• DOLAR 32.34
  • EURO 34.879
  • ALTIN 2393.529
  • ...
Kur`an Dersine Ailece Ceza
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 Mesut annesini aradı. Her hafta bir arama hakkı vardı. Cezaevinde sevinçli bir ses tonu katmıştı sesine, annesini üzmemek adına;

— Anne müjde Sivas’a verdiler beni.

Acılı anne anlamıştı bunun müjde olmadığını. O da oğlunun ona yaptığı gibi üzülmesin diye;

— “İyi iyi güzel” diyebildi.

Hâlbuki bu annemiz, görüş günlerine zaten İstanbul’dan Diyarbakır’a geliyordu. Bir tesellisi vardı; Diyarbakır’da kalacak yeri, akrabaları vardı. Ama Sivas’ta kimsesizdi bu acılı anne. Nerde, kimde kalacaktı artık?

Mesut’un kardeşi şöyle diyordu.

—Abimi Sivas’a gönderiyorlar. Annem yaşlı. 15 yıldır zaten oğlunun hasreti onu bitirmiş durumda. Belki de Sivas, anneme mezar olacak. Hiç kimsemiz yok oralarda. Aslında kimsenin kimsesi yok. Bu keyfi sevkleri yapanları Allah’ta kendi cehennemine sevk etsin inşallah, diyor ve ekliyordu;

—Annelerimizin, bacılarımızın çileli yılları yetmedi. Zalimler bir de hicretleri sürgünleri yaşatacaklar analara, bacılara.

Ve hacı annemiz şöyle diyordu.

—Oğlum Mesut, Allah için çileler çekmiş, zindanda ömrünün en güzel yıllarını geçirmiş. Ben oğlumla gurur duyuyorum. O, ne birinin namusuna göz dikmiş ne hırsızlık etmiş ne de başka bir cürüm işlemiş. O’nun tek suçu camide çocuklara Kur’an dersi vermekti. Bir ana oğlunu tanımaz mı? Gelip Mesut’umu bana sorsunlar, onlara anlatayım; Mesut’un ne kadar iyi bir çocuk olduğunu. Ben oğlumun suçsuz yere zindanda çürütüldüğünden dolayı bu ülkenin hâkimlerine, savcılarına beddua ediyorum ve mahşer günü onlar için “yaşasın cehennem” diyorum. Bu hayatı onlar bizlere de, evlatlarımıza da cehennem ettiler, zindan ettiler. Ben onlara beddua etmiyim de kim etsin? Diyordu.

Hanefi Kılıç/Hürseda

Bu haberler de ilginizi çekebilir