Zorbalıkla Nereye Kadar?
Zulüm politikalarıyla adını tarihe yazdıran Kemalist Türkiye Devleti, yeni bir zulüm dalgasıyla zorbalıkta direneceğini De Facto ilan ediyor...
Hizbullah cemaati mensubu insanların statüko eliyle haksızca zindana tıkılmaları yetmiyormuş gibi, şimdi de adına sevk dedikleri sürgün mekanizması işletilerek, ceffel kalem uzak memleketlere sürülüyorlar...
Üstelik Faşist statükonun verdiği tutukluluk cezası Neo Statüko ile katmerleştiriliyor...
Eski sistem cezalandırdı, zindana tıktı, yeni sistem ise eskisini aratmayarak sürgün yolunu açıyor...
Geçmişin eksik bıraktığını kemale! erdiriyor...
Tahakkümde, tarassutta ve tasallutta muhafazakar renkli statüko, darbeci statüko ile yarışıyor...
Birilerinin özgürleşmesini, diğerlerinin özgürlüğünü kısmakta buluyor...
Partisel çıkarlarını, müslümanların maslahatlarından daha evla görüyor...
Sevk zulmünün hiç bir mantıklı izahı olamaz...
Bizi Allah`la aldatanların gerçek yüzlerini görmeliyiz...
Zorbalığa kılıf bulanların ne dini var, ne de imanı...
Despotizmin mazereti ne zamandan beri makul ve makbul olmuş ki?..
Jakoben kültürün adını kim Adalet! koymuşsa, ilelebet kahrolsun...
Tiranizm mektebini kutsayanların meşum icraatlarını sureti haktan gösterenlerin düştüğü zilletin, izzet olduğunu kim söyleyebilir?..
Felçli Yahya`nın gözlerinin içine baka baka ``kast``/zulüm düzenini, kim ``kıst``/Adalet diye pazarlayabilir...
Te`vilizm dininin iğfal edilmiş siyasi hokkabazları, hırs ve ihtirasları uğruna nasıl da bahaneci ve bananeci kesiliyorlar...
Darbeci ve cuntacı çetelerle hesaplaşma sözü verenler, iş başına geçince, yetki kendisine devredilince bir anda zalimleşiyorlar...
Demokrasiyi süsleyip halka çözüm diye sunanlar, meğerse DemoNkrasi`yi/şeytan yönetimini Demokrasi diye sunan siyasi ``hannas``larmış!..
Gözü yaşlı hanımefendilerin, boynu bükük çocukların, ciğeri yanan anne ve babaların bedduası karşısında hiç bir güç ayakta kalamaz...
Birilerinin zevkleri için, ötekilerin sevkleri yapılıyorsa bunun adı bal gibi de ``rüşvetçi demokrasi``dir...
Parası olanların, makam ve mevki sahibi zibidilerin sözünün geçtiği ``kayırmacı demokrasi``...
Babasına pek düşkün felçli Yahya`nın ahı Vallahi sizi tutacak...
Şüheda ablamın masumane sitemi, sisteminizi herc ü merc edecek...
Emine bacımın mağduriyeti Hak maskesi altına gizlenen batıl çehrenizi teşhir edecek...
Birgül ablamın mazlumiyet yüklü çığlığı uykularınızı kaçıracak...
Kadriye anamın feryadı karşısında yüzsüzleşeceksiniz...
Özlem bacıya çektirdikleriniz yanınıza kar kalmayacak...
Rabbimden umuyorum ki İrem`e, Sena`ya ve kıymetli annelerine yaşattığınız baba/eş hasreti yüreğinizde bir hasret olarak kalsın...
Çektirdiklerinizin mislini Allah size de çektirsin...
Zulmü alkışlayan ellerinize ``tebbet yedake`` hükmü icra olsun...
Ve Allah sizi bildiği gibi yapsın...
Murat Burtaş
Hürseda Haber