Irkçılığın Sonu
Murat, tıp fakültesi 5. Sınıf öğrencisiydi. Hem zeki oluşu hem de genç oluşu onu yerinde duramaz hale getirmişti.
Adeta kanı kaynıyordu. Ve bu gençliğimi boşa geçirmemeliyim diye düşünüyordu.
Yeni tanıştığı arkadaşı Şiyar, ona kürtçülük damarıyla yaklaşmıştı. Hem kürt milletinin özgürlüğü için hem de ismini tarihe kazıtmak için dağları mesken edinmek gerekiyormuş gibi süslü sözlerle Murat`ı kandırmaya çalışmıştı. Şiyar`ın en etkili sözü ise, adının dağlara "BELA" diye yazılacak olmasıymış.
Bu sözler üzerine bir anda duyguları şahlandı Murat`ın. Ve bu düşünceler içinde yıllardır aynı sınıfta okuduğu arkadaşı Ahmet`in yanına gitti. Ahmet`e Şiyar`ın söylediklerinden bahsedip, kendisiyle beraber dağa çıkmasını ve özgürlük için savaşmayı teklif etti.
Ama Ahmet tam aksine, özgürlüğün bu şekilde olmayacağını, asıl özgürlüğün İSLAMIN HAKKIYLA YAŞANILDIĞINDA insanlara sunulacağını telkin etti. Irkçılığın başa bela olduğunu, hem dünyada hem ahirette insanlara hüsran yaşatacağını söyledi. Gerçek kurtuluşun ancak İslam`ın izzet ve şerefinde bulunduğunu söyledi. Fakat Murat bir kere kafasına koymuştu dağlara çıkmayı.
Şimdi ise dağlardaydı. İlk geldiğinde herkes onunla ilgilenmiş, dağlarda yaşadıklarını öve öve bitirememişlerdi. Murat ise bir an önce bunları yaşamak istiyordu. Amma bir süre sonra bu anlatılanların hiç de böyle olmadığını görmüştü. Bu söylenenlerin insanları kandırmak için söylenen süslü sözler olduğunu anlamıştı. O anda arkadaşı Ahmet`in sözleri aklına geldi. Keşke onu dinleseydim deyip eseflendi. Fakat ne çare, iş işten geçmişti. Çünkü bu tür şeyleri düşünmek bile, hain damgasını yiyip, öldürülmeye yetiyordu buralarda. Artık bu dağlarda akıbetinin nasıl olacağını bekleyecekti.
Ebubekir Ünlü / Adıyaman (Kahta) - Yaş: 22
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.