gecenin ardından gelen gündüz, âlemi aydınlattığı gibi aydınlatır karanlık ufkumu, “üzülme, Allah bizimle beraberdir” der içimi aydınlatır. Seher vaktinde, güneşin ilk ışıkları ile canlanan kâinat ve bu kâinatın zikir ehli mahlûkatları olan kuşlar taifesi erken saatte cıvıldamaya başlar ve yaralı kalbime güzel sesleri ile seslenirler: “Üzülme Allah bizimle beraberdir.”

Zindanın soğuk ve ruhsuz duvarları, solmuş rengi ile beni anımsatır. Üzerindeki birikmiş kirler kalbimi yansıtır. Bir başka ayet imdadıma koşar, bana umut ve Rahmet olur, duvarlar ses verir gönlüme(Sonra bunun ardından kalplerimiz katılaştı, artık onlar taş gibi veya daha da katıdırlar. Hâlbuki doğrusu o taşlardan öylesi vardır ki ondan nehirler fışkırır, elbette onlardan öylesi de vardır ki yarılır da ondan su çıkar. Hem onlardan şüphesiz öylesi de vardır ki Allah korkusundan düşüp yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan gafil değildir). Oysa zindan duvarlarında pınarlar yerine gelmiş geçmiş mahkûmların çilesini, derdini, acısını barındırsa da yine de haykırır: “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.”

Bu nasıl bir sevdadır ki binlerce dostun var ama hiç biri yok. Binlerce kardeşin var ama hiç biri yok. Binlerce, milyonlarca ferdi olan bir ailenin mensubusun ama kimsen yok. Ve yalnızlık içinde, zindanın unutulmuşları içinde birbirimize teselli veririz: “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.” Yalnızlığımıza, garipliğimize içim yanar. İçten içe tüketir beni. Bir kor gibi içimi eritir. Öyle bir ateş ki ümmetin halini gözlerimin önüne getirince acısını varın sizler düşünün. İçimizi en iyi bilen, halimiz kendisine ayan olan Rabbimiz içimdeki ateşe serin ve selametli bir derman gösterir: “Allah bana yeter, O ne güzel vekildir.” Bir başkadır zindanda namaz, oruç ve zikir çekmek. Bir başka güzelliği ve manevi tadı vardır. Tüm dertlerinden sıyrılırsın, kendini ilahi huzurda hisseder içini her şeye gücü yetene haykırmak istersin. İşte o anda bir nida duyar gibisin nurani meleklerden “üzülme, Allah bizimle beraberdir” diye. Zindan öyle bir yerdir ki adeta yalnızlık girdabından düşmüş hissedersin kendini, feryadını duyan olmaz. Avazın çıktığı kadar bağırırsın imdada gelen olmaz. Bu halde eriyip tükenirken içten içe hayıflanıp “eyvahlar bana, eyvahlar bu garip halime” deyip bir sığınak ararken Yunus aleyhisselam düşer aklıma, gönlüme işler sözleri ve “Ey denizin ve karanın Rabbi!” diye söylemeye başlarım. O anda içimde bir dalga oluşur. Hücrelerim cezbeye gelir içimde bir kıyamet sahnesi yaşanır. Sûra üflemesi gereken İsrafil aleyhisselam içime üflemiştir. O anda kâinat haykırır, yer ve gök ses verir: “Üzülme, muhakkak ki Allah bizimle beraberdir.”

Yaşadıklarımı anımsarım. Çektiklerim gelir gözümün önüne. Asr-ı Saadete düşerim düşler âleminde. Kızgın Arap çöllerindeyim şimdi, Bilal’i görür gibiyim. Sıcak çöl kumları üzerine uzatılmış, göğsüne bırakılan ağırca bir kaya parçası altında “Ehad, Ehad” diye söylerken göz göze geliriz. O halde acılar ve sıkıntılar içindedir ki yine de bana “üzülme, Allah bizimle beraberdir” der. Kendi sıkıntımı unutmuşumdur o an. Çünkü gördüklerim karşısında benimkilerin hiç bir ehemmiyetinin olmadığını fark etmişimdir.

Dolaşmaya devam ederim Arap topraklarında. Asr-ı Saadet devri ve gözler takılır kulağıma gelen seslere doğru. İşkenceler altında yatan Sümeyye, Yasir ve Ammar… İlahi! Bu kadın bu sıkıntılara nasıl katlanabilir derken Sümeyye tebessüm eder: “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.” Sümeyye ve Yasir’i Rablerine doğru yolcularken ötelerden bir başka manzara bir başka işkence bir başka… Habbab bin Eret… Kızgın sac üzerine yatırılmış vücudundan eriyen yağlar ve saçlarından çıkan koku… Birisinin etini canlı canlı pişirmek… Akla hayale gelmeyecek bir manzara... Bunların hepsi de benim gibi İslam davası için. Oysa benim yaşadıklarım o şehit ve azizlerin çektikleri yanında bir hiçmiş. Habbab bakar bana sanki o işkenceyi gören o değilmiş gibi ve “üzülme, Allah bizimle beraberdir” der.

Taif’teyim. Nasipsizler, Peygamber sallallahu aleyhi vesellem ile Zeyd’i taşlıyorlar. Peygamber Efendimizin mübarek yüzlerinden kanlar akar, Zeyd kendini siper edip efendimizi korumaya çalışır, efendimizden akan kanlar ayaklarından süzülür. Bu manzara beni coşturur. Feryadımız çıktığı kadar seslenirim nasipsizlere: “O, Muhammed Mustafa’dır. Alemlere rahmettir. Reva mıdır bu yapılanlar?” Ben söylenirken Peygamber sallallahu aleyhi vesellem dönüp bakar bana ve o mübarek yaralı ağzı ile “üzülme, Allah bizimle beraberdir” der.

Peygamber, Mekke’de tehlike içinde. Hainler pusuda bekler sinsice. Ayetler koşar yardıma, kör eder gören gözleri. Ebu Bekir bekler Onu kutlu Medine yolunda. Mağaraya sığınırlar peşlerinden gelecek olanlardan kurtulmak için. Mağara küçük, mağara dar, mağara bir çıkmazdır. Mağaranın ağzına yaklaşırlar iz süren avcılar. Hz. Ebubekir endişeli ve tedirgin. Eli kolu bağlı, kâinatın Efendisine zarar gelecek diye korku duymakta Sıddık. Bu halini gören Allah’ın Habibi müjde verir bu Sıddık dostuna: “Üzülme, muhakkak ki Allah bizimle beraberdir.”

Düşler âleminden çıktım. Bu gördüklerimden sonra perva ettim yalnızlığıma ve yalnız geçen yıllarıma. Çünkü biliyorum ki Allah bizimle beraberdir.

Bugün dünyanın dört bir yanında akıtılan Müslüman kanları… Suriye, Mısır ve daha niceleri… Çekilen sıkıntılar, akan kanlar, dağılan aileler, yetim ve öksüz kalan çocuklar, evsiz ve yurtsuz kalan Müslümanlar sıkıntı ve dert içinde feryat ederken ilahi buyruk seslenir aciz ve zayıf yüreğimize. “O halde gevşemeyin ve üzülmeyin. Eğer (gerçekten) mü’min kimseler iseniz en üstün olanlar sizlersiniz.” Şehitler ses verir Firdevs cennetinden: “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.”

Artık biliyorum çekilen sıkıntı, akıtılan kanlar ve ıstırapların hepsi Allah için, lillah içindir. Madem Allah için bunca sıkıntılara katlanıyoruz, o zaman üzülmeyeceğiz, gevşemeyeceğiz, akıtılan tüm kanlarımıza rağmen mücadele etmeye devam edeceğiz. Zafer ve galibiyet Allah’ındır bunu bileceğiz, “izzet ve şeref Allah’a, peygambere ve de müminlere aittir” buna iman edeceğiz. Tüm yaşananlara rağmen birbirimize sabrı tavsiye edip üzülmeyeceğiz, Allah bizimle beraberdir deyip sebat edeceğiz İnşaAllah.

Dua ve Selam ile…
Hasan Gündüz
Bayburt M Tipi Kapalı Cezaevi C-9

 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir