EN ÇOK GIDA VE KİRAYA HARCIYORUZ
TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 22,8 ile gıda, ikinci sırayı ise yüzde 22,4 ile konut ve kira harcamaları aldı. Yani Türkiye’de ne yazık ki hala gıda ve barınma ihtiyacını karşılamak çok pahalı. Artık ekonominin başına gelen kıymetli aktörlerin vatandaşın acil ekonomik sorunlarını giderme noktasında bir an evvel kollarını sıvaması gerekiyor….
DAVUT IŞIK / DOĞRUHABER
Dünyada geçtiğimiz son 4 yılda küresel çapta olağanüstü küresel ekonomik kırılmalar yaşadı. Küresel ısınmaya ve iklim krizine bağlı olarak yaşanan kuraklık, son 3 yılımıza damgasını vuran koronavirüs salgını ve salgının sebep olduğu birçok ekonomik olumsuzluklar ve nihayet Rusya-Ukrayna savaşı ile piyasalardaki güven bunalımı ve tahıl krizi… Bunların yanı sıra Türkiye’de ek olarak; belki birçok ülkenin yüzölçümünden daha fazla alanı etkileyen, 11 ilimizi yerle bir eden ve “asrın felaketi” olarak adlandırılan büyük deprem de ülke ekonomisini derinden sarstı. Son dört yılda yaşanan bu ekonomik sarsıntılarla birlikte Türkiye yakın zamanda tarihi bir seçim engelini de aştı. Sonuç olarak hem ülke bütçesi anlamında hem de ailelerin bütçesi anlamında çok yıpratıcı bir noktaya geldik. Öyle ki bu durum Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)’in istatistiklerine de yansıdı. Toplumun çok büyük bir bölümünü temsil eden sabit ve dar gelirli vatandaşların kısıtlı bütçelerindeki en büyük harcama dilimi TÜİK verilerine göre “gıda ve konut harcamaları” oldu. Öncelikle TÜİK’in 2022 yılına ait “Hanehalkı Tüketim Harcaması” istatistiklerini ve açıklanan verileri paylaşalım::
HANEHALKI BÜTÇESİNDEN EN FAZLA PAY GIDA HARCAMASINA AYRILDI
Hanehalkı Bütçe Araştırması'nın 2022 yılı sonuçlarına göre; Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı %22,8 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları alırken, ikinci sırayı %22,4 ile konut ve kira harcamaları, üçüncü sırayı ise %21,3 ile ulaştırma harcamaları aldı. Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan harcama türleri ise %1,4 ile eğitim hizmetleri, %2,2 sağlık ve %2,5 ile eğlence ve kültür harcamaları oldu.
DÜŞÜK GELİRLİ AİLELER, YÜKSEK GELİRLİLERE GÖRE GIDAYA İKİ KATTAN DAHA FAZLA PAY AYIRDI
Temel gelir kaynağı maaş, ücret, yevmiye geliri olan hanehalkları; ulaştırma harcamalarına %22,5, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına %21,0 ve konut ve kira harcamalarına %20,8 pay ayırırken, müteşebbis geliri olan hanehalkları; ulaştırma harcamalarına %27,2, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına %22,9 ve konut ve kira harcamalarına %18,5 pay ayırdı. Gelire göre sıralı %20'lik gruplar itibarıyla tüketim harcamalarının 2022 yılındaki dağılımına bakıldığında; en düşük gelir grubu olan birinci %20'lik grupta yer alan hanehalkları, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına %35,8, konut ve kira harcamalarına %29,3, ulaştırma harcamalarına %8,3 ve mobilya ve ev eşyası harcamalarına %5,5 pay ayırdı. En yüksek gelir grubu olan beşinci %20'lik grupta yer alan hanehalkları ise, ulaştırma harcamalarına %28,5, konut ve kira harcamalarına %19,3, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına %16,6 ve lokanta ve otel harcamalarına %6,8 pay ayırdı.
HEM TÜRK-İŞ HEM TÜİK RAKAMLARI SIKINTILI TABLOYU GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR
TÜRK-İŞ, mayıs ayında 4 kişilik ailenin “açlık sınırı”nı 10 bin 362 lira, gıda, giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen "yoksulluk sınırı"nı ise 33 bin 752 lira olarak açıklamıştı. TÜİK’ten yapılan son açıklamada ise “Hanelerin tüketim harcamalarını karşılaştırılabilir hale getirmek amacıyla hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak elde edilen eşdeğer fert başına tüketim harcaması kullanılmaktadır. Aylık ortalama tüketim harcaması hanehalkı başına 12 bin 159 TL ve eşdeğer fert başına 6 bin 259 TL olarak tahmin edildi” denildi. Yani iki rakama da baktığımızda asgari ücretin çok üzerinde olduğunu görüyoruz. Asgari ücret yüzde 50 oranında artırılarak net 8 bin 500 liraya yükseltilse de ne yazık ki sadra şifa olmadı…
ARTIK ACİLEN VE MAZERETLERE SIĞINILMADAN ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ
Gelinen bu noktada Türkiye’de sabit ve dar gelirli ailelerin eğitim, ziyaretleşme, gençlerin evlendirilmesi ve benzeri mecburi sosyal faaliyetlerini sürdürebilmeleri için ne yazık ki yeterli bütçeleri bulunmuyor. Yukarıda da istatistiklerle ortaya koyduğumuz gibi aileler ancak başlarını soktukları konut için ve karınlarına girecek gıda için bütçelerinin büyük bir kısmını harcamak durumunda kalıyorlar. Geçtiğimiz günlerde bu sayfalardan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı yeni kabinede ekonominin başına geçen bakanların umut verdiğini ifade etmiştik. Özellikle ekonomi yönetiminin kilit taşı olan Hazine ve Maliye Bakanlığının Mehmet Şimşek'e emanet edilmesinin hem yurt içinde hem yurt dışında olumlu yansımaları olduğunu dile getirmiştik. Hatta Bakan Şimşek de yaptığı ilk açıklamasında “Temel hedefimiz toplumsal refahı yükseltmektir. Enflasyonu tek haneye indirip, cari açığı azaltmak hayati önemde” demişti. Vatandaş artık acilen ve mazeretlere sığınılmadan; piyasalarda adeta terör estiren fahiş fiyatlardan, fahiş kira ücretlerinden, gemi azıya almış yüksek enflasyondan ve yüksek kur fiyatlarından kurtulmak istiyor. Bu isteğini de seçim sandığında istikrar ve güvenden yana oy kullanarak teyid etmiş bulunuyor. Ülke ekonomisinin başına gelen kıymetli aktörlerin de vatandaşın bu acil sıkıntılarını giderme noktasında bir an evvel kollarını sıvaması gerekiyor.