• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Adıyaman Memur-Sen: Engellilerin hayata etkin ve eşit katılımının önündeki engeller kaldırılmalı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Adıyaman Memur-Sen Konfederasyonu Engelliler Komisyonu adına Ayhan Üstün tarafından okunan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Dünya nüfusunun ve ülkemizin önemli bir kesimini engelliler oluşturmaktadır"

"Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini engelli bireyler teşkil etmektedir. Ülkemizde ise bu oran yaklaşık yüzde 12,3’tür. Engelli bireyler ve aileleri birlikte ele alındığında 85 milyonluk nüfusumuzun yaklaşık 42 milyonu engellilerin durumundan çok yakından etkilenmektedir. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engelli bireylerin sorunlarına dikkat çekmek ve çözümler üretmek için çeşitli etkinliklerin hem ülkemizde hem de uluslararası alanda organize edildiği bir gün özelliği taşımaktadır. Bu tarih, yalnızca engelli bireyler için değil toplumun tüm kesimlerinde engellilik konusunda farkındalık oluşturulması ve bilinç düzeylerinin artırılması açısından büyük önem taşımaktadır."

"Engellilik alanında yaşanan önemli bir sorun, toplumsal ön yargılardır"

Engellilere yönelik bakış açısındaki ön yargıların ortadan kalkması gerektiğine dikkat çeken Üstün, "Toplumsal ön yargılar; engelli bireylerin değersizleştirilmesine, kendilerine acıma duygularıyla yaklaşılmasına, toplumda diğer bireylerle eşit yer edinememelerine ve sürekli yardım ve bakıma muhtaç bireyler olarak etiketlenme ve damgalanmalarına yol açmaktadır. Bu durum engelli bireylerin sağlık, eğitim, istihdam ve sosyal hayata katılım süreçlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Uzun yıllardır engelli bireylerin toplumsal yaşama tam katılımlarını sağlamak; ayrımcılığa maruz kalmadan, fırsat eşitliğinden yararlanan, haklarını kullanabilen bireyler olmalarına olanak tanımak amacıyla toplumsal farkındalık faaliyetleri yürütülmekteyiz. Engelli bireylerin sosyal hayata tam, etkin ve eşit katılımının önündeki engellerin kaldırılması için köklü çözümlerin ve gerekli tedbirlerin alınması büyük önem arz etmektedir. Engellilere yönelik politika ve hizmetler farklı bakanlık ve kurumların görev alanında olmakla birlikte alınacak kararlar ve politikalar engelli bireyler ile birlikte üretilmelidir. Memur-Sen Engelliler Komisyonu; Milli ve manevi değerlere saygılı, engelli haklarını insan hakkı bakış açısıyla gören ve değerlendiren, emeğin ve ekmeğin hakkını alma mücadelesi ile çalışma barışını tesis etmeyi hedefleyen, başta engelli kamu çalışanları olmak üzere ayrım yapmaksızın tüm engelli bireylerin sosyal hayata tam, eşit ve etkin katılabilmesini temin için gayret sarf eden bir hedef ile çalışmalarını sürdürmektedir." ifadelerini kullandı.

"Engelli vatandaşların insan onuruna uygun çalışma şartlarına sahip olması gerek"

Üstün, engellilerin çalışma şartlarının daha iyi olması gerektiğini belirterek, "Engelli haklarını insan hakları hukukunun ayrılmaz bir parçası olarak değerlendiren, engellilerin toplumsal yaşamın tüm alanlarına ayrımcılığa uğramaksızın diğer bireylerle eşit katılımının sağlandığı ve bu yaklaşımın küresel anlamda kabul edilen bir yaklaşım olarak benimsenmesini doğru buluyoruz. Engelli bireylerin hakları konusunda başkaları tarafından karar verilen, korunmaya ve/veya yardıma muhtaç bireyler olarak görülmeleri yerine; kendi yaşamları üzerinde yetki ve karar sahibi hak öznesi bireyler olarak yaşamlarını sürdürmelerini istiyoruz. Memur-Sen Konfederasyonu Engelliler Komisyonu olarak bizler de Engelsiz Türkiye hedefi doğrultusunda politikaların üretilmesinde, hizmetlerin geliştirilmesinde, engelli bireylerin haklarının alınması çalışmalarında ve tüm ülke geneline yaygınlaştırılması konusunda hem sahada hem masada hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Engelli bireylerin ve engelli kamu çalışanlarının daha iyi şartlarda yaşaması, insan onuruna uygun çalışma şartlarına sahip olması, hak eksenli bakış açısının yerleşmesi ve yaygınlaşması için çalışmalarımıza hız vereceğiz. Engelli hakları konusunda mücadele eden, emek veren her bireye, kurucularımıza, Genel Başkanımıza ve Yönetimine, İl Başkanlarımıza ve Yönetimlerine, ilkeli ve onurlu duruşun sembolü üyelerimize ve mesai mefhumu gözetmeyen çalışma arkadaşlarımıza en içten duygularımızla teşekkür ediyoruz." şeklinde konuştu.

"İnsanlık ölmesin"

İşgalci siyonistlerin Gazze’de sürdürdüğü soykırıma karşı, bu vahşete dur demenin ve meydanlardan hakkı haykırmanın yetmediğine dikkat çeken Üstün, "Kavli dualarımızı fiili duaya dönüştürmemiz, kardeşlerimize yardım elini uzatmamız, temel insani ihtiyaçları için seferber olmamız gerekiyor. Filistin’e atılan bombaların yıkım gücü İkinci Dünya Savaşı'nda Hiroşima'ya atılan bombaların iki katı büyüklüğündedir. Gözü dönmüş İsrail canavarı; cami demeden, kilise demeden, okul demeden, engelli demeden, yaşlı demeden, kadın demeden, çocuk demeden her yeri ve herkesi bombalıyor. Gazetecileri, doktorları, sağlık çalışanlarını, acil kurtarma ekiplerini, sivil insanları katlediyorlar. Kundaktaki bebekleri, sokaktaki çocuklar öldürüyorlar. Gazze dünyanın körleşmiş vicdanını, küllenmiş erdemini, bütün bir insanlığı diriltiyor. İnsan selleri caddelere dolup taşıyor. Günlerdir artık insanlık için her yer Filistin, her yer Gazze, her yer Kudüs’tür. Bugüne kadar insanlığın, mazlumların, vicdanının sesi olmuş olan bizler bu büyük uyanışı, bu kutlu direnişi selamlıyoruz. Tarihsel duruşumuz yanında, zulüm devleti israilin ürünlerini hem millet hem de devlet olarak boykot etme eylemleri kapsamında, başta üyelerimiz olmak üzere tüm halkımızı nakit para kullanımı veya Troy kart ödeme sitemine geçmelerini talep ediyoruz. Bütün halkımızı, bütün sivil toplum örgütlerini bu seferberliğe omuz vermeye davet ediyor, insanlığın haysiyet sınavı verdiği bu zeminde gelin soykırıma karşı tek yürek olalım diyoruz." dedi. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir