KIZILTEPE-Kızıltepe (Qoser) Mustazaflar Cemiyeti Şube Başkanı Yusuf Beken, Dünya Kudüs Günü münasebetiyle bir basın açıklaması yaptı.

 

Müslümanların ilk kıblesi Kudüs`ün 45 yıldır İsrail tarafından işgal altında tutulmakta olduğunu belirten Yusuf Beken, "Ramazan ayının son cuması tüm dünyada "Dünya Kudüs Günü" olarak kutlanıyor. Dünya Kudüs Günü`nde, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksan`ın özgürlüğe kavuşması için Dünya Müslümanları ellerini açmış dua ediyorlar." dedi.

 

7 Haziran 1967`de İsrail birliklerinin Kudüs`ü işgal ettiği ve işgalden sonra İsrail`in her geçen gün Kudüs`te dolayısıyla Mescid-i Aksa`da etkinliklerini artırma yoluna gittiğini ifade eden Beken, "Müslümanların Mescid-i Aksa`da namaz kılmalarına müsaade edilmiyor. Şu an Mescid-i Aksa`da orta yaş ve genç nüfusun namaz kılması yasak. İsrail, Kudüs`teki uygulamalarına verilen hiçbir tepkiye aldırış etmiyor. Mescid-i Aksa`nın altında uzun süredir kazılar yapılıyor. Kazıların niçin yapıldığı sürekli saklanıyor. Ancak bilinen bir gerçek var ki o da İsrail`in Mescidi-i Aksa`yı bir an önce yıkmak istediğidir. İsrail, Müslümanların ilk kıblesini bu yolla yıkıp yerine kendi mabetlerini inşa etmeyi planlıyor." diye ifade etti.

 

"Dünya Kudüs Günü Müslümanların Mescidi-i Aksa `ya biat günüdür. Dünya Kudüs Günü, Müslümanların, Filistin halkının mazlumiyetini duyurmak ve işgalci Siyonist rejimin işgali altındaki Filistin topraklarının özgürlüğüne kavuşmasını dile getirme günüdür." Diyen Beken, "Çünkü Kudüs davası bir halkın, bir ırkın bir beldenin, bir devletin davası değildir. Evet Kudüs davası topyekûn İslam ümmetinin en önemli ve önde gelen davasıdır.

 

Bugün, her yıl Ramazan ayının son Cuma günü olarak kabul edilen Dünya Kudüs Günüdür. Evet bugünde milyonlarca Müslüman Kudüs`ün 45 yıl önce İsrail tarafından işgal edilmesini telin etmek için meydanlarda dev protesto mitinglerini düzenlemektedir. 1948 yılında kurulduktan sonra sürekli bir yayılma politikası izleyen İsrail, 1968 yılında İslam dünyası tarafından kutsal sayılan Mescid-i Aksa`nın da içinde bulunduğu Kudüs`ü işgal etti." ifadelerini kullandı.

 

Mescid-i Aksa`yı ve onu barındıran mübarek belde Kudüs`ü yeniden özgürleştirmenin sadece Filistinlilerin veya sadece Arapların görevi olmadığının altını çizen Beken, "Kudüs`ü ve Mescidi Aksa`yı işgalden kurtarmak için çaba göstermek her Müslüman`ın İslami sorumluluğudur. Kudüs işgal altında durdukça, Mescidi Aksa ve Müslümanlar Siyonistlerin zulmüne maruz kaldıkça, bizler vebal altındayız. Tarihi süreçte bu toprakların sadece İslam`ın adaleti ile sükûnet bulduğunu ve huzura kavuştuğunu da göz önüne alarak; akıtılan kanların, kirletilen ırzların ve katledilen masum yavruların kurtuluşu için dünya Müslümanlarının harekete geçmesinin vakti gelmiştir. Rabbimizce kutsiyet atfedilen mübarek toprakların ve Mescid-i Aksa`nın esaret zincirlerinden kurtulup özgürlüğe kavuşması ve gerçek sahiplerine iadesi için çalışmak, sıradan bir fertten, en büyük topluluklara kadar herkesin ve her kesimin hassasiyet göstermesi gereken bir konudur. Şunu unutmayalım, Kudüs`ün özgürlüğü için mücadele eden Filistinli Müslümanlar, aynı zamanda dünya Müslümanlarını temsilen orada mücadele ediyorlar. Bizim adımıza orada savaşıyorlar. Bu nedenle orada mücadele veren Müslümanlara maddi ve manevi destek olmak bizler için bir borçtur." şeklinde belirtti.

 

Modern haçlılara karşı Ümmetin yeni Selahaddinlere ihtiyacı olduğunu vurgulayan Mustazaflar Cemiyeti Kızıltepe Şube Başkanı Yusuf Beken, "Bugün Dünya Kudüs günüdür. Bu gün ümmetin Mescidi Aksa`ya sahip çıkma günüdür. Kudüs`e bakınız! Eğer Kudüs özgürse İslam ümmeti de özgürdür. Yok, eğer Kudüs esirse biliniz ki tüm İslam alemi esirdir. Kudüs esaretten kurtulursa ümmetin özgürlük kapısı açılacak. Kudüs`ün özgürlüğü demek, Siyonist terör devletinin yıkılması demek, emperyalist batının, sömürü çarklarının kırılması, kurduğu sömürü düzeninin yıkılması demektir. İslam coğrafyasındaki işgalin, sömürünün bitmesi, Haçlı ruhunun ebediyen kaybetmesi demektir. Kudüs`ün özgürlüğü demek Filistinlilerin, Türklerin, Kürtlerin, Arapların kardeşçe bir arada yaşaması demektir. Kudüs`ün özgürlüğü Ümmetin özgürlüğü, birliği beraberliği demektir. Bu nedenle Dünya Kudüs Gününe Selahaddin-i bir şuur ve bilinçle sahip çıkmalıyız." dedi.

 

Beken açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

 

"Bu Kudüs gününde mazlumların feryatlarının göğe yükseldiği başta Suriye, Mısır, Irak, Filistin, Arakan ve Doğu Türkistan olmak üzere Libya, Pakistan Afganistan, Çeçenistan ve diğer İslam beldelerinde rabbimizden niyazımız emperyalistlerin kirli emellerini akamete uğratması ve Allah`tan (cc) başka hiçbir güce sırtını dayamayan kardeşlerimizin kıyamlarını başarıya ulaştırmasıdır.

 

Aramızdaki düşünsel ve mezhebi ihtilafları ve tali meseleleri bir kenara bırakarak, dayanışma içine girelim. İslam düşmanlarının iğrenç, insanlık dışı amaçlarının ve hedeflerinin önüne geçelim" (Mehmet Aslan-İLKHA)