Yaşanan doğal afetler kan stoklarını kritik seviyeye düşürdü
Son zamanlarda yaşanan depremlerin ve sel afetinin etkisiyle kan stoklarının kritik seviyede olduğunu belirten Şanlıurfa Kızılay Kan Bağış Merkez Müdürü Doktor Şems Mayar, kan stoklarının tükenmesi durumunda hastanelerde de artık kan alımına başlanabileceğini vurguladı.
Kızılay, ulusal kan stoğunun asgari seviyenin altına düştüğünü açıklayarak bağışçılara çağrıda bulunmuştu.
Şanlıurfa Kızılay Kan Bağış Merkez Müdürü Doktor Şems Mayar, depremden ve selden dolayı hastanelerde ameliyat sayılarının artmasından dolayı kan stoklarının azaldığını ifade etti.
Özellikle Ramazan ayında kan stoklarının minimum seviyeye düştüğünü dile getiren Mayar, iftardan sonra gece 12'ye kadar kan bağışı aldıklarını söyledi.
Kan stoklarına karşı tedbirler alındığını belirten Mayar, stokların çok kritik seviyeye düşmesi durumunda hastanelerde de kan alımına başlanabileceğine dikkat çekti.
"Kan stoklarımız şu an minimum seviyededir"
Şems Mayar
Her yıl özellikle Ramazan ayında kan stoklarının azaldığını ifade eden Mayar, "Kan stoklarının azalması her yıl Ramazan ayında başımıza gelen bir şeydir. Genelde insanlar niyetli oluyor. Gündüz de insanlar niyetli diye kan almıyoruz. İftardan sonra gece saat 12'ye kadar kan bağışı alıyoruz. Bu süre zarfında çok fazla vatandaş dışarıya çıkmadığı için kan sayımız her Ramazan ayında düşüyor. Bu sene maalesef deprem ve sel felaketi yaşandı. Bundan dolayı özellikle Urfa'dan bir sürü insan göç etti. Ciddi anlamda kan stoklarımız şu an minimum seviyededir." dedi.
"Depremden ve selden dolayı ameliyat sayıları çok arttı"
Yaşanan doğal afetlerden dolayı kan seviyesinin azaldığını söyleyen Mayar, "Deprem ve selden dolayı hastanelerde ameliyat sayıları çok arttı. Ramazan ayında da stoklarımız minimum seviyeye düştü. Selden ve depremden etkilenen, yaralanan insanlar da var. Bundan dolayı kan stoku baya düştü. Bu konuyla ilgili genel başkanımız da çağrıda bulunmuştu. İnşallah Ramazan ayı geçer geçmez stoklarımız tekrar eski haline döner." diye konuştu.
"Hastanın ağrısı kan verdikten sonra geçiyor"
Kan fazlalığının da bir hastalık olduğunu vurgulayan Mayar, "Çoğu insan bilmiyor ama kan fazlalığı da bir hastalıktır. Baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, yorgunluk, gece terlemesi ve kalp krizi geçirme riskini de artıran bir risk faktörüdür. Sigara içen kırmızı eti ve pekmezi fazla tüketenler için kan fazlalığı da bir hastalıktır. Bazen bazı hastalar baş ağrısı nedeniyle dâhiliyeye müracaat ediyor. Hiçbir sebep bulamadığımız zaman hastaya kan vermesini öneriyoruz. Hastanın ağrısı kan verdikten sonra geçiyor. Kan vermekle hem 3 kişinin hayatını kurtarır hem de kişi daha sağlıklı olur." şeklinde konuştu.
"Çok kritik seviyeye düşersek hastanelerde de kan alınır"
Kan stokunun tükenmesi durumunda hastanelerde de kan alımına başlanabileceğini dile getiren Mayar, "Kan stokları ile ilgili tedbirlerimiz var. Kritik seviyedeki kanlarımız her zaman duruyor. Kan stokumuzun kalmaması durumuna düşersek hastanelerde de kan alımına başlarız. Çok kritik seviyeye düşersek hastanelerde de kan alınır. İnşallah hiçbir zaman bu duruma gelmeyiz." ifadelerini kullandı.
"Ramazan ayında bölgede en iyi kan alan yer Urfa'dır"
Bağışçılara çağrı yapan Mayar, "İftardan sonra Şanlıurfa'da 5 ekibimiz hizmet veriyor. Toplama Merkezinde, Haşimiye Meydanı'nda, Rabia Meydanı'nda ve Balıklıgöl'de ekiplerimiz var. Bağışçılarımız hem kendi sağlıkları hem de 3 kişinin hayatını kurtarmak için buraya gelsinler. Bu konuda Urfa gerçekten çok bilinçlidir. Ramazan ayında bizim bölgede en iyi kan alan yer Urfa'dır." dedi. (İLKHA)