DİYARBAKIR - Dicle üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Habib Çil, panik atak hastalarının hem kendileri hem de hekimler açısından önemli riskler taşıdığını söyledi.

Panik atak tablosunun genellikle kalp krizi ile karışabildiğini ifade eden Doç. Dr. Habib Çil, "Bu hastalar genellikle çarpıntı, göğüste sıkışma hissi, nefes darlığı, yer yer terleme ve ölüm korkusu gibi belirtilerle acil servise başvuruyor. Bu belirtilerin önemli bir kısmı kalp krizinde de görülüyor. Dolayısıyla bu hastalar iyi bir değerlendirilmeden geçmezse gereksiz kardiyolojik tetkikler, hatta bazen koroner anjiyografi bile yapılabiliyor. Dolayısıyla bu hastalarda panik atak tanısı düşünülüyorsa öncelikle bir psikiyatri uzmanına gönderilmelidir. Aksi taktirde hem hastalar gereksiz tetkiklere maruz kalacak, hem de sağlık sistemi gereksiz bir şekilde meşgul edilecektir." dedi.

Daha çok bayanlarda görülür

Doç. Dr. Habip Çil, Panik atağın genellikle genç yaşlarda ve daha çok bayanlarda görüldüğünü belirterek, panik atağın kalp krizine doğrudan neden olmayacağını ifade etti. Doç. Dr. Çil, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Panik atak kalp krizi nedeni değildir. Ancak kalp hastalığı ile ilgili riskleri taşıyan kişilerde; yani şeker hastalığı, yüksek tansiyonu, kolesterolü olan hastalarda tetikleyici unsur olabilir. Nasıl kalp hastalığı olan kişiler aniden heyecanlanınca veya ağır bir egzersiz yapınca kalp krizi gelişebiliyorsa benzer şekilde panik atak esnasında kalp hızı çok arttığı için kalp krizini tetikleyebilir. Ancak bu çok sık görülen bir durum değildir."

Bunlar önemli bir hasta grubu

Acil servis hekimleri açısından da panik atak hastalarının önemli bir hasta gurubu olduğunu kaydeden Doç. Dr. Habib Çil, "Bu hastalar genellikle defalarca acile gelmiş hastalar olduğu için bu hastalara karşı sabırlı ve soğukkanlı olmalı. Gerekli temel tetkikler mutlaka yapılmalı ve zaten panik atak tanısı var düşüncesiyle geçiştirilmemeli. Bu hastaların da her hasta gibi kalp rahatsızlığı olabileceği unutulmamalıdır. Çünkü bu hastaların önyargılı değerlendirilmeleri bazen gerçekten kalp krizi geçirmelerine rağmen teşhisin gecikmesine neden olabilir." şeklinde önerilerde bulundu. (Ayetullah Turgut - İLKHA)