Naci Görür Türkiye'de deprem beklenen bölgeleri sıraladı!
Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, ekonomim.com'dan İbrahim Ekinci'ye açıklamalarda bulundu.
Olası Marmara depremi hakkında konuşan Jeoloji profesörü Naci Görür, "İstanbul’da sanayi yerleşimi için de özel çalışma yapılmalı. Yakın çevre dahil çoğu sanayi kuruluşları ve OSB’lerin Marmara dışına çıkartılması gerekir" ifadelerini kullandı. T
ürkiye'de deprem beklenen bölge ve illeri de sıralayan Görür, "Marmara, Erzincan, Bingöl – Karlıova, genel olarak Ege Bölgesi, İzmir– Antalya arası kıyı bölgeleri. Kayseri–Sivas–Erzincan’ın doğusu– Malatya’nın kuzeyi, İstanbul’da özellikle Avrupa yakası. Kıyılardan 10 km içinde kalan alanlarda şiddetli hissedilecek" diye konuştu.
Görür, özellikle Kahramanmaraş ve Gaziantep’te deprem sonrası ekonomik çarkların önemli ölçüde zarar gördüğünü ifade ederek şunları söyledi: "İstanbul’da sanayi yerleşiminin riskini anlatan özel bir rapor yok. Ama gerçekler var. En güzel örneği de Antep ve Maraş. İki kentimiz de sanayi kentleri. Şimdi anlaşılıyor ki sanayi ile ilgili bir deprem hazırlığı yok. Ekipman kaybı yaşadık. Tesisler yıkıldı. Depoları kaybettik, çalışmadığı zaman ekonomik çarklar da uzun zaman duracak. Bu ekonomi kentlerinin deprem zararını eski duruma getirmek için uzum zaman gerekiyor. Maraş ve Antep’te ne oldu? Depolama tesisleri yok. Ayrıca bu duruma baktığımız zaman pazar yitirecekler, iş kaybı olacak. Birilerine bağlantıları var ise hazırlanması gerekecek, zor. Böyle olunca her hangi bir yarışın içinde olamayacaklar, müşterini yitirecekler, bazıları pazardan silinecek. ‘Yok canım’ diyemeyiz buna. İstanbul’da üretim tesisleri büyük ölçüde Marmara bölgesinde. Endüstride önlem alınmadığını biliyorum. Gizli tarafı yok. Gaziantep ve Maraş depremleri neyi gösterdi? Hazır değillerdi. Hazırlanmak için 20 milyar dolardan kaçarsan 100 milyar dolar ödersin. Can kaybı da ayrı."
Olası Marmara Depremi’nin, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi açıdan uzun yıllar kendini toparlayamayacağı bir sürece iteceğini ifade eden Naci Görür sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz soruyoruz. Bir kenti dirençli yapmak demek ekonomiyi deprem dirençli hale getirmek demek. TÜSİAD nerede, ticaret odaları nerede? Niye açıklamıyorlar? Depreme hazırlar mı? Tesisleri hazır mı? Bir gün biri de çıkıp dirençliyiz şunu şunu yaptık dedi mi? İstişare toplantısına katıldım TÜSİAD’ın. Öyle bir hazırlık yok. Tarih tekerrür ederse İstanbul'da da aynısı olacak. Başına gelecek olan belli. Burada daha kötü. Maraş ve Gaziantep’te sanayi yoğunluğu İstanbul’a göre daha az. Aynı şeyler burada olursa, Marmara Bölgesi’nde ekonominin çarkları durursa bölge çöker. Bu bölgenin çökmesi tüm Türkiye’nin çökmesi olur. Türkiye’de üretimin yarıdan çoğu bu bölgede. Bunları söylemek kehanet değil. Türkiye’nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığı tehlikeye girer. Marmara Bölgesi’nin 10–15 sene çarklarının eski hızla dönemeyeceği bir durumu tasavvur edelim. Böyle bir durumda siyasi bağımsızlıktan da söz edemezsiniz. Marmara depremi olursa bu ülke belini kolay doğrultamaz."