Umut ve Yeis
Sevinç ve hüzün aynı ana denk geldi, bir yandan yeni umutlar doğdu yepyeni hayallere daldık, öteki tarafta hüzne kucak açtık, Türkiyede yepyeni bir siyaset dedik ve mısırda kanlı gömleği giydik.
Sevinç ve hüzün aynı an’a denk geldi, bir yandan yeni umutlar doğdu yepyeni hayallere daldık, öteki tarafta hüzne kucak açtık, Türkiye’de yepyeni bir siyaset dedik ve mısırda kanlı gömleği giydik.
Evet bahsettiğim İslam dünyasının kurban bayramından önce kurban etiği kurbanlar, bir sabah namazında canilerin çapraz ateşine maruz kalan canlar.
Belki yepyeni bir filiz için su olur kanları, belki İslam dünyası için bir umut olur şahadetleri, ama canımı yaktı. Hani birkaç gün öncesinde Ankara’ya gitmiştik, “temiz siyaset” demiştik ve tarifi imkansız umutlar ile evimize dönmüştük, kimimiz İstanbul’dan batman, Şırnak, Diyarbakır vs vs. her birimiz farklı şehirlerden gelmiştik ve aynı umutları kalbimizde hissederek dönmüştük.
Dünya İslamın hizmet anlayışını görecekti, insanlık kurtuluşun İslamda olduğunun idrakine varacaktı.
Buna o kadar çok ihtiyacımız var ki, hani kardeş kardeşe sarılacaktık ve küfrün ektiği nifak tohumlarını biz söküp atacaktık…
Sonra televizyonlar bir haber geçtiler son dakika diye, hani umutlarım bir anda söndü demeyeyim de ama canım acıdı işte. Üstat Hasan El Benna’nın talebeleri bir bir yakalanıp götürülüyordu ve ben bunu evimde izliyordum, bağırmak istedim sandım ki sesim arşı delecek, sonra sustum, sustum işte feryatlarımı susturdum.
Ve umut tazeledim, yeise düşmek müslümana yakışmaz deyip benim sesimi haykıran milyonları izledim, hani Ömer Muhtar demişti ya “senin belini kırmayan darbe seni güçlendirir” diye ona bağlandım, yeniden ümitlendim ve gayri ihtiyari şu ayet dolandı dilime.
“Kim Allah’ı, elçisini ve inananları dost edinirse bilsin ki Allah’ın partisi üstün gelecek.”
Allah u Ekber Allah’ım ne büyüksün ki kuruyan ümitleri yeniden yeşertiyorsun, Allah’ım ne büyüksün ki beni bana bırakmıyorsun.
Muhammed Sıddık Karaynir / İstanbul / Yaş:20