Şefkat Tokadı
Üç çocuklu bir ailenin tek kızıydı Meryem. Babası İslama hizmet ettiğinden, o daha 6 yaşındayken şehit edilmişti.
İki dayısı da aynı sebepten tutuklanmıştı. Henüz tanışmamıştı onlarla. Büyüdükçe babasızlığın verdiği ızdırabı daha iyi anlar ve daha çok acı çeker hale gelmişti. Sabretmesi gerekiyordu ama o daha bunu anlayacak yaşta değildi.
Uzun zaman sonra dayıları serbest bırakıldı ve onlarla tanıştı Meryem. Bir anda hayatı değişti.
Etrafındaki insanlardan çok farklıydı bu iki güzel insan. Konuşmalarıyla, hal ve hareketleriyle, yumuşak başlılığıyla, tatlı tavırlarıyla herkesi hayran bırakmışlardı kendilerine. Yani Efendimizi en güzel haliyle örnek alan insanlardandı. Sevilmeyi en çok hak edenlerdendi ve Meryem de birçok insan gibi çok sevdi onları. Ama o bir başka seviyordu dayılarını. Kalbinin derinliklerinden gelen bir sevgiyle seviyordu. Aradan uzun bir zaman geçmişti ve Meryem lise son sınıftaydı, sınavlara hazırlanıyordu. Yine aynı sebepten tutuklanmıştı dayıları. Ama herkes ondan gizlemişti bu durumu. Ne de olsa hayatının sınavı (!) vardı o yıl. Evet, ama bir sınav insan hayatı kadar önemli olamazdı ki…
İşte bunu birçok kişi düşünememişti. Ama daha sonra bir şekilde durumu öğrendi ve bir anda okul adına her şeyi bıraktı. “Ne yapıyorum ben?” diyebildi sadece. Çünkü yaşanan olayları öğrendiğinde; yurtta yarıyıl tatilinin çalışma kampındaydı. Bir robot gibi ders çalışıyordu. Aksatmıyordu ibadetlerini ama bu yeterli değildi. Gerçek imtihanının yanında hiç önemi yoktu bu sınavların ve bu kadar önemsememesi gerekiyordu. Güzel bir şefkat tokadıyla dersini almıştı. Rabbinin kendisini ne kadar çok sevdiğini anlamıştı. Çünkü onun dünyalık işlere dalmasına izin vermemişti. Yine ders çalışmaya başladı ama bu defa boş zamanlarını değerlendiriyordu. Yani asıl yapması gerekenleri yaptıktan sonra ders çalışıyordu. Allahın rızasını gözeterek bir işe başladığımızda onun hallolmaması mümkün mü? Nitekim öyle de oldu. Sınavlara girdi. O kötü ruh haline rağmen iyi geçmişti. Dayılarına kavuşamadı henüz ama o bu dünyada olmasa da ebedi hayatta onlarla beraber olacağını çok iyi biliyordu. Çünkü o Efendimizin “Kişi sevdiğiyle beraberdir.” Hadis-i şerifini iyi kavramıştı.
Mümin olarak can verip müminlerle haşrolmak temennisiyle…
Sümeyra Çiftçi / Şanlıurfa - Yaş: 19
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.