Diyarbakır'da süresiz direniş nöbeti devam ediyor
İşgal rejiminin 17 Ekim günü Filistin'de hastaneyi bombalamasıyla Diyarbakır'da başlatılan süresiz direniş nöbeti devam ediyor.
Filistin'e yönelik saldırıların başladığı ilk andan beri desteğini haykıran Diyarbakır halkı, HÜDA PAR İl Başkanlığı tarafından kurulan Gazze'ye destek çadırında mücadelesini devam ettiriyor.
Merkez Kayapınar ilçesi Yenihal Köprülü Kavşağında kurulan Gazze'ye destek çadırında bir yandan resim sergisi yapılırken öte yandan Filistinli Müslümanlara destek amaçlı yardım toplanıyor. Günün 24 saati boyunca açık bulundurulan çadır ve yürütülen çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan HÜDA PAR İl Başkanı Vedat Turgut, cumartesi akşamı düzenlenecek olan "Direniş Nöbeti" programına tüm Diyarbakır halkını davet etti.
"Liderlerimiz sivil vatandaşlar gibi kınama mitingleriyle yetiniyor, somut adımların atılması lazım"
Gazze'ye yönelik yapılan saldırıların 26'ncı gününe girildiğini hatırlatan Turgut, "26 gün üst üste mütemadiyen siyonist terör şebekesi tarafından Gazze'deki Müslümanlar, camiler, okullar, hastaneler, kiliseler, pazar yerleri, mülteci barınaklar bombalanıyor ve on binlerce şehid var. İnsanlığın öldüğü bir noktadayız, sözün bittiği yerdeyiz. Elbette oradaki El Kassam Tugaylarında bir er olmak, Hamas, İslami Cihad veya Lübnan'daki Hizbullah mücahidleriyle beraber siyonistlere karşı insanlık vazifemizi yerine getirebilmek isterdik ama oralarda olamadığımız için evde oturup televizyon başında olayları seyretmemiz de düşünülemez." dedi.
İlk günden beri Diyarbakır olarak meydanlarda değişik etkinlikler yaptıklarını, yüz binlerin katıldığı mitingler düzenlediklerini ve gıyabi cenaze namazları kıldıklarını belirten Turgut, "Kıldığımız namazlar oradaki Müslümanların değil, İslam Ümmetinin cenaze namazıydı. Çünkü onlar kurtuldu fakat İslam ümmeti bir ölüm halini almış ve bu gaflet uykusundan uyandırmak için çabalıyoruz. Özellikle İslam coğrafyasındaki ülke yöneticilerine sesleniyoruz, seslenmeye de devam edeceğiz. Liderlerimiz sessiz ve tepkisiz. Sivil vatandaşlar gibi tepki açıklamaları yaparak kınama mitingleriyle yetiniyorlar; bu kabul edilebilecek bir şey değildir, somut adımların atılması lazım." ifadelerini kullandı.
"Alanya ve Manavgat'tan israile su gönderiliyor iddialarına hükümet somut cevaplar vermeli"
"İsrail sözden ve barıştan anlamaz, anladığı tek şey güçtür, kuvvettir" diyerek konuşmasını sürdüren Turgut, Türkiye gündemine düşen bazı iddiaları ele alarak şunları söyledi:
"Bu saldırılar iki yönüyle durdurulabilir. Birincisi israile o gücün gösterilmesi, ikincisi de boykotun uygulanması lazım. Türkiye'yi ele alacak olursak bir taraftan Cumhurbaşkanlığı seviyesinde kınamalar yapılacak öte taraftan israili besleyen iddialar var. Bu iddialar artık meclislerde, basın üzerinden medyada konuşuluyor. Eğer israili besleyen gıda buradan gidiyorsa, Ceyhan üzerinden giden uçak yakıtlarının vanaları halen kapatılmamışsa, Filistin'deki Müslümanlara 24 gündür elektrik ve su verilmezken israile Alanya ve Manavgat'tan su gönderiliyorsa bu kabul edilebilecek bir şey değildir."
Turgut, "Şu an Kürecik hava üssünden bahsediliyor. Buradaki radarların israilli savunduğu, israile giden füzelerin yapılan bildirimlerle henüz hedefine ulaşmadan patlatıldığı söyleniyor. Bunlar ciddi iddialardır ve takipçisiyiz. Hükümetin bu iddialara somut cevaplar vermesi lazım. Zira bunlar yapılmadığı müddetçe biz televizyon başında gözyaşı akıtmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
"İsrail ve destekçilerine uygulanacak ambargo onları dizgine getirecektir"
Müslümanları ciddi bir şekilde işgal rejimi ve destekçilerinin ürünlerine yönelik ambargo uygulaması gerektiğinin altını çizen Turgut, "Müslümanlar, şu an kendi paralarıyla israili beslemekte, ona güç ve kuvvet olmaktadır. Diyanetin çağrısında da belirtildiği üzere israil ve destekçilerine ambargo uygulanmalıdır. Bu yapıldığı takdirde başka israil olmak üzere Amerika, İngiltere ve Fransa'nın da dizgine geleceğini görebileceğiz." diye belirtti.
Kentte kurulan Gazze'ye destek çadırı ve devam eden programlar hakkında konuşan Turgut, "Hastane bombalanmasından sonra süresiz çadırımızı açtık ve burada olduğumuzu söyledik. Şu an burada parti teşkilatımız, il ve ilçe başkanlarımızla beraber STK temsilcilerimiz dönüşümlü olarak çadırımızda geceli gündüzlü oturmaktadır. Çadırda şu an israille tepki ve Filistin'e destek noktasında değişik aktiviteler yapılmaktadır. Yetimler Vakfı kumbaralarıyla Gazze'deki Müslümanlara ciddi yardımlar toplanıyor. Biz onlarla beraber savaşamıyorsak bile imkanlarımızla oradaki Müslümanlara azlık göndermemiz lazım. Çadırımız açık olmaya devam edecektir. Cumartesi akşamı yine programımız olacak, onbinler burada toplanacak ve inşallah Filistin'deki Müslümanlara desteğimizi İsrail'e olan tepkimizi kinimizi öfkemizi bir kez daha dile getireceğiz." dedi. (İLKHA)