"Deprem bölgesindeki çocukların eğitimde geri kalmaması gerekir"
Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 10 ilde kademeli başlatılacak eğitim öğretim sürecinde okul ve derslik eksikliğine dair değerlendirmelerde bulundu.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremde etkilenen illerden biri de Şanlıurfa oldu.
Şanlıurfa'da eğitimle alakalı fazla sıkıntı olmadığını dile getiren Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, etkilenen okulların en yakındaki okullalar la ilişkilendirilip eğitim öğretime devam edildiğini ifade etti.
Öğretmen ve kamu görevlilerinin yeterince fedakârlık yaptığına dikkat çeken Coşkun, eğitimciler ve kamu görevlileri için daha rahat bir yaşam fırsatı verilmesi için gerekli tazminatların ve özlük haklarıyla ilgili gerekli esnekliğin gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
"Çalışan eğitimci arkadaşlarımıza konteynır evler verildi"
Eğitim öğretimin mutlaka devam etmesi gerektiğini dile getiren Coşkun, "Genel itibariyle eğitim öğretim devam ediyor, çünkü eğitim öğretim mutlaka devam etmesi gereken bir durum. Şanlıurfa'da bununla ilgili çok büyük bir sorun yok. Şanlıurfa'da yaklaşık 7-8 okulumuz belki bundan etkilendi ama İl Milli Eğitim Müdürlüğü en yakındaki okulla ilişkilendirilerek normal eğitim öğretime devam edildi. Hatay, Adıyaman, Malatya ve Kahramanmaraş gibi illerde biliyorsunuz daha büyük yıkıntılar oldu. Buradan da arkadaşlarla irtibat halindeyiz, oralarda sıkıntı yaşanan yerlerde konteynır sınıflar oluşturuldu. Burada eğitim öğretim yapan ya da çalışan eğitimci arkadaşlarımız ve memurlara da bu konuda konteynır kentler ya da konteynır evler verildi. Hepimizin buradaki amacı çocuklarımızın eğitim ve öğretime başlaması eğitimin aksamaması en azından bu sürecin uygun bir şekilde devam etmesidir." şeklinde konuştu.
"Deprem bölgelerinde görev yapan öğretmenlerimize sosyal özlük hakları tekrar verilmeli"
Eğitimcilerin yeterince fedakârlık yaptığını dile getiren Coşkun, "Bizim isteğimiz ve temennimiz gerçekten oradaki eğitimciler, devlet memurlarımız kamu çalışanları üzerine düşen her türlü fedakârlığı gösteriyor. Daha önce devlet Bununla ilgili bu bölgelerde biliyorsunuz, kamu çalışanlarına 6 aylık bir tazminat parası ödedi. Bizim isteğimiz bu tazminat parasının mutlaka bir şekilde devam etmesi. Buralarda ev yıkıntı ya da deprem olduğu için ev sayısı az ev isteyenler fazla olunca arz talep meselesi dediğimiz olay dolayısıyla ev kiraları gerçekten fahiş fiyatlara ulaştı. Eğitimciler burada zaten fedakârlık ediyor zor durumlarda gayret ediyor çalışıyor çabalıyor mutlaka bunun bir şekilde imkânların zorlanarak bu insanların daha rahat yaşaması daha kalıcı uygun yerlerde kalabilmesi için tazminatın bir şekilde devam etmesi gerekir. Ayrıca bu bölgelerde görev yapan öğretmenlerimize sosyal özlük haklarıyla ilgili bir çalışma mutlaka yapılması gerekir. Burada biliyorsunuz öğretmenlerde çalıştığı her yıl belli bir puan vardır. Ben istediğin zaman bu puana göre gideceğin gitmeyeceğin ya da isteyeceğin yerin oranı belirleniyor O yüzden mutlaka bu bölgelerdeki puanların fazla olması gerekir çünkü gerçekten şartlar zor sıkıntılı." diye konuştu.
"Deprem bölgesindeki çocukların eğitimde geri kalmaması gerekir"
Öğrencilerin müfredattan geri kalmaması gerektiğini belirten Coşkun, "Şanlıurfa'da normal şartlarda eğitim öğretim yine 40 dakika devam ediyor ama bu diğer depremin yoğun yaşandığı Hatay, Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Gaziantep'in bazı ilçelerinde 30 dakikaya indirildi. Tabii buradaki sıkıntı nedir, belki depremde zarar gören okullar kullanılmadığı için en yakın okullarla ilişkilendiriliyor ve burada belki bir yoğunluk oluşuyor. Sınıflar biraz kalabalık olabilir ama ben inanıyorum ki İnşallah kısa süre içerisinde yeniden yeni okullar yapılacak. Eğitimcilerimizin rahat etmesi adına ve öğrencilerimizin daha uygun sınıflarda eğitim öğretimi devam etmesi adına iyi olacaktır. İnşallah bu konuda devletten beklentimiz budur. Özellikle bir an önce bu sınıf sayılarının artırarak bu inşaatların bu alanların artılara normal eğitime geçirilmesi gerekir." dedi.
"Ülke olarak millet olarak el ele verip bir an önce ayağa kalkacağız"
Sınıfların kalabalık olmasının derslik yetersizliğinden kaynaklandığını ifade eden Coşkun, "Bu süreçte gerek öğretmenlerimiz gerekse kamu çalışanları gerçekten her türlü fedakârlığı, gayreti ve özveriyi seferber ederek burada kalmışlar. Burada kalmanın da en azından pozitif bir ayrımcılığının devlet tarafından karşılanması gerekir. Derslik yetersizliği var. Şanlıurfa'da yaklaşık 24 bin derslik var ama sınıflar 40-50-60 kişilik sınıflarımız mevcut. Bu neden kaynaklanıyor? Derslik yetersizliğinden. En son sayın valimizden de aldığımız bilgiye göre 100'ün üzerinde okulun ihalesi biten yapım aşamasında olan vesaire durumlar var. Burada ki amaç ne bir an önce bu okulların bitirilip sınıfların normal 25-30 kişilik öğrenciyle ders yapacak ortamların oluşturulmasıdır." ifadelerini kullandı.
"Sabahın köründe çocuk evden çıkıyor öğlen eve geliyor"
Şanlıurfa'da yılda 70 bin çocuğun dünyaya geldiğini vurgulayan Coşkun, "Öncesinden çok uzun süreler buralar gerçekten yatırımsız bırakılmış ilgilenilmemiş. Şanlıurfa'da yılda 70 bin çocuğumuz dünyaya geliyor. Düşünün 70 bin veya 80 bin çocuk okula başlayacak ise buna kaç derslik lazım? Normal şartlarda Şanlıurfa'da 30 bin derslik olması gerekir. 6 bin derslik eksik var, bu da bir şekilde tamamlanmaya çalışılıyor ama az önce dediğim gibi eğitim öğretimi normal şekilde devam etmenin yolu ikili eğitim dediğimiz sabahçı ve öğlenci dersler yapılmaktadır. Bizim temennimiz beklentimiz normal eğitim dediğimiz sabahın 9'unda çocuk okula gidecek öğle arası eve gelecek yemeğini yiyecek saat 14.00'da tekrar gidip 16.00'da gelecek. Sabahın köründe çocuk evden çıkıyor öğlen eve geliyor öğlenciler de gidiyor akşamın karanlığında tekrar eve dönüyor. Bunlar ister istemez eğitim öğretimi baltalayan ve sorun oluşturandır ama bu demek değildir biz de oturalım sorun var bir şey yapmayalım." diye konuştu.
"Deprem bölgesinde görev yapan eğitimcilere pozitif ayrımcılık yapılmalı"
Öğretmenler ve kamu görevlilerinin eğitimin kalitesinin düşmemesi için canla başla çalıştığını dile getiren Coşkun, "Gerçekten buradaki öğretmenlerimiz kamu çalışanları her türlü fedakârlık ve gayreti sarf ediyor. O yüzden bizim devletten isteğimiz daha önce tazminat dediğimiz depremde zarar gören 10 tane şehrimize belli bir ücret veriliyordu fakat 6 ay sonra kesildi. Mutlaka bu ücretin devam etmesi gerekir çünkü bu bölgelerde gerçekten ev kiraları oldukça artmış. En azından pozitif bir ayrımcılığın yapılıp; benim de burada kalmamı sağlayacak bu konuda sorunlarımı gidermesi için mutlaka böyle bir imkânın seferber edilmesi gerektiğini vurguladı." (İLKHA)