BM özel raportörleri tarafından yapılan yazılı açıklamada, siyonist rejimin, Kudüs'ü uluslararası hukuka aykırı bir şekilde ilhak etmesinin ardından şu anda Batı Şeria'nın büyük bir kısmına odaklandığı kaydedildi.

Açıklamada, Siyonistlerin işgali altındaki Filistin topraklarının bazı kısımlarını sürekli ilhak etmesinin, bu topraklarının tamamını "uluslararası hukuku ihlal ederek ilhak etmek için" somut bir çabanın başlamış olabileceğini gösterdiği ifade edildi.

2020'de 46 BM uzmanın, uluslararası topluma "İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı kısımlarını ilhak etme planlarına kesin bir şekilde karşı çıkma" çağrısı hatırlatılan açıklamada, "Çağrımız o zaman duyulmamıştı ancak şimdi sessiz kalamayız. Hukuksuzluk ve adaletsizlik labirentinde eşit olmayan şartlarla kapana kısılmış Filistinliler ve İsrailliler için trajedi sürüyor. Bu ihlallere barışçıl bir şekilde kamuoyunun dikkatini çeken Filistinli ve İsrailli insan hakları savunucuları karalanmaya, kriminalize edilmeye veya terörist olarak etiketlenmeye devam ediyor." denildi.

Açıklamada, BM'ye üye devletlerin büyük çoğunluğunun "Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini" ve Ukrayna'nın doğu bölgelerini ilhakını bir saldırı eylemi olarak tartışmasız bir şekilde kınadığı hatırlatılırken, bu "uluslararası ihlalin" durdurulması için Rusya'ya yaptırımlar uygulandığı belirtildi.

"Buna karşılık İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarını ilhakı, çifte standarda dayanan siyasi retorik, tartışmalar ve müzakerelerle gizleniyor." ifadeleri yer alan açıklamada, bunun uluslararası insan haklarının evrenselliğine de zarar verdiği kaydedildi.

Açıklamada, "Uluslararası toplum, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhakına son vermek ve uluslararası hukuku savunmak için harekete geçmeli. Uluslararası toplumun, İsrail hükümetinin uluslararası hukuku sistematik olarak ihlal etmesini kabul ediyormuş gibi görülme riskini önlemek için adımlar atması gerekiyor." ifadeleri yer aldı.

BM üyesi devletlere siyonist rejimin bu yasadışı eylemlerine son vermesi için mevcut yasal yollardan faydalanması çağrısı da yer alan açıklamada, "Bu şiddet döngüsünü sona erdirmek ve hem Filistinliler hem de İsrailliler için adil ve kalıcı bir barışı güvence altına almak için adalet yerini bulmalı, uluslararası hukuk çifte standart olmadan uygulanmalı." denildi.