• DOLAR 34.624
  • EURO 36.369
  • ALTIN 2921.251
  • ...
Müslüman halk meydanlara iniyor ‘KUR'AN'A UZANAN ELLER KIRILSIN’
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HABER MERKEZİ

Başta İsveç olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde polis korumasında Kur'an-ı Kerim'e yönelik menfur saldırılar, dünya Müslümanlarının tepkisine neden oluyor. Yaptığı kitlesel eylemlerle tanınan Peygamber Sevdalıları Vakfı da bu saldırılara karşı koyma adına Diyarbakır'da "Kur'an'a Saygı" temasıyla bir miting düzenleyecek. Miting, bugün saat 17.00'de Diyarbakır İstasyon Meydanında düzenlenecek. Peygamber Sevdalıları Vakfı Genel Başkanı Adnan Akgönül, miting hakkında geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, tüm Müslümanları tepkilerini göstermeye davet etti.

ULUSLARARASI BİR SİSTEMİN ÖRGÜTLÜ ORGANİZASYONUDUR

Son yüzyılda Avrupa'da yaygınlaştırılan İslam ve Müslüman düşmanlığının, Peygambere ve Kur'an-ı Kerim'e yönelik açık ve alçak bir saldırıya dönüştüğünü belirten Akgönül, Fransa, Danimarka, İsveç gibi ülkelerde yaşananların sıradan, alelade gelişen fevri hadiseler olmadığına dikkat çekti. Akgönül, " Peygamberi karikatürize edenler, Kur'an'ı yakanlar ne meczuptur ne de sarhoş. Bilakis, bunlar azılı kafirlerdir. Yaptıkları şey ise Allah'ın dinine ve Müslümanlara apaçık bir savaştır. Bu savaş; tek merkezden yönetilen, uluslararası bir sistemin örgütlü organizasyonudur. Bu gerçek, gizlenemeyecek kadar aşikârdır." dedi.

YÖNETİCİLERE DÜŞEN KUR'AN DÜŞMANLARINA KARŞI GÜÇLÜ BİR TEPKİ ORTAYA KOYMAKTIR

İslam ülkelerinin yöneticilerine seslenen Akgönül, "Daha ne zamana kadar kutsallarınızın çiğnenmesine sessiz kalacaksınız? Daha ne gibi hakaretler sizi galeyana getirecektir? İslam ülkelerini yönetenlere düşen sorumluluk, Kur'an düşmanlarına karşı güçlü bir tepki ortaya koymaktır. Onlarla var olan siyasi, iktisadi ve askeri ilişkileri sonlandırmaktır. Sokaklar, meydanlar tepkiyi veriyor. Size düşen bu meydanlardan verilen mesajları uygulamaktır. Aç-susuz kalmaktan ya da çıkarlarınızın tehlikeye düşeceğinden korkmayın. Siz, yarın mizanda nasıl hesap vereceğinizi düşünün. İslam beldeleri işgal altındayken, oluk oluk Müslüman kanı akıyorken; Allah'a, O'nun Peygamberine ve mukaddes Kur'an'a alçakça saldırılar yapılıyorken mahkûm olduğunuz bu sessizliğiniz, hesap gününde de sizi mahkûm edecektir? Korkacaksanız, ebedi mahkumiyetten korkun…" çağrısında bulundu.

“Kur'an'a yönelik saldırılar Türkiye'nin 'kırmızı çizgisi' olmalı"

Ömer Yazgil - DİYARBAKIR

Diyarbakır'da esnaf ve vatandaşlar, Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından pazar günü gerçekleştirilecek Kur'an'a Saygı Mitingine katılarak İslam düşmanlarını telin edeceklerini vurgulayarak İslam ülkelerinin yöneticilerini saldırılara karşı göreve davet etti. Diyarbakır'da İLKHA mikrofonuna konuşan esnaf ve vatandaşlar, Kur'an'a Saygı Mitinginde, İslam düşmanlarına tepkilerini dile getireceklerini belirtti. Müslümanların, sadece İslam'a ve tahrif olmamış tüm semavi dinlere saygı duyduğunu ifade eden esnaf Süleyman Kurt ise, "Kendilerini sözde medeni gören Avrupa'ya bakıyoruz, ifade özgürlüğü diye devamlı Müslümanların kutsallarına saldırılmaktadır. Bunları kınıyoruz. Hiçbir İslam ülkesinde onların herhangi bir kutsalına yönelik bir saygısızlık yapılmamışken özgürlük adı altında sistematik bir şekilde Müslümanların kutsallarına saldırmaktadırlar. Elbette ki bu onların ikiyüzlülüğünü gösterir. Nasıl ki Türkiye, İsveç'in NATO'ya girmesi konusunda kırmızı çizgisinin terörle mücadele olduğunu belirtiyorsa aynı şekilde Kur'an'a yönelik saldırıların son bulmasını da kırmızı çizgisi olarak görmelidir." diye konuştu. Kurt, pazar günkü mitinge ailesiyle beraber katılacağını kaydetti.

BEN MÜSLÜMANIM DİYEN HERKESİN KUR'AN'A SAHİP ÇIKMASI LAZIM

Hacı Pusmak, "Kur'an'a uzanan eller kırılsın, Kur'an bizim her şeyimizdir.  Pazar günü hepimiz İstasyon Meydanı’nda olacağız inşallah. Bütün İslam alemini davet ediyorum." dedi. Kur'an'a yönelik saldırıların olduğu ülkelerin boykot edilmesi gerektiğini söyleyen Yusuf Aslan, "Ben Müslümanım diyen herkesin Kur'an'a sahip çıkması lazım. Türkiye'nin İsveç büyükelçiliğini bence kapatması lazım. Ciddi bir yaptırım uygulanması lazım. Bu şekilde devam ederse bu olayların artarak devam edeceğini düşünüyorum. İsveç'in ve diğer ülkeleri boykot etmemiz lazım. Yaşlısından, çocuğuna kadın, erkek herkesi bu mitinge davet ediyorum." şeklinde konuştu.

KUR'AN-I KERİM ALLAH'IN KELAMIDIR VE HEPİMİZİN BUNA SAHİP ÇIKMASI GEREKİR

İdris Sultanoğlu, "Kur'an benim için bir hayat kitabıdır, her yerde olması gerekir, yaşam kaynağımızdır. Bu saldırıları kınamak için bütün Diyarbakır halkını davet ediyorum." ifadelerini kullandı. Halkın tepkisinin yeterli olmayacağını, yöneticiler düzeyinde yaptırımlar uygulanması gerektiğini belirten Recep Taş, "Bu saldırılara karşı en sert şekilde tepkimizi göstermemiz lazım. Kur'an-ı Kerim Allah'ın kelamıdır ve hepimizin buna sahip çıkması gerekir. Her ne kadar vatandaşlar olarak bir şekilde sahip çıksak da devlet ve hükümetin tepkilerini en sert şekilde bu ülkelere karşı göstermeleri gerekir. İnşallah pazar günü hepimiz Diyarbakır halkı ve çevre illerin halkı, yapılacak mitinge herkesin gelmesi gerekir. Herkesi davet ediyorum." dedi.

"HİÇBİR DİNE HAKARET ÖZGÜRLÜK SAYILMAMALIDIR"

Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıların nedeninin İslam ümmetinin içinde bulunduğu ayrılıktan kaynaklandığını vurgulayan Hüseyin Kurt, "Bu, İslam ümmetinin geldiği noktayı ve bölünmüşlüğünü gösteriyor. İslam idarecilerinin yeterli ve güçlü bir tepki gösterememesinden kaynaklandığına inanıyorum. Çünkü güçlü bir tepki gösterilmiş olsaydı bunu tekrar edemezlerdi. Her seferinde ülkeler bazında gösterilen tepkiler cılız kalınca, ciddi yaptırımlar olmayınca saldırılarını tekrar ettiler. Halk bazında olan tepki yetersiz kalıyor. İsveç'in NATO'ya girişi konusunda güçlü bir tepki verildi sandık öyle olmadı. Sanki planlı bir şekilde daha dün Danimarka'da polis nezaretinde bir bayanın Kur'an-ı Kerim'i yakması planlı bir şekilde olduğunu gösteriyor. İslam ülkelerinden ve İslam İş Birliği Teşkilatından daha güçlü tepki ve yaptırımlarla bu saldırıların önünün kesilmesi lazım. Kur'an-ı Kerim tek değil hiçbir kutsal kitaba yönelik saldırı olmamalı. Özellikle Müslümanların gözünün içine baka baka ifade özgürlüğü adı altında, büyükelçiliklerin önünde bu tür provokatif saldırıları özgürlük adı altında yapmaları ayrı bir garabet. Bu özgürlük falan değil. Hiçbir dine hakaret özgürlük sayılmamalıdır. Müslümanların hepsinin en güçlü tepki ile pazar günü etkinliğe katılması lazım. Bu yetkilileri harekete geçirme babında iyi bir netice verebilir." şeklinde konuştu.  (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir