• DOLAR 34.098
  • EURO 38.099
  • ALTIN 2874.775
  • ...
Yapıcıoğlu, Kılıçdaroğlu’na sert çıktı: OKUDUĞUNU ANLAMIYORSA ADAYLIKTAN İSTİFA ETSİN
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER
Rehber TV'de katıldığı "Rehber'de Gündem" programında konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, son dönemde partisi hakkında yapılan kara propagandalar, seçim süreci ve mecliste yapmayı hedefledikleri çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu. 14 Mayıs'ta yapılan seçimlerde Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın aslında ilk turda seçilmesini beklediklerini ancak bir şekilde ikinci tura kaldığını belirten Yapıcıoğlu, AK Parti listelerinden milletvekili adayı olan 4 ismin vekil seçildiğini, ikinci turda da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı olarak seçilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

"İNŞALLAH MİLLETİN SORUNLARINI MECLİSE TAŞIYACAĞIZ"
Seçim çalışmalarının maddi olarak çok külfetli olduğunu, bu süreçte tüm teşkilatlarıyla sahada olduklarının ve bunca emeği meclise girdikten sonra amaçlarının şov yapmak olmadığını vurgulayan Yapıcıoğlu, "Yola çıkarken HÜDA PAR şimdiye kadar meclisin dışında toplumun sorunlarını, milletin beklentilerini siyasetin gündemine taşıyacak dedik. Çözüm makamında olmadan da yapılacak şeyler vardır. Bunlar, çözüm makamında olanlara milletin beklentilerini götürmektir. Henüz mecliste yokken bunu yapmaya çalışan bir siyasi parti inşallah daha güçlü bir şekilde mecliste bunu dillendirecek. Mecliste bunu dillendirmek için halkın oylarıyla seçilip meclise gönderilen kişilerin ilk yapacağı şey kesin sonuçlar açıkladıktan 3 gün sonra meclis kendiliğinden toplanır ve ilk oturumda milletvekilleri yemin eder. O yemin metni okunmadan milletvekili diğer yasama faaliyetlerine katılamaz. Biz sadece bu kantara çıkalım, halk bizi seçsin diye bu seçimlere girmedik. Mecliste milletin beklentilerini, taleplerini daha yüksek sesle dillendirebilmek için bu seçimlere katıldık ve 4 kardeşimizi parlamentoya göndermeye muvaffak olduk. Gündemimizde yemin yok, ne yapılması gerekiyorsa yapılacak. İnşallah milletin sorunlarını meclise taşıyacağız." dedi.

"KİMDEN GELİRSE GELSİN MEMLEKETİN VE MİLLETİN MENFAATİNE OLAN ÖNERİLERİN ARKASINDA OLACAĞIZ"
Meclise önceden ne taşıyacaklarına dair bir çalışma yapmak yerine o gün milletin gündeminde olan meseleleri, halkın taleplerini gündem edeceklerini belirten Yapıcıoğlu, "Biliyorsunuz daha önce söylediğimiz ve neredeyse diğer tüm siyasi partilerin söylediği hususlardan birisi yeni bir sivil anayasa gerekliliğidir. Bununla ilgili daha önce diğer siyasi partileri ziyaret etmiştik. Maalesef bunu gündeme taşımaya çalışmamıza rağmen yeterince siyasetin gündemine girmedi. Türkiye 40 yılı aşkındır bir cunta anayasası ile yönetiliyor. Diyoruz ki, meclis kendi anayasasını yapabilmelidir. Gençlik, aile ve eğitimle ilgili sıkıntılar yoğun bir şekilde bize geliyor. İnşallah mecliste hem bunları hem de dönemsel olarak ön plana çıkan ekonomik sıkıntılar ile ilgili hem çözüm önerilerimizi hem de çözüm bulma noktasında meclisi harekete geçirmek için çabalarımız olacak. En başta göze çarpan şeylerden birisi de şu olacak. Şimdiye kadar genel geçer siyasette millet hep şunu gördü. Parlamentoya sunulan bir tekliften öte o teklifi kimin sunduğu daha fazla öne çıkar. Dolayısıyla eğer iktidar kanadı bir kanun teklifi getirmişse muhalefet ona karşı çıkar. Öte taraftan muhalefet bir öneri sunduğunda bunun içeriğine bakılmaksızın iktidar bloğu çoğunlukla elinin tersiyle bir kenara itmiştir. Millet, HÜDA PAR'ın böyle yapmadığını görecektir. Kim getirirse getirsin milletin faydasına olan düzenleme HÜDA PAR'ın desteğini alacaktır. Kim getirirse getirsin milletin, memleketin zararına olan şeye de karşı duracağız. Dürüst ve net siyaset yapacağız. Ajandamız açık olacak. Milletin menfaati neyi gerektiriyorsa kişisel ve partisel çıkarlarımızın önünde tutacağız. Bizim şiarımız 'Dürüst Siyaset Gerçek Adalet' inşallah sonuna kadar bunu korumaya gayret edeceğiz." diye konuştu.

"PARTİMİZ ÜZERİNDEN İNANCIMIZA SALDIRIYORLAR"
HÜDA PAR'a yapılan saldırılarla ilgili de konuşan Yapıcıoğlu, "Seçimin birinci turunda HÜDA PAR'a yapılan saldırılar insanların aklına mecliste olmamızı istemedikleri için saldırıldığı gibi bir düşünceyi getirebilir. Birinci tur bitti ve 4 adayımız meclise girdi. İnşallah orada çalışmalarını ortaya koyacaklar. Buna rağmen birinci tur seçimi bitmişken sadece cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalmışken neden hala HÜDA PAR bu kadar gündemde olduğu konusu cidden üzerinde düşünülmesi ve cevaplanması gereken bir konudur. HÜDA PAR üzerinden Sayın Erdoğan'ı vurmaya çalışıyorlar. Üzerimize ciddi şekilde saldırıyorlar. HÜDA PAR'ın siyasi bir duruşu var. Biz, inancını hayatının merkezine almış ve hayatın her aşamasını ona göre planlayan ve yaşamaya çalışan siyasi bir kadroyuz. Bundan dolayı inancımızla, fikriyatımızla, felsefemizle problemi olanlar doğrudan doğruya inancımıza saldırmaya cesaret edemedikleri için üzerimizden inancımıza saldırıyorlar. Diğer bazı amaçlarla birleşince de saldırıların dozu artıyor. Uzaklardan bir yerlerden yoğun bir saldırı var. Birileri sufle veriyor. Kandil sufle veriyor. Kandil'in bize düşman olmasının çok sebebi var. Duruşumuzdan, inancımızdan dolayı bir düşmanlık var. Çünkü onlar, hedef kitle olarak seçtikleri Kürt toplumunun tamamen ultra seküler, inançsız bir toplum haline getirmeye çalışıyorlar. Kendi ideolojileri olan komünizmi Kürtler arasında yaygınlaştırmaya çalışıyorlar. Bizi de bunun önünde bir engel olarak görüyorlar. Pensilvanya bir sufle veriyor. Bazen 'şöyle yapın' diye akıl veriyor. Çünkü daha önceki saldırılarından biliyoruz. Cümleler aynı, bu nedenle sufle diyorum. Bu cümleleri kuranlar 2 sene önce görüştüğümüz bazı insanlar. Hatta bizi ziyaret eden, kendilerini ziyaret etmek istediğimizde kapılarını açan ve şeref duyduklarını belirtenler şu anda o sufleyi almışlar. Pensilvanya ve Kandil'in cümleleriyle bize saldırıyorlarsa bunun sufle olduğunu söylemek abartı olmaz." şeklinde konuştu.

SANKİ BİR MALMIŞ GİBİ BİR ANLAM ÇIKARMAK İÇİN YA AHMAK OLMAK YA DA TÜRKÇE BİLMEMEK LAZIM
CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gündeme getirilen 'kadınların sahiplenilmesi' meselesine ilişkin de konuşan Yapıcıoğlu, şunları kaydetti: "O cümlede bir yanlışlık yok ama bir çarpıtma var. Bunu da 'sana söz' diyen Millet İttifakı'nın adayı Kemal beyin kurmuş olduğu cümle üzerinden 'acaba HÜDA PAR öyle bir şey mi dedi' diyenler oldu. Gençler parti programımızı Kemal beye göndermişler. Mevcut yasaya göre geride mirasçı bırakmayan kişilerin mirasları hazineye kalıyor. Buna da atıfta bulunarak parti olarak diyoruz ki, varisleri olmayan veya bulunamayan kişilerin bıraktığı miras devlet hazinesine değil fakirlere bırakılmalı. Ya da sadece fakir gençlerin evlendirilmesi, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi ve yetimlerin bakımı gibi alanlarda kullanılmak üzere oluşturulacak bir fona devredilmeli. Burada sahiplenilmesi kelimesinden sanki bir malmış gibi bir anlam çıkarmak için ya ahmak olmak ya da Türkçe bilmemek lazım. Eğer Kemal Bey bunu okuyup bundan bu anlamı çıkarmışsa lütfen cumhurbaşkanlığı adaylığından istifa etsin. Eğer bunu anlayamıyorsa zekâ olarak cumhurbaşkanlığı yapabilecek durumda değildir. Eğer anlıyor ve bile bile çarpıtıyorsa ahlaki olarak bu işi yapacak çapta değildir. CHP'nin parti programında engellilerin, yaşlıların, kimsesiz çocukların sahiplenilmesi ile ilgili bir ifade var. O zaman bunlar da bu kesimleri birer eşya olarak mı görüyorlar. O zaman çıkıp buna bir cevap verin."

"TEZVİRATLARIYLA RAKİPLERİNİ YIPRATMA KONUSUNDA SÜREKLİ SUFLE ALIYORLAR, SÜREKLİ SOSYAL MEDYA DESTEĞİ ALIYORLAR"
Seçim sonuçlarının muhalefetin kimyasını bozduğunu dile getiren Yapıcıoğlu, "Sadece seçim sonuçları değil aslında seçimin sonucunu seçimden önce gördüler. Ne zaman gördüler? HÜDA PAR'a saldırılarında gördük o çok 'demokrat' dediğiniz kişileri. Kendileri gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımayacaklarını bağıra bağıra söylüyorlardı, ellerinden gelse seçim kurullarının bize mazbata vermemesi için bir dümen çevirecekler ya da ellerinden gelse bizim hiçbir yerde siyasetimizin halk tarafından duyulmaması için sürekli nümayiş yapacak, sürekli gürültü çıkaracak, şamata edecekler. Bunların demokratlıkları kendileri için, bunlar kendine demokrat kendine özgürdür. Ben her şeyi yapabilirim hatta hakaret özgürlüğüm de olsun ama bir başkasının kendisini ifade özgürlüğü bile olmasın, bir başkası kendi fikrini de ifade edemesin modundalar. Bir de kendilerini çok şartlandırmışlar; düşünebiliyor musunuz yüzde 20-25’lik bandına sıkışmış, ortak listelerde bile bunu aşamayan 14 Mayıs 1950'de halktan yediği sille ile muhalefete ebet-müddet mahkûm olmuş bir siyasi parti düşünün.
Askeri darbelerle ve bürokratik iktidarla ancak kendi istediklerini yapabilen bir parti böyle bir sistem gelmiş bir de parlamenter sistem ile birinci parti olma şansı acaba olabilir mi diye düşünen bir parti bir de başkanlık sistemi gelmiş bu sistemde başkan olabilmek, iktidar olabilmek, yürütmeyi elde edebilmek için oyların yarısından fazlasını almak gerekiyor bunu elde etmeleri de muhaldir en az ikiye katlamaları gerekiyor. Böyle bir sistem içerisinde ilk defa 6'lı-7'li bir koalisyonla iktidar olma umudu doğmuş. Yetmemiş dışarıdan Amerika'sından, İngiltere'sinden, Almanya'sından, Fransa'sından, Yunanistan'dan, Ermenistan'dan, israilden destek almışlar. Twiitterdan, Facebook'tan bilinen bütün sosyal mecralardan algoritma değişikleri ile algı oluşturma konusunda destek almışlar. Yetmemiş; Kandil, Pensilvanya devreye girmiş onların tezviratlarıyla rakiplerini yıpratma konusunda sürekli sufle alıyorlar, sürekli sosyal medya desteği alıyorlar. Kendilerini inandırmışlar, biz yüzde 55-60 ile iktidara geleceğiz. Sonra birileri çıkmış; onların ipliğini pazara çıkarmış, maskelerini kaldırmış yüzleri açığa çıkmış ve siz bunlardan sakin olmalarını bekliyorsunuz. Sakin olamıyorlar, kimyaları bozulmuş." dedi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir