Komşuluk haklarına nasıl riayet edilmelidir?
Mardin İl Müftü Yardımcısı Musa Çiftçi, komşuluk hakları hususunda önemli açıklamalarda bulunarak, İslam'ın komşu haklarına verdiği ehemmiyet ile ilgili konuştu.
Günümüzde dayanışmanın, muhabbetin ve sevginin hep bir arada yaşanma vesilesi olan komşuluk hakkında İLKHA'ya konuşarak insanlara tavsiyelerde bulunan Çiftçi, Müslümanın kendisine hem ahirette hem de dünyada hak ve hukukları ilişkisi içerisinde olan komşuluğun, Müslümanları ayakta tutan manevi değerler olduğunu belirtti.
Çiftçi, komşuluk ilişkilerine riayet edildiği zaman hem yüce Allah'ın mazharına nail olunacağını hem de insanlar arasında dayanışma ve sevgi içerisinde yaşanılacağını vurguladı.
"Komşuluk; muhabbet, sevgi, dayanışma ve saygı dairesi içerisinde yaşanılması gereken bir ilişkidir"
Mardin İl Müftü Yardımcısı Musa Çiftçi
Gün geçtikçe komşuluk ahlakının kaybolduğuna dikkat çeken Çiftçi, "Komşuluk hakkı insanın birbirlerine en çok muhtaç olduğu bir haktır. Bizler için komşuluk en büyük yardımlaşmadır. Günümüz toplumunda insanların sanayi toplumuna dönüşmesi, insanoğlunun bitmek bilmeyen arzu ve istekleri dolayısıyla insanlar biraz komşu hukukunu görmezden gelmeye başladılar. Bunun başlıca sebepleri şehirleşme, apartman kültürü gibi nedenler yatmaktadır. Bir apartman bir köyün nüfusunun hepsini içine alacak şekilde dizayn edilmiş durumda. Apartmanda kalan alt komşuda düğün havası yaşanırken üst komşuda cenaze havası yaşanabiliyor. Kimse kimseyle muhabbet olunmuyor. Haliyle bu sanayi toplumunun neticesi olarak insanlar arasındaki komşuluk ilişkileri zayıfladı. Halbuki komşuluk, bir muhabbet, sevgi, dayanışma ve saygı dairesi içerisinde yaşanılması gereken bir ilişkinin olmasıdır. Malum Kurban Bayramı da yaklaşmasının hasebiyle komşularımızdan başlayarak hâl hatır, eksikliklerini giderme noktasında bir uğraş içerisinde olmalıyız." şeklinde konuştu.
Hayırlı günlerin yaklaşması vesilesiyle komşuluk ilişkilerin olumlu yönde arttırılması hususuna değinen Çiftçi, "Yaklaşan bayram vesilesiyle bu güzel günlere en güzel bir şekilde değerlendirerek komşuluk ilişkilerimizi pekiştirme noktasında çabalamalıyız. Eskiden komşular bir yere gittiği vakit diğer kapı komşusuna evin anahtarını, eşyalarını, evde bulunan hayvanları ve diğer önemli olanları teslim ederken şu bulunduğumuz zamanda ise insanların bireyselleşmesi sonucu komşuluk ilişkilerine riayet gözetilmemektedir. Bireyselleşme oluşunca insan sadece kendini sevme, tek başına hayatını idame ettirme yoluna gidiyor. Ancak İslam dininde bunun yeri yoktur. Bizler İslam ümmeti olarak birlik beraberlik içerisinde yaşayarak 'komşusu aç iken yatan bizden değildir' diyen Peygamberin ümmeti şerefine nail olmamız hasebiyle komşuluk ilişkilerine çokça ehemmiyet vermeliyiz." ifadelerini aktardı.
"Deprem, yangın veya diğer afetlerde ilk yardıma koşacak olan komşumuzdur"
Çiftçi, ahirette komşuluk haklarından da hesaba çekinileceğini belirterek, "Şüphesiz ki Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah benim yanıma kul hakkı ile gelmeyin buyurmaktadır. Bu manada ahiret gününde komşularımızdan da hesap sorulacağız. Dolayısıyla komşularımızın namusunu iffetini korumak bizim görevimizdir. Din kardeşinin din kardeşine hakkı olan aynı şekilde komşulukta da geçerli olan haklardan; karşılaştığında ona selam vermek, hastalandığında geçmiş olsuna gitmek, hayırlı bir işi oluğunda onu tebrik etmek, davet ettiğinde davetine icabet etmek hakkıdır. Komşu komşusunun ne güneşini engelleyecek ne ev yaparken evin penceresinin komşunun evini görmeyecek ne de onun mahremiyetini çiğneyecek bir durum söz konusu olmamalıdır. Deprem, yangın veya diğer afetlerde ilk yardımına koşacak olan komşudur. Bu manada Allah'ın saadetine nail olmak, dünyada sevgiyle yaşamak için hepimiz komşuluk ilişkilerine riayet etmeliyiz." şeklinde kaydetti. (İLKHA)