Hasan-ı Basri şöyle demiştir:

“Bence çocuğum için alışveriş yaptığım bir yerde ecelimin gelip gırtlağıma sarılmasından daha sevimli bir ölüm yoktur.”

Öyle bir alışveriş ki içinde yalan, yemin ve hile olmasın…
Öyle bir alışveriş ki içinde haram ve şüphe olmasın…
Öyle bir alışveriş ki nefsi tatmin etmek değil, rızayı ilahi uğruna yaşamak için olsun…

İşte Allah ve Resulü’nün razı olduğu kârlı bir alışveriştir, bu alışveriş!

Aslında şöyle bir hikmet gözü ile bakacak olursak, Rabbimiz ahiret evimiz için bize dünya çarşısını bahşetmiştir. Yani dünya ahiretin tarlasıdır. Burada ne ekersen orada onu biçersin.

Evet, belki dünyadaki ihtiyaçlarımızı karşılamak için belirli zamanlarda çarşı ve pazarlara gideriz. Bu arada nerede kampanya, orada biz! Aldığımız ürünlerin hem ucuz hem kaliteli olmasını isteriz. Üç günlük dünya için oradan oraya koşturup dururuz. Hâlbuki Rabbimiz bizleri, ahiret evimize azık edinmemiz için dünya çarşısına gönderdiği halde Rabbimizin bize bahşettiği özel kampanyaları görmezden gelip açlıktan can çekişen ruhlarımızın kurtuluşu için salih amel alışverişinde bulunmuyoruz.

Güneş batmak ve gün bitmek üzere! Herkes bir telaş peşinde! Kimi dünya azığı ile meşgul. Kimi de ukba için malını, canını ve evlad-ı iyalini Rabbin rızası uğruna feda edip heybesini doldurmakla meşgul.

MAKALENİN TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!