• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
HÜDA PAR Siirt İl Başkanlığı Gazze için nöbette
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İşgalci siyonist rejimin Filistin'deki insanlık dışı olan ve soykırıma varan saldırılarını protesto etmek ve işgal rejimine karşı başlatılan mücadeleye destek amaçlı STK'ların düzenlediği basın açıklamalarına ve gösterilere destek veren HÜDA PAR Siirt İl Başkanlığı, Kudüs ve Mescid-i Aksa davasına sahip çıkıyor.

HÜDA PAR Siirt İl Başkanlığı'nın çağrısıyla dün akşam başlayan direniş nöbetinde bir araya gelen vatandaşlar, Filistin'e, Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya olan sevdalarını meydanlarda haykırdı.

Akşam saat 20.00'da başlayacak nöbet, gece saat 22.00'ye kadar devam edecek. Meydanda her gün gündüz "Filistin'den Kareler Fotoğraf Sergisi" kurulacak. Saat 20.00 ile 22.00 arasında ise meydanda Kur'an-ı Kerim tilaveti, dua programı ve konuşmalar yapılacak.

Basın açıklamasını HÜDA PAR Merkez İçe Başkanı Salih Evin okudu.

"Gazze’de elektrik, su, yiyecek, yaşama hakkı yok. Gazze’de sadece vahşi bir soykırım var"

Emperyalist güçlerin desteğini arkasına alan siyonist işgal rejiminin bütün dünyanın gözü önünde Gazze’de soykırım uyguladığına dikkat çeken Evin, "Gazze’de yıkım, ölüm, vahşet, katliam var. Gazze’nin üstüne bombalar yağıyor. Gazze’de elektrik, su, yiyecek, yaşama hakkı yok. Gazze’de sadece vahşi bir soykırım var. Masum çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, ihtiyarlar ölüyor ve bunların toplamı olan siviller ölüyor. Hastanelerde yer yok, yoğun bakımlar işlevsiz, jeneratörlerin yakıtı bitti. Bugün Gazze’de insanlık tarihinde görülmemiş bir vahşet yaşanmaktadır. Ama İslam alemi sessiz, Dünya sessiz, sözde insan hakları savunucuları başını kuma gömmüş durumdadır." dedi.

"Siyonist rejim tarafından yıllardır adım adım işgal edilen Filistin’e sahip çıkın"

Siyonist rejim tarafından yıllardır adım adım işgal edilen Filistin’e sahip çıkılması gerektiğini ifade den Evin, "Son aylarda Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen terör şebekesine dünyayı dar eden Filistinli kardeşlerinize sahip çıkın. O kutsal mekânda Filistinli gençlerin direnişine sahip çıkın. Ümmetin yetimleri olan Filistinlilerin bağrından çıkan mücahitlerin direnişini destekleyin. Siyonist işgalci çetelerin burunlarını yere sürten, korkaklıklarını bir kez daha ortaya çıkaran Filistinli mücahitlere sahip çıkın. Siyonist işgal rejiminin yenilmez denilen ordularının, delinmez denilen demir kubbelerinin, kendilerinden habersiz kuş uçmaz denilen istihbarat örgütlerinin dünyanın gözleri önünde zelil olduğu manzaraya yıllardır hasret kalmıştık. Hepimizin yüreğini ferahlatan bu görüntüleri sağlayan ve işgalci rejimi tüm dünyaya karşı rezil eden kahramanlara selam olsun. "Aksa Tufanıyla" şoka giren Siyonistlerin Ebrehe kibrini, yerle bir eden çağın ebabillerine selam olsun." ifadelerini kullandı.

"Filistin halkının her zamankinden daha fazla yardıma ihtiyaçları var"

"Mescid-i Aksa ve onu koruyan Filistin halkı ümmetin namusudur, ümmetin onurudur." diyen Evin, "Bu, bizim kırmızı çizgimizdir. Dün olduğu gibi bugün de yarın da onlara sahip çıkacağız. Ancak bugün her zamankinden daha fazla yardıma ihtiyaçları var. 1948’den bugüne Siyonist işgalci çetenin Filistin halkına ve topraklarına yönelik uyguladığı sistematik işgal ve katliam son safhadadır.  Siyonist terör şebekesi yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze’de sivil yerleşim yerlerini aralıksız bombalayarak kelimenin tam anlamıyla soykırım gerçekleştiriyor. Bütün dünyanın gözü önünde yaşananların tek sorumlusu Filistin’i işgal eden, on binlerce kişiyi katleden, milyonlarca kişiyi sürgün eden, Mescid-i Aksa'ya defalarca alçakça saldırılar düzenleyen Siyonist işgalci çetelerdir. Filistin halkına yapılan zülüm kabul edilemez.  Topyekûn bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalci Siyonistler, mazlum Filistin halkını acımasızca katletmekte ve adeta bütün bir İslam âlemine meydan okumaktadır. Filistin halkı, yalnızca kendi topraklarını savunmamaktadır. İslam ülkelerinin izzetini ve şerefini de savunmaktadır." diye konuştu.

"Müslüman ülkeler, ekonomik ve askeri olarak Filistinli kardeşlerinin yanında yer almalı"

Müslüman ülkelerin ekonomik ve askeri olarak Filistinli kardeşlerinin yanında yer alması çağrısında bulunan Evin, "Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır.  Canımızla, kanımızla, malımızla mazlum Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha buradan haykırıyoruz. Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her adımı destekliyoruz ve desteklemeyle devam edeceğiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın. Buradan Dünya Müslümanlarına sesleniyoruz! Hakkı ayakta tutmak arzusunda olan tüm Müslümanlara sesleniyoruz! Filistin halkına sahip çıkın. Kahramanca direnen ve gönlümüze su serpen Mücahitlere sahip çıkın. Bir avuç inanmış mücahidin neler yaptığını ve neler yapabileceğini hepiniz gördünüz. Bu nedenle ulusal çıkarlarınızı bir tarafa bırakıp Kudüs’ün özgürlüğü için bir araya gelin ve tüm imkânlarınızı seferber edin. Siyonist terör şebekesinin devlet değil bir terör örgütü olduğu gerçeği görülmeli, devlet olarak tanınmasından vazgeçilmelidir. "Normalleşme" hokkabazlığından vaz geçilmelidir." dedi.

Basın açıklamasını tamamlayan Evin, son olarak şu talepleri dile getirdi:

2- Siyonist işgal rejimi ile diplomatik ilişkisi olanlar bu ilişkilerini derhal kesmeli, diplomat kılıklı Siyonistleri derhal sınır dışı etmeli, kendi diplomatlarını geri çağırmalıdır.

3- Hava sahaları Siyonist işgal rejiminin hava limanlarına giden ve oralardan kalkan bütün uçaklara kapatılmalıdır. Deniz araçları ile ilgili benzer uygulama yapılmalıdır.

4- Soykırım cürmünün birkaç yetkili tarafından değil, ortak kararla işlendiği kabul edilmeli, destekleyenler ve cesaretlendirenler ile ilgili soruşturmalar açılmalıdır. Vahşetin sorumluları hakkında derhal yakalama/tutuklama kararları çıkarılmalıdır.

5- Daha önce Güney Afrika'nın Irkçı Rejimine uygulanan toplu ambargo siyonistlere de uygulanmalıdır.

6- Ambargoya uymayanlara yaptırım uygulanmalıdır.

7- Gazze’ye acil insani yardım gönderilmeli, bunun için siyonistlerden izin isteme zilletine düşülmemelidir.

Zulme sessiz kalmak, zulümdür. Zalime destek olmak, cürümdür. İnsanlık er veya geç bu cürümlerin hesabını soracaktır. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir