• DOLAR 32.431
  • EURO 34.618
  • ALTIN 2383.1
  • ...
İstanbul’da tarihi miting: SEÇİMİN SONUCU BELLİ
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde düzenlenen Büyük İstanbul Mitingi'nde konuştu. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde düzenlediği "Büyük İstanbul Mitingi"ne katılan ve eşi Emine Erdoğan ile beraber sahneye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşları selamladı. İstanbul'da doğduğunu, büyüdüğünü, belediye başkanlığı yaptığını, buradan başbakanlığa ve cumhurbaşkanlığına yürüdüğünü belirten Erdoğan, bu yürüyüşü vatandaşlarla yaptıklarını, tekrar vatandaşlarla aynı yollarda olduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bana her şey seni hatırlatıyor" şarkısının "Beraber yürüdük biz bu yollarda/Beraber ıslandık yağan yağmurda/Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda/Bana her şey sizi hatırlatıyor." sözlerini dile getirdi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Necip Fazıl Kısakürek'in "Canım İstanbul" şiirindeki "Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar/ Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar/ İçimde tüten bir şey, hava, renk, eda iklim/ O benim zaman mekan aşıp geçmiş sevgilim/ Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur/ Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur/ Denizde toprak yalnız onda ermiş misale/ Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale/ İstanbul benim canım/ Vatanım da vatanım/ İstanbul, İstanbul" dizelerini seslendirdi.

MİLYONLARCA İSTANBULLU EMPERYALİSTLERİN YÜREĞİNİ EZDİ

Mitinge katılanları selamlayan Erdoğan, "Bu ne muhteşem bir ihtişam. Yollar bir başka zengin, gelemiyorlar. Ve İstanbul bugün haykırıyor. 14 Mayıs'ta birilerini emekliye sevk edeceğiz. Onların kim olduğunu biliyorsunuz, dün Maltepe'deymişler. Evet, şimdi resmi rakamı getirdiler bana, resmi rakam 1 milyon 700 bin." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara sorduğu "İstanbul yapar mı?", "İstanbul sandıkları patlatır mı?" sorularına "evet" yanıtını aldı. Necip Fazıl Kısakürek'in "Sakarya Türküsü" adlı şiirinde, "Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya/ Yüz üstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya." dizelerini söyleyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"İşte şimdi İstanbul ayağa kalktı. İstanbul, senin her bir sokağını, semtini, mahalleni, tepeni ayrı ayrı selamlıyorum. Bu şehrin her bir insanını ayrı ayrı selamlıyorum. Şairin dediği gibi 'İstanbul'u sevmezse gönül aşkı ne anlar?' Sade bir semtini bile sevmenin ömre bedel olduğu İstanbul'u biz de doğumdan bu yana aşkla sevdik. Burada doğduk, burada büyüdük, buranın hizmetkârı olduk. İstanbul'u dünyada saygın bir şehir haline getirdik. İstanbul sadece kendi sınırlarından orada yaşayanlardan ibaret bir şehir değildir. Ülkemizin diğer 81 vilayetinin tüm ilçeleri ve köyleriyle tamamından gelip burada hayat kuran kardeşlerimiz var. Bunun için İstanbul Türkiye'dir, İstanbul aynı zamanda gönül sınırları Türkiye'yi de aşan bir büyük insan zenginliğinin adıdır."

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un Balkanlar'dan Kafkaslar'a, Kırım'dan Kerkük'e, Batı Trakya'dan Türkistan'a dört bir taraftan özbeöz kardeşlerinin şehri olduğunu, bütün dünya önlerine serilse ve "Yerle gök arasında nerede yaşamak istersiniz?" diye sorulduğu takdirde cevaplarının "İstanbul" olduğunu vurguladı.

"İSTANBUL HİÇBİR FARKLILIĞINA BAKMADAN HERKESİ BAĞRINA BASAN ŞEHİR"

Erdoğan'ın "Siz de İstanbul'da yaşamak istemiyor musunuz?" sözlerine katılımcılar "evet" yanıtını verdi. Bu heyecanın İstanbullu olmaktan geldiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Aldığımız her nefesinde tarifsiz bir huzur ve mutluluk bulduğumuz tek yer İstanbul'dur. Burası ortasından deniz geçen şehirdir. Burası tarih boyunca insanlığın hep göz bebeği olarak kalmayı başarmış şehirdir. Burası her köşesinde ayrı bir eda ile yükselen camileriyle medeniyetimizin şahikası şehirdir. Burası Fatih'in fethiyle birlikte ebedi vatanımıza kattığımız ve bir daha asla vazgeçmeyeceğimiz şehirdir. Burası kökenine, inancına, meşrebine, hiçbir farklılığına bakmadan herkesi kucaklayıp bağrına basan şehir."

 

Erdoğan, İstanbul'un bir başka olduğunu, İstanbul'un bu farklılığının şehre farklı bir şekilde hizmetkar olmaya sevk ettiğini, kentin şairlerin anlata anlata, ressamların çize çize, şarkıcıların söyleye söyleye bitiremediği şehir olduğunu dile getirdi. Doğduğu günden bu yana bu şehirde yaşadığı ve 30 yıldır hizmet ettiği için Allah'a şükreden Erdoğan, "Bize İstanbul'daki her bir fertle bu şehrin güzelliklerini paylaşma imkanı veren Rabbime hamdediyorum. Bize bugün burada sizlerle birlikte olmayı nasip eden Rabbime hamdediyorum. Bugün burada İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde sevginize, coşkunuza, ahde vefanıza, kadirşinaslığınıza, azminiz ve iradenizle bizlerle birlikte olduğunuz için her birinize şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.

"BENİM MİLLETİM 14 MAYIS'TA BUNLARA GEREKEN CEVABI VERECEKTİR"

Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nın kendileri için sadece eskiden gelip geçtikleri, seyahatlerini gerçekleştirdikleri bir yer olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeşilköy'deki bu alan önceki asrın başlarında ülkemizin havacılık alanındaki teknoloji hamlesinin başladığı ve sonra tek parti CHP'si tarafından bitirildiği yerdir. Maalesef, maalesef bunların bu ülkede dikili taşı yok, dikili ağacı yok. İşte onun için benim milletim 14 Mayıs'ta bunlara gereken cevabı sandıklarda verecektir. Evet Türkiye sana sen bize emanetsin diyorlar. Kardeşlerim biz vatanımızı böldürtmeyeceğiz, bu terör örgütleriyle beraber gezen dolaşan Kılıçdaroğlu'na biz bu vatanı böldürtmeyeceğiz."

 

Vecihi Hürkuş'un gayretlerini gömdükleri Atatürk Havalimanı'na şimdi de TEKNOFEST'i gömmek istediklerini vurgulayan Erdoğan, "Gömdürmeyeceğiz değil mi? İHA'ları, SİHA'ları, Akıncıları evet hep beraber inşallah bunlara gömdürmeyeceğiz ve bir de bunlarla birlikte inşallah savunma sanayinde ülkemizi ayağa kaldıracağız. Burasının bir diğer önemli özelliği de 15 Temmuz destanını İstanbullularla birlikte yazdığımız yerdir. Biliyorsunuz bu kardeşinizi, FETÖ'cüler ailesiyle birlikte öldürmeye geldiler ve gece buraya indik." diye konuştu.

"BENİM MİLLETİM AYYAŞA SARHOŞA MEYDANI BIRAKMAZ"

Gezi Parkı eylemlerinde yapılanlara değinen Erdoğan, "Zulüm 1453’te başladı” yazdılar duvarlara. Başbakanlık ofisimin karşısına rahmetli anneciğime hakaretler ettiler. Bunlar Dolmabahçe'deki camiye bira şişeleri ile girdiler. Mabedimizi kirlettiler. Tüneller açmaya kalktılar, ama bedelini ödediler. Benim milletim ayyaşa sarhoşa meydanı bırakmaz. Zulüm 1453'te başladı yazanların mesajı açık değil mi? Kumpas kasetlerine sarılanların mesajı açık değil mi? 15 Temmuz'da tankların arasından kaçıp gidenlerin mesajı açık değil mi? Ekonomik tetikçilerinin tuzaklarına tüketmeyin ülke batsın diyenlerin mesajı açık değil mi?" dedi.

"AMERİKA'DA KİMLERLE GÖRÜŞTÜN AÇIKLA"

"Amerika'da kimlerle görüştün bay bay Kemal açıklasana.” diyen Erdoğan, "21 yılda ülkemize eser ve hizmetleri kazandırdık. Milli geliri 3 kat artırdık. 21 milyona iş ve aş sağladık. 13 buçuk milyon yeni konut yaparak ailelerimizi yeni yuvaya kavuşturduk. Açtığımız okullarla, hastanelerle, tünellerle milletimizin tamamının hayat kalitesini yükselttik. Dünyada herkes faizi yükseltirken biz düşüyoruz. İstiyoruz ki yatırımcı gelsin yatırımını yapsın. Bankalarımız bunlara gereken krediyi versin. Ne kadar yatırım artarsa istihdam da o kadar artacaktır. Karadeniz gazıyla 100'lerce milyar dolarlık kaynağı milletimizin hizmetine sunduk mu? Gabar petrolüyle 10 milyarlaca dolarlık kaynağı milletimizin hizmetine sunduk mu? Sadece son birkaç ayda açıkladığımız savunma sanayii projelerimizin ihracat potansiyeli 65 milyar doları buluyor. Her yeni işletme istihdam, üretim, ihracat olarak bizim kazanç hanemize yazılıyor." şeklinde konuştu.

"SIKINTILARI BİLİYORUZ"

Ekonomik sorunlara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Ülkemizdeki sıkıntıları da biliyoruz. Deprem felaketi ile sıkıntıların arttığını biliyoruz. Zamanla hal yoluna girdiğini muhakkak göreceğiz. Her sıkıntıyı nasıl çözdüysek bunların da üstesinden biz geleceğiz. Seçim beyannamemizde yüzlerce binlerce başlıkta ifade ettiğimiz projelerin tamamını hayata geçireceğiz. 14 Mayıs'ı milat yapmaya hazır mıyız? Eserlerimizle, her şeyimizle bu yoldayız. Bizde laf yok, icraat var. Emniyetten bilgileri alıyorum. Hala gelmeye çalışan vatandaşlarımız var. Atatürk Havalimanı yetmiyor. Türkiye tarihinde en büyük yıkıma yol açan deprem ile karşı karşıya kaldı. Yıkıntıları kaldırdık, yeni konutların inşasına başladık. Bay Kemal sen İzmir milletvekili olarak İzmir'deki afetlerde ne yaptın? İzmir'de konutları yine biz yaptık. Seçimden sonra emekli aylıklarında ve asgari ücrette iyileştirmeler yapacağız. Memura enflasyon payı değil, refah payı da olacak. Kamu işçisinin zam oranını salı günü açıklayacağız."

"LGBT'CİLERİ SANDIĞA GÖMMEYE VAR MISINIZ?"

Cumhur İttifakı’nın sapkın akımların karşısında olduğunu belirten Erdoğan, “Masanın üstünde kimler var altında kimler var hepsi birbirine karışmış. Ne diyorlar, Tayyip Erdoğan gitmeli. Türkiye'de yönetim gitmeli manşetleri atanlar kendini milli görüşçü olarak pazarlayanlarla LGBT'cileri aynı safta buluşturanlardır. Bu LGBT'cileri sandığa gömmeye var mıyız? Bunlar kapalı kapılar ardında görüşüyor. Tabanlarının hassasiyetini umursamıyorlar. Türkiye'nin yönetimine talip olsun diye kurulan masanın nereye vardığına eminim." dedi.

ÜNİVERSİTEYE GİDEN HER GENCE BİLGİSAYAR VE TELEFON

Gençlere yönelik müjdeler de sıralayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu ülkede hiçbir gencimiz gelecek kaygısı çekmeyecek. Her bir gencimizin üretimde olabilmesi için gerekeni yapıyoruz. Ulaşımdan, enerjiye verdiğimiz her müjde gençlerimizin geleceğine yakılmış ışıktır. Gençlerimize pek çok konuda maddi destek vereceğiz. Ülkemizde her hanede bir çalışan olmasına gayret edeceğiz. Hiçbir ailenin gelir seviyesinin belli rakamın altına düşmemesini sağlayacağız. Kendi işini kurmak isteyen gencimize istediği alanda hibe desteği vereceğiz. Evlenmek isteyen gençlerimize 150 bin lira faizsiz, 2 yıl ödemesiz kredi vereceğiz. Üniversiteye giden her gencimize bilgisayar ve telefon alma hakkı tanıyacağız. Spor yapan gençlerimizin kendilerini geliştirmesi için attıkları her adımda yanlarında olacağız. Esnek çalışma sistemini yaygınlaştırarak kendilerine zaman ayırabilecekleri ortam oluşturacağız. Gelin gelecek kaygısı olmayan Türkiye Yüzyılı'nı birlikte kuralım. 14 Mayıs'ta gençlerimizin tercihlerini doğrudan yana kullanmaları şart."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir