• DOLAR 34.562
  • EURO 36.047
  • ALTIN 2997.534
  • ...
HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: HELALLEŞME SÖYLEMİ BİR TİYATRODAN İBARET
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Haber Merkezi
Beyaz TV’de Melissa Bağcı'nın sunduğu "Akılda Kalsın" programının canlı yayın konuğu olan Yapıcıoğlu, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Kamuoyunda partilerine yönelik kirli algıların oluşturulduğuna dikkat çeken Yapıcıoğlu, hakaret eden, iftira atan, kirli algılar oluşturanlarla hukuk önünde hesaplaşacaklarını belirtti. Yemin metnine ilişkin kamuoyunda oluşturulan algıların gerçeği yansıtmadığını belirten Yapıcıoğlu, hiçbir sorunun yaşanmayacağını söyledi. Ellerinde hiçbir argüman kalmayınca kadın üzerinden saldırıya geçtiklerine dikkat çeken Yapıcıoğlu, kadın hakları ve kadının çalışmasına ilişkin parti programlarında açık bir şekilde yer aldığını ifade etti.

"HÜDA PAR ÜZERİNDEN SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA SALDIRIYORLAR"
Yapıcıoğlu, "Hiçbir zaman domuz bağcı olmadık, önce de değildik, şimdi de değiliz, yarın da olmayacağız. Kılıçdaroğlu da domuz bağcı olmadığımızı, şu anda da olmadığımızı, geçmişte de olmadığımızı, gelecekte de olmayacağımızı çok iyi biliyor. Ama düştüğü cenderenin içerisinden çıkmak için, mağlubiyetine veya kaybetmesine bir kılıf hazırlamak ya da kazanabilir miyim diye bir şeylere sarılmak için, bir şeylere ihtiyacı vardı. İhtiyaç duyduğu şeyi acaba HÜDA PAR’da bulabilir miyim diye. Geçen gün aramızda konuşurken arkadaşlara şöyle bir espri yaptım. Dedim ki arkadaşlar ben size söylüyordum HÜDA PAR, HÜDA PAR’dan daha büyüktür. HÜDA PAR sadece HÜDA PAR’dan ibaret değildir, gördünüz mü? Bakın Kılıçdaroğlu’nun bile ümidi haline geldik. Kılıçdaroğlu, acaba kazanabilir miyim diye HÜDA PAR üzerinden Cumhur İttifakı'na ve Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırıyor." dedi.

"HÜDA PAR MEŞRU BİR SİYASİ PARTİDİR"
HÜDA PAR'ın meşru bir siyasi parti olduğuna vurgu yapan Yapıcıoğlu, "Başka malzeme yok ellerinde. Acaba burada bir şey çıkar mı? Birinci turda hep bunu yaptılar. Özellikle de İYİ Parti ve CHP bize çokça hakaretler ettiler. Bir de CHP’nin belediye başkanları. Onlar da çıktıkları kürsülerde ya da miting meydanlarında hep bunu söylediler. Onları şikâyet ettik. Savcılığa bildirdik. Haklarında tazminat davaları açtık. Bunlardan bir tanesi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı. Ona sorulduğunda kendisi hatta miting meydanında ‘İşte HÜDA PAR beni dava etmiş. Bu benim için şeref madalyasıdır’ dedi. Biz de dedik eğer iftiracılık kendisi için çok şerefli bir şeyse veya şerefli hali buysa, normal halini siz düşünün. Bunu da kamuoyunun takdirine havale ediyoruz diye. Meral Hanım’a da sormuşlar. HÜDA PAR sizi dava etmiş diye. Aynı cümleyi kurmuş. 'Benim için şeref madalyasıdır.' Hayırlı olsun diyoruz. Şeref madalyası dağıtmaya devam edeceğiz. Bu müfterilerin, bu iftiracıların, bu yalancıların, yalanlarını, iftiralarını mahkemelerde, duruşma salonlarında yüzlerine vuracağız. Mahkûm oldukları zaman da bütün millet onların müfteri olduklarını görecek inşallah." diye konuştu.

"BİZİM HERHANGİ BİR TERÖR ÖRGÜTÜYLE İLİŞKİMİZ YOK"
"Biz defalarca söyledik. Bizim legal ya da illegal herhangi bir partiyle, herhangi bir örgütle, herhangi bir terör örgütüyle ilişkimiz yok." diyen Yapıcıoğlu, "Biz sırtımızı Kandile de Zagros’a da Ağrı Dağına, Cudi Dağına da Amanos dağlarına dayamadık. Biz sırtımızı kimseye dayamıyoruz. Biz müstakil bir siyasi partiyiz. Yurtiçinde veya yurtdışında herhangi bir legal veya illegal bir örgütle bizim hiçbir bağımız yok. Defalarca bunu söyledik. Bir daha söylüyoruz. Bizim gayri meşru yollarda ayak izimiz yoktur. Oralarda boşu boşuna aramayın. HÜDA PAR 2012 yılında kurulmuş bir siyasi partidir. Ama ısrarla bunu ısıtıp ısıtıp bir daha getiriyorlar. 20 yıl, 30 yıl önce yaşanmış bazı olayları işte ‘HÜDA PAR şunları yaptı’ diye kara çalıyorlar. Aklımıza şu geliyor. Derler ki kurt kuzuyu yiyecek, demiş ki 'sen benim suyumu niye bulandırdın.' Kuzu demiş ki 'yahu kurt amca, sen yukarıdasın. Ben aşağıdayım. Su senden bana doğru akıyor. Ben senin suyunu nasıl bulandırabilirim ki.' Ben şimdiden bahsetmiyorum ki. Sen geçen sene bulandırmıştın. Demiş ki 'kurt amca ben bir yaşında bile değilim ki. Ben geçen sene bu zamanlar henüz doğmamıştım.' Demiş sen değil. Senin annen bulandırmış. Demiş 'biz buralı değiliz. Demiş benim annem işte falanca yayladaydı, biz oradan buraya geldik.' Uzun etme demiş ben seni yiyeceğim. Bunlar 30 yıl, 20 yıl önceki olayları 10 yıl önce kurulmuş bir partiye mal ederek aslında bir yönüyle kendi iftiracılıklarını, yalancılıklarını halkın gözü önüne seriyorlar. Birileri ısrarla onların yalanlarına inanmak istiyorlarsa inansınlar. Kendi kitlesinden başkasını da inandıramıyorlar. Onlar beyhude akıntıya karşı kürek çekiyorlar." diye konuştu.

“KADINLARIN SAHİPLENMESİ, İFADESİ ÇARPITILIYOR"
Parti programında yer alan "kadınların sahiplenmesi" ifadesinin çarpıtıldığının altını çizen Yapıcıoğlu, şunları kaydetti: "Sayın Akşener’e ben daha önce cevap verdim ama kendisinin üslubuyla cevap vermeyeceğim. O üslup bana yakışmaz. Bir de muhatabım bir kadın olunca asla yapmam. Fakat şunu söyledim. Eğer parti programımızı okumuşsa ve anlamamışsa ki böyle bir ihtimal bence yoktur mutlaka okumuştur. Sayın Akşener dünün siyasetçisi değil, kıdemli bir siyasetçi, daha önce bu memlekette bakanlık yapmış birisidir, mutlaka okuduğunu anlayan bir kapasitesi, bir Türkçe bilgisi vardır. Öyleyse şimdi bizim Parti Programında ilgili yeri ben okuyayım ve izleyicilerimizin insafına, vicdanına havale edeyim. Biz diyoruz ki; şu anki mevcut durumda varisi olmayan insanlar geriye varis bırakmadıklarından dolayı vefat eden insanların mirası hazineye aktarılıyor. Bizim önerimiz şu; bir fon oluşturulsun. Varisi olmayan insanlardan kalan miraslar o fona aksın. O fon da şu işler için kullanılsın. Hangi işler için? Fakir gençlerin evlendirilmesi, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi ve yetimlerin bakımı gibi alanlarda kullanılmak üzere oluşturulacak bir fona devredilmeli. Mirasçısı olmayan kişilerden kalan miras. Şimdi buradaki ‘sahiplenme’ ifadesinin aslında iki sözlük anlamı vardır. Biri temellük etme, mülkiyetine geçirme. Bu eşyalar içindir. Ama Bunun bir de mecaz anlamı vardır. Sahiplenme, sahip çıkma, arka çıkma, destek çıkma, yalnız bırakmama manaları vardır. Biz diyoruz ki devlet bir fon oluştursun ve devlet bu gibi insanlara, yardıma ihtiyacı olanlara sahip çıksın. Bunu herkes anlıyor. Bunu bile çarpıtıyorlar. Fon oluşturulacak, acaba bu kadınları satacaklar. O fona kaynak mı oluşturacaklar. Bunu böyle yorumlamak için, buradan bu anlamı çıkarmak için ya hiç Türkçe bilmemek lazım ya da zekâ seviyesinde çok ciddi problemin olması lazım. Bunlar geri zekalı değil. Bunlar bir partinin genel başkanı. O zaman geriye bir ihtimal kalıyor. Bile bile çarpıtıyorlar."

"HELALLEŞME SÖYLEMİNİN BİR TİYATRO, BİR NUMARA OLDUĞU GÖRÜLDÜ"
CHP zihniyetinin değişmediğini ve değişmeyeceğinin altını çizen Yapıcıoğlu, helalleşme söyleminin bir tiyatro olduğunun görüldüğünü belirtti. Yapıcıoğlu, "Helalleşme söyleminin bir tiyatro, bir numara olduğu görüldü. Ne zaman? 15 Mayıs. CHP’nin bir özeleştiri yaptığına ben şahit olmadım. CHP sadece özeleştiriden bahsetti. Değiştiğini söyledi. Bizim artık şunlarla bunlarla sorununuz yok dedi. Fakat somut olarak hiçbir olayla ilgili, mağduriyet yaşamış hiçbir kimse ile ilgili bir helalleşme talebinde bulunduğunu ben görmedim, duymadım. Yani bazı yanlışlar yapılmıştır. Biz eski biz değiliz artık. Biz helalleşeceğiz. Kiminle? Bizim örtüyle bir sorunumuz yok. Ama 28 Şubat döneminde örtüden dolayı okuma hakkından mahrum ettikleri ya da çalışma hakkından mahrum ettikleri kadınlardan özür dilediler mi? Hayır. Dilemediler, dilemeyecekler de. Çünkü doğru yaptıklarını düşünüyorlar. Peki, niçin helalleşmeden bahsettiler? Mesela Kemal Bey Dersimli. Dersim olaylarından dolayı oradaki çocukların, kadınların suçsuz, günahsız insanların öldürülmesinden dolayı Kemal Bey özür dileyecek mi CHP adına? Hayır dilemeyecek, dileyemez de. Çünkü CHP hala o katliamın arkasında, savunuyor. Peki, bu helalleşme sözü niçin ortaya atıldı. Çünkü biliyor yüzde 20-25 bandına sıkışmış. Oradan çıkması için kendi kitlesinin dışındaki insanların oyuna ihtiyacı var. Bir ittifak kurdular. Başka bazı partiler geldi. Şimdi bir partinin yönetimi bir ittifak içinde yer aldı diye onun bütün tabanının peşinden gideceği anlamı çıkmaz. Hiçbir parti yapamaz bunu. Yüzde yüz götüremez tabanını. Öyleyse Kemal Beyin o partilerin tabanına da sıcak mesajlar vermesi gerekiyor. Mavi boncuklar dağıtması lazım, dağıttı. Kime dağıttı?" diye sordu.

"14 MAYIS'TAN SONRA KALP İŞARETLERİ YUMRUĞA DÖNDÜ"
14 Mayıs'tan sonra kalp işaretlerinin yumruğa döndüğünü hatırlatan Yapıcıoğlu, "Şimdi Kemal Bey, Milliyetçi kesimlere bir boncuk dağıttı. Bozkurt işareti de yaptı. En büyük milliyetçi benim dedi. Hatta ben Ülkücüyüm de aynı zamanda dedi. Sol/sosyalist kesimlere yine mesajlar gönderdi. Zafer işaretleri yaptı. Sağ eliyle bozkurt işareti yaparken, sol eliyle zafer işareti yaptı. Aynı zamanda kendi kitlesine de muhtemelen söylemiştir. Bir sabredin. Canan Kaftancıoğlu dedi ‘bu seçimler artık geçsin de biz takiyye yapmaktan kurtulalım.’ İnanır inanmaz kendi bileceği iş. İftar sofralarında ellerini açtıklarını gördük o inanmayan insanların. Bu halden kurtulmak istiyorlardı. Ne zaman? 14 Mayıs’ta yüzde 55-60 ile seçimi alacaklar, ondan sonra kendi genetik kodlarına geri döneceklerdi. Olmadı. Kazanamadılar. Kazanmak için bütün bu mavi boncukları dağıttılar. Sonra asıllarına döndüler. O kalp işaretleri yumruğa döndü. Masalara vurmaya başladılar. Niye? Gördüler çünkü sonucu." dedi.

Memleketin menfaati söz konusu ise
PARTİ MENFAATLERİNİ BİR KENARA BIRAKIRIZ
Bursa'da iş insanları ile bir araya gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Eğer ülkenin bağımsızlığı, bütünlüğü, milletimizin menfaatleri söz konusu olursa icap ederse bırakın kendi siyasi geleceğimizi düşünmeyi partiyi kapatırız" şeklinde konuştu. HÜDA PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, iki gün boyunca çeşitli temaslarda bulunmak üzere Bursa'ya geldi. HÜDA PAR Genel Başkan yardımcılarından Abdullah Aslan ve çok sayıda partilinin eşlik ettiği Bursa programında Yapıcıoğlu, ilk olarak iş adamları ile bir araya geldi. Yıldırım ilçesinde iş adamları ile bir araya gelen Yapıcıoğlu; samimi bir ortamda gerçekleşen buluşmada, 28 Mayıs'ta gerçekleşecek 2'nci tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek talebinde bulundu.

"HEPSİ AĞIZ BİRLİĞİ İLE 'TÜRKİYE'DE İKTİDARI DEĞİŞTİRECEĞİZ' DİYORLAR"
6'lı masada birbirine fikren ve sosyolojik olarak uzak olan partilerin zenginlik olduğu iddiasıyla bir araya geldiğini ancak karar alma hususunda anlaşamadıklarını dile getiren Yapıcıoğlu, "Biz kararlarımızı oy birliği ile alacağız eğer olmazsa kriz çıkar diyorsunuz ama hiçbir meselede de anlaşamıyorsunuz. Herhangi bir dönemde olsa bu krizin ya da çelişkinin olması belki atlatılabilir bir şeydir. Ama içinden geçtiğimiz şu zaman diliminde etrafımız kaynıyor. Suriye karışık, Doğu Akdeniz'de sular ısınıyor, Ege'de Yunanistan fırsat kolluyor, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerginlik hala bitmiş değil, yukarıda Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor, Amerika kendi savaş gemilerini Kıbrıs Rum Kesimi'nin limanlarına çekiyor bir müttefik gibi değil düşmanca tavırlar içerisinde ve hepsi ağız birliği ile 'Biz Türkiye'de iktidarı değiştireceğiz' diyorlar. Acaba bu adamlar gerçekten bize hayran mı, bizim iyiliğimizi mi istiyorlar. Daha müreffeh daha özgür, daha zengin, siyaseten daha güçlü bir ülkede yaşayalım diye mi Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar, dert çekiyor, plan proje yapıyor. Biz bu iktidarı değiştirmek istiyoruz diyorlar. Yoksa bizim memleketimizi babalarının çiftliği olarak görüyorlar da buraya bir kâhya mı arıyorlar? Hangisi?" şeklinde sordu. 

SİYASİ TERCİHİNDEN DOLAYI KİMSEYE DÜŞMAN OLARAK BAKMADIK, BAKMAYACAĞIZ
Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçim çalışmaları kapsamında Bursa'da bir dizi temaslarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Nilüfer'de bulunan Muş İli Kültür Eğitim Kalkındırma Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (Muş İlder) yetkilileri, üye ve gönüllüleriyle de bir araya geldi. Yoğun bir katılımla gerçekleşen toplantının açılışında konuşan Muş İlder Başkanı Mehmet Akif Bingöl, yaptıkları çalışmalar ile ilgili bilgi verip toplantıya iştiraklerinden dolayı HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'na teşekkür etti. İkinci tur seçiminin önemi ile ilgili konuşan Yapıcıoğlu, "Gittiğimiz yerlerde kardeşlerimizden, hemşerilerimizden, vatandaşlarımızdan ikinci turda da Sayın Cumhurbaşkanımıza, istikrara, güvene oy vermelerini istiyoruz. İnşallah memleket önümüzdeki 5 yıl için daha iyi hizmet görecek. Bu bizim görüşümüz. Elbette farklı düşünen kardeşlerimiz vardır. Biz asla şu veya bu adaya oy vermiş herhangi bir kardeşimizi tercihinden dolayı öteki olarak görüp ona düşman veya hain nazarıyla bakmadık, bundan sonra da bakmayacağız. Seçimin ikinci turunda ipi kim önde göğüslerse göğüslesin herkesin bu sonucu kabullenmesi ve o kişinin tüm memleketi idare edecek olan cumhurbaşkanı olduğunu içine sindirmesi gerekir. Seçilen kişi sadece kendi partisinin ya da sadece kendisine oy verenlerin değil memleketin cumhurbaşkanı olacak. Bunu bilmemiz, ona göre cümlelerimizi kurmamız, ona göre adımlarımız atmamız gerekiyor." diye konuştu. (İLKHA) 

Bu haberler de ilginizi çekebilir