• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada TMO buğday ve arpa alım fiyatlarına ilişkin "Üreticilerimizin eline ton başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir." ifadelerini kullandı.

Hububat alım fiyatlarıyla ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Adana Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Feyzullah Korkut, açıklanan hububat alım fiyatının beklentilerinin altında kaldığını söyledi.

Adana'da hasat ovada tamamlandığını, kırsal kesimde de yüzde 80-90'ı bittiğini söyleyen Korkut, "Ziraat Mühendisleri Odası olarak her yıl buğday, narenciye, soya, yer fıstığı gibi birçok üründe hasat sırası gelinceye kadarki dönem için, o dönemi göz önüne alarak maliyet hesapları yaparız. Maliyet hesaplarını da hem kamuoyuyla hem de ilgili bakanlık ve kurumlarla paylaşırız." dedi.

"Fiyat açıklanmasının buğday ekimi yapılırken açıklanmasını istiyoruz"

Adana Ziraat Odası Başkanı Feyzullah Korkut

Ürün alım fiyatlarının gecikmesinin üreticiye zarar verdiğini ve bu açıklamaların hasat öncesi yapılması gerektiğini vurgulayan Korkut, "Öncelikle buğday fiyatlarının açıklanmasının, bir seçim ve bir takım sıkıntılar vardı, her yıl olduğu gibi hasada başlanmadan önce ya da başlanırken hatta ekim yapılırken açıklanmasını istiyoruz. En azından mayıs ayının ilk haftası veya 10'u ki bugüne kadar haziran ayına hiç kalmamıştı, buğday fiyatlarını açıklanması en geç açıklandığı tarih 17-20 Mayıs tarihlerindeydi. Bu sene bu süreç biraz daha gecikti ve 7 Haziran'a kadar geldik. Bu dönem içerisinde çiftçimiz çok sıkıntı çekti.  Fiyat yok ve bu fiyatlarla götürüp tüccara ya da belli yerlere ürününü emanet olarak bıraktı. Yani üreticimizin bu şekilde, bu durumla karşı karşıya bırakılmaması lazım. Burası Adana ilklerin şehri. İlk hasat, soğan, patates, buğday, şeftali hasadı ilk olarak burada yapılıyor. Burayı bir Konya, Sivas, Ankara gibi değerlendirmemek gerekiyor. Bakanlığın bundan sonraki süreçlerde bu konuyu daha çok dikkate alacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

"Gereken fiyatın 11 liradan aşağı olmaması gerektiğini söyledik"

Açıklanan buğday alım fiyatlarının beklentilerinin altında olduğunu ifade eden Korkut, "Bir fiyat açıklandı. Beklentileri karşılıyor mu?  Rakamlara dayanarak söylüyorum tarla kirası,  tohum,  gübre, akaryakıt ve zirai mücadele giderleri, hasat-nakliye,  arazi kirası ve bunların toplamına baktığımızda; dekara 400 kilogram verim alınabilirden yola çıkarak, 1 kilogram buğdayın maliyeti 7 lira 82 kuruş. Çiftçinin ayakta durması, bir sonraki yıla hazırlanabilmesi için üretici kârını da koyduğumuzda, olması gereken fiyatın 11 liradan aşağı olmaması gerektiğini söyledik, kaldı ki bunda hala ısrarcıyız." ifadelerini kullandı.

"Buğday önemli ve stratejik bir ürün "

Üreticinin desteklenmesi ve yaşanabilecek olumsuzluklara karşı tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yapan Korkut, şunları kaydetti:

"Nasıl bir tedbir alınabilir? Aylık fiyatlar belirlenebilir. Toprak Mahsulleri Ofisi geçen yıl bunu belli ölçüde yaptı. Buğday önemli ve stratejik bir ürün. Bizim toplumumuz için de genel anlamda da çok stratejik bir ürün çünkü biz soframızda ekmek olmadığı zaman doymayız. Burada üreticimizi destekleyerek, üreticimiz zarar etmeden faaliyetlerini devam ettirebilmesi için üreticinin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ziraat Mühendisleri Odası olarak yeni Bakanlar Kurulu'ndan ve Tarım Bakanı'ndan bu konularda daha hassas daha üretici lehine, üretimi teşvik edici tedbirler bekliyoruz."

"İklimlerde ve yağış rejimlerinde ciddi değişiklikler ve kaymalar var"

Ürünlerin veriminde büyük etkisi olan yağış ve iklimdeki değişikliklere ve üretimin önemine dikkat çekip uyarılarda bulunan Korkut, sözlerine şöyle devam etti:

"İklimlerde ve yağış rejimlerinde ciddi değişiklikler ve kaymalar var. Ya çok hızlı bir sağanak yağış ya da biz yağış beklerken dolu düşebiliyor, hortumlar oluşabiliyor. Bazen uzun süre yağış olmuyor, kurak geçiyor sonra birden yağışlar oluyor ve çok uzun sürüyor gibi gibi birçok değişiklik var. Bu konularda tedbirler alınması noktasında uyarılarımız var: 'Biz doğayı kirletmezsek, ormanlarımızı korursak, tarım topraklarımızı korursak, bir nebze olsun ülkemizin tarım topraklarının iklim değişikliklerine maruz kalmasının önünü belli ölçüde alabiliriz, diye düşünüyorum.

Biz üretmek zorundayız. Üretirsek varız. Üretim alanlarımızı genişletip, tarım topraklarımızı koruyup üretim alanlarımızı genişletebilirsek, dışarıdan buğday, et ya da soya ithalatına gerek olmadan kendi kendine yeter bir ülke konumunda olmak hedefindeyiz. 10 yıl bile değil, 5-6 yıl önceye kadar buğdayda kendi kendine yeterliliği olan bir ülkeydik. Şu anda kendi kendine yeterliliğimiz yüzde 85'in altına düştü. Dolayısıyla üreticimizin bir nebze desteklenip, desteklerin zamanında ödenip, gerektiğinde müdahalelerin hızlı bir şekilde yapılıp, hassas davranılırsa bunların aşılacağını ve üretimimizin kendi kendine yeterlilik anlamında, özellikle buğdayda yakalayabileceğimizi düşünüyorum."

"Yüz otuz bin civarında ziraat mühendisi var, bunun 40 bine yakını işsiz"

Ziraat Mühendislerinin kadro almasının önünün açılması ve istihdamının hızlandırılması çağrısında da bulunan Korkut, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ziraat Mühendislerinin kamu kurum kuruluşlarında, ilgili yerlerde görevlendirilmesi ve istihdam edilmesi konusunda çabalarımız ve görüşmelerimiz sürüyor. Bu konuda da yetkililerden sıcak yaklaşım bekliyoruz. Yüz otuz bin civarında ziraat mühendisi var, bunun 40 bine yakını işsiz. Asıl istihdam alanı da devlet. Devletin bu konuda kanallarını açması ve üretime katkı sağlayabilecek olan Ziraat Mühendislerini hem iş sahibi olması hem üretime katkı sağlayabilmesi için istihdamın önünün açılması gerektiğini düşünüyoruz." (İLKHA)