Prof. Dr. Öztürkmen: "Anız yakmak hem toprağa hem de canlılara zarar veriyor"
Anızları yakmanın hem toprağa hem de canlılara büyük zarar verdiğine dikkat çeken Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, anız yakmanın toprağın yapısını bozduğunu belirterek verimin de düşürüldüğünü söyledi.
Hasat mevsiminin başlamasıyla beraber anız yakma vakaları da arttı. Kimi çiftçiler, tarlasını rahat sürmek adına anızlarını yakarken hem toprak hem hayvanlar hem de yerleşim birimleri anız yangınlarından olumsuz etkileniyor.
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, hasat mevsiminin başlamasıyla beraber anız yakma vakalarının arttığını ve anızları yakmanın hem toprağa hem de canlılara büyük zarar verdiğine dikkat çekti.
Öztürkmen, anız yakmanın cezasının olduğunu ama kurallara yeterince uyulmadığını ifade ederek cezalarda biraz daha zorlayıcı olunması gerektiğini vurguladı.
"Bir an önce ikinci ürünü ekebilmek için anız yakılıyor"
Çiftçinin anız yakarak ikinci ürünü ekme peşinde olduğunu dile getiren Öztürkmen, "Hububat hasından sonra tarlada kalan saman atıklarına anız diyoruz. Son zamanlarda bu dönemlerde yapılan birincil olarak ekilen hububat sulu tarım arazilerinde o hububatı kaldırıp bir an önce ikinci ürünü ekebilmek için anız yakıyor. Çiftçi işleme aletlerini zorlar diye ya da işleme aletleriyle iyi toprak sürülemez diye düşünüp tarladaki bitki atıklarının tamamını yakar. Anız yakmanın çiftçiye göre faydası acele edip biran önce ikinci ürünü ekmektir. Çiftçiye göre ikinci faydası yakım işlemini yaptıktan sonra toprağın kolay sürülmesidir." dedi.
"Kazandıklarımız kaybettiklerimizin çok altında"
Anız yakmanın toprağın yapısını bozduğunu belirten Öztürkmen, "Kazandıklarımız kaybettiklerimizin çok altındadır. Niye altında diye soracak olursanız, anız yakarak biz toprağın yapısını bozuyoruz. Toprağın içindeki solucan, organik maddeler ve toprağın yapısı bozuluyor. Toprağın hava ve su geçirgenliğini ayrıca su tutma kapasitesini bozabiliyor. Kaybettiğimiz şeyler çok fazla çünkü Türkiye'deki tarım topraklarının yüzde 64'ünde organik madde miktarı yüzde 1'in altında ve tarımda yüzde 5'in altında olmaması gerekir. Toprakta bir canlı yaşantısı var ve toprakta yaşayan böcekler bizim sapımızı parçalıyorlar. Biz anızları yakarak o canlıları yok edip sistemi alt üst ediyoruz." Diye konuştu.
"Çitçilerimizden bazıları faydalarını görünce anızları yakmayı bıraktılar"
Son olarak anız yakmama konusunda biraz daha zorlayıcı olunmasını vurgulayan Öztürkmen şunları söyledi:
"Örnek olan bazı çiftçilerimiz hiç anız yakmadan direk tarlanın üzerini kültivatör ile düzleştirip samanın arasına ekim yapıyor. Biz çiftçilerimize 'yapmayın diyoruz' fakat devletimiz 2870 Sayılı Kanun gereği tarlada anız yakan köylülere ceza kesme yetkisine sahiptir. Bu kanun 2023 yılında yeniden güncellendi. Cezayı öne süren bir toplum olmamamız gerekiyor tabiî ki fakat biraz zorlayıcı olmamız gerekiyor. Zorlayıcı olmadan hiç kimse doğru yolu bulmuyor. Çitçilerimizden bazıları faydalarını görünce anızları yakmayı bıraktılar ve artık anızları toprağa karıştırıyorlar. Güzel bir verim elde ediyorlar. Çiftçilerimizden daha iyi ürün alabilmeleri için organik maddeyi arttırabilmeleri için anızlarını yakmamaları gerektiğini söylüyoruz. Toprak yapısını bozarak ya da organik maddeyi azaltarak bir dahaki yıl kullanacağı gübre miktarını ya da verimimizi düşürüyoruz." (İLKHA)